Onur BİLGE
Nedense her şey düşüncede kalıyor, tatbik edilmiyor, edilemiyor. Haydi, akşam namazı kaçtı, diğerleriyle birlikte, yatsıyı yakalayabilseydim! Defalarca niyetlenip, beklemeye bıraktım. Birkaç kere abdest aldığım halde yine başka işlere daldım, erteledim. Sabaha karşı Allah’tan utandım da kalkıp kıldım. Ben de kıldım, sabah ezanı da okundu! Bu kadar olur yani! Daha seccadeden ayrılmamıştım. Ezanın bitmesini beklemeden devam ettim, bitimine yakın bitti.
Uykusuz bir gecenin sabahında ayaktayım. Dışarı içeri gidip geliyorum. Mutfaktan bir şeyler aşırdım. Ayaküstü atıştırdım. Uykusuzluk açlık hissini arttırıyor. İçim bayılıyor. Çok miktarda kahve yaptım. Kulplu, büyük bir seramik bardağa doldurdum. Bir taraftan yudumluyor bir taraftan da dünkü simitlerin sarılı olduğu samanlı kâğıda tükenmez kalemle notlar alıyorum.
Onur BİLGE
Ülkemde evler düşünüyorum. Nerde, nasıl, kaç odalı olduğu önemli değil. Duygusallık dolu, huzur veren, sıcacık bir ortam olsun yeter. Huzurla gülümsesin eşyalar, perdeler sevinçle açılsın, romantizmle kapansın.
Artık ekranlarda bile boy gösteren anlaşmazlıkların yaşandığı işkence mekânlarının yok olmasını istiyorum. İşte o zaman ülkemin mutluluk dolu altın çağını yaşayacağına inanıyorum.
Korku kuyusu kaynıyor kıpkızıl
Kabarıyor köpük köpük
Kaygısız
Kenetlenmiş kemiklerim
Kaskatı kesilmişim
Kader kasırgasının
Kazandıklarımı sen topluyorsun
Biraz da sen çıkar, böl istiyorsan!
Ben kıyamıyorum, sen copluyorsun
Kendine kastın ne? Öl, istiyorsan! ..
Asla, tartışmaya etme, bir meyil!
Yerlerde aranmaz mutluluk
O, yerlerde değil
Başını kaldır ve seyret.
Gör, gör ki kamaşsın gözlerin O Nur’dan
Ve hiç bir şeyi göremez ol artık bu sahnede.
Huzurunda eğil!
Üçkapılar’da
İner de çıkar da insan
Aldanma, toprağın üstünde olduğuna
Altı da var!
Sakın unutma! ..
Yer altı suları, hasret yaşlarım...
Gözümden özüme akar, görünmez!
Durur gibi olur, yine başlarım
Aşkının tacını takar, görünmez! ..
Bedenim, dağ gibi ayakta durur
Gözlerine çamların yeşili düşmüş
Bir parça gökyüzü…
Mavi mi mavi! ..
Bir de ben...
Acemice, sessizce...
Ozanım sazına dokunduğunda
Yüreğin içinde huzur duyulur.
Hasret türküleri okunduğunda
Gönle buram buram sevgi koyulur.
Bazen bir bozlaktır, bazen de deyiş
Kabirlere inilince
Münkir’le Nekir gelince
Sorulacak ince ince
İman namaz oruç ne var
İşlerin kalmış yarıda
Bir hayatı bir kaç mısraya sığdırmış Onur Bilge Hanım. Tebrikler.
Onur beyi henüz yeni tanıdım şahsen tanımıyorum antolojiden tanıdım iyikide tanıdım.
Kendimce bir karar aldım her gün bir şirini okuyacağım tabi bu arada ben şiirlerini okuyana kadar şiirleri burda olursa. ALLAHA EMANET OLSUN....
O Bir Seven O Bir Gönül Dostu
Bütün Dostlar Güzel Hatıralar Hatırlatsın
Beni Size Sizi Bana Ölürsek Bir Fatiha
Ölmez İsek Hepimiz Hepimize Ebedi Hatıra