Üfledi ilk feryadını dilsiz kaval
Titreyen, kanayan yaralı parmaklar,
Ak sakal ve yağmur bıyıklarının arasından.
'Şehit düşmüş kahramanların destanı,
Ey aşk!
Mavi bir randevum var geçmişin oğluyla
Eli çocukluk yollarında,
Elim çile içinde,
Elini tutamam…
Çocukluğumla randevum,
Merhaba destursuz tozlu adımlarına.
Hoş geldin hüzün!
Sil ayaklarını kirlenmiş tenime.
Gel yanıma, gel, öyle kal aklımda
Yüreğimin ortasında senin koltuğun.
İkramım bir avuç gözyaşı…
Zarif bir özneden yoksun
Bir cümle düşmüş şairin biçare diline
Hani ne söylesen
Eksik bir şey var söylenecek sözlerden öte
Unut şimdiden diyor rüzgar
Sen rüzgardın,
Ben odamın penceresi
Koşup açtı birisi.
Ben odamın zifir karanlığıydım,
Sense ışık.
Karanlıkta telaşlanarak
Bir akordiyonu takip eden ayakkabılar,
Mumlara esen nefesler...
Geceyi tenine giymiş iki yabancı...
İltifatla uzanan bir adım..
Yavaş, sakin, zarif...
İçimde karanlık,
Elimde sen,
Seni arıyorum
Karanlığın içinde.
Biliyorum,
Mısralarım dolanmış kafiyelere
Bir şiir ki; onlarcasının imzası var altında
Düşmüş ahengi anlam çatısından
İntihar süsü veren bendim.
Bir bir saplandı kelimeler satırlara
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!