Albert Camus'un Düşüş adlı kitabını okurken kitapta geçen cümleler ile denk düşen yaşamım bu düşünceler ile nasılda örtüşmüş.
Zulmü bitirmek adına Mustafa Kemal Atatürk'ün yarım kalan devrimini tamamlamak adına bir ömür boyu ısrarla insanüstü bir çaba ortaya koydum.
Normal bir çaba yürütmediğimin bilincinde biriyim.
Sadakat ile çıkar ilişkisi kuran insanlar çok tehlikelidir. Oysa çıkarlar sadakat ile iliskilendirilir ise bir tehdide dönüşür. Biat itaat, kula kulluk kültürlerinin bir insan esir alma ve kulkanma yöntemidir sadakat. En tepede biri tapılacak düzeyde bir çıkar örgütü kurulur. Örgüte dahil olmanın ve buradan çıkar sağlamanın şartı ise en tepeye koşulsuz eleştiri yapmadan biat ve itaat etmek olduğu dayatılır. Bu tür örgütlerin yasal olmuş olması rezaleti bir kat daha büyütür. Örneğin siyasi partiler bu tür yasal örgütlenmeler olup, hangi siyasi parti ülke yönetiminde temsil yetkisi alırsa bu düzen devkete taşınır. Devlet biat ve itaat sistemi içinde bir çıkar çarkına döner. Şahsi çıkara dayalı sadakat örgütlenmeleri devleti ve ulusu yer. Tarihe karışan bütün devletler ve uluslar bu yöntemle büyük sorunlar yaşamış bu sadakatin dış bağlantılı olanları iç ve dış savaşlar üretecek boyutta kötülük üretmiştir. İnsanlık bunca tecrübeye rağmen neden hala bu çağda bu tür sorunlar yaşıyor sorusunun tek bir yanıtı var. Bu tür bir esaret ve soygun düzenini şahsi çıkara satarak yaşamayı kabul eden insan yetiştirmekten kaynaklanır. İnsan bozuldu mu? Doğada bozulur, ibsani ilişkilerde yaşamda. Bunun çaresi doğanın gücünü gösterdiği başka bir temizliktir. Aptallık üzerine kurulu mutluluk yaşamın en büyük tehdidir.
🔹Önder Karaçay 🔹
Sırrını
Gökyüzüne, denizlere
Akan nehirlere ver
Alıp götürsün
Dağlara ver
İnsan ve söz tutmak, derin bir konu.
Kimseye söylemeyeceğine söz ver demeyen, söz veriyorum kimseye demeyeceğim sözünü alıp tersini yaşamayan yeryüzünde insan var mı?
Olmadığını düşünüyorum!
Çünkü;
İnsan söz tutamaz. İnsanın saklayabildiği tek sır bilmedikleridir.
Evren içinde kendisini en az tanıyan canlı insandır. İnsanın kendisi dışında her konuda bilgili olmaya çalışmasının ve yetkin görünmeye çabalamasının bilinçaltında insanın kendisini çok iyi tanımaması yatar.
Doğanın en gelişmiş canlısı olma şansını yakalamış olmasına rağmen insan, sürekli bir inceleme ve gözlem konusu olmaya devam edecektir.
İnsan insana sırdır.
Özgürlük ve bağımsızlık öz varlığın olmazsa olmaz arzusudur. Özgürlük ve bağımsızlık ile kul ve köle olmaya zorlanmak gibi bağımlı ve dayatmacı gerilimler arasında cehalete yakın duran yüzü insan ve toplumların kötülük adına doğasında var. Her çağın değişmez tarifesidir. Geçmiş tarih bunu yazdı. Bugünü de gelecekte tarih yazacak. Tarih sonucu bekler. İnsan ve toplumlar tarihi kendi aleyhine değiştirmek için emekler! Tarihte her zaman etik ahlak ihtiyaç neyse o olur. Tabiat etik ahlak ihtiyacın yanında durur.
▪️♾️Önder Karaçay ♾️▪️
Dünya büyük bir oyun sahnesi
Sürekli aynı oyun oynanıyor
İşi düşen/e şirinleri
İşi biten/e Gargamel'i oynatıyor
Oyun çok az, oyuncu çok sık değişiyor
Zaman herkese
Aynı fırsatı verir
Zaman geçmez
Zamanın içinden
Geçen biziz
Zaman kendini tekrar eder
Eskiden insanlar
Şifa olur diye
Yüreği ile yara sarıyorlardı
Günümüz insanları ise
Birilerine yaranmak için




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!