Seyretmek istesem yüce sazlığı
Pencere camına buğular gelir.
Kırıp çıkmak ister canım yazlığı
Yazlıktan sazlığa kuğular gelir.
Kulübe belirir karlı yollarda
Süzülen ışığı içimde tüter.
Belki ulaşamam diz boyu karda
Yolunda toprağın şefkati yeter.
Gönülden süzülen tertemiz hisler
Bulanmadan akan rûh ırmağını
Deryâya açarak şefkatle besler.
Eritir kalplerin buzlu dağını
Nağmeler söyleyen derin sızılar
Nefs çölünde yaya kaldın
At, araba bulamazsın.
Çile kervânı içinde
Sırtta aba bulamazsın.
Boynun eğmişse eğer lâleyi hor görmeyesin
Yanılıp cismini hep kırmızı, mor görmeyesin.
Özünün doğruluğundandır elemler çiçeğim
Yâr elinden çile çeksen bile zor görmeyesin.
Zaman esiyor ıpıl ıpıl
Çizgiye çizgi ekleyerek.
Diyor: 'Bu yolda itaat kıl! '
Ebedî genci bekleyerek.
başkasına verdiğin sevgi kadar
mes'ût kılan olmazsa seni
kahkahalar atılırken
doya doya gülemezsen
kaç mevsimdir yemediğin meyvayı
kardeşine verirsen seve seve
sizin olsun tatlı şeyler
hayât bostanında derdiğim
acıların tadı bana yeter
bu yürek sevinci neyler
hüzün iklimine serdiğim
Hasret düğümleri
Ardından koşulan
Ekmek diliminde.
Hasret düğümleri
Türk'ün nakış nakış
Mâvi gölgelerin serinliğinde
Yılların yorgunu beyaz çiçekler,
Gözleri âfâkın derinliğinde
Küçük dostlarını bekler de bekler.
Gönülden gönüle süzülüp gelen
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!