ufuklara mıhlanan geceler
her yeri, her şeyi
kapkaranlık gösteriyor.
midelere bağlanan yürekler
bozuk saat gibi
Ne çıkar güller açılmış, sen uzaksın bu bahârdan
Haberin vermedi, sordum gece gündüz boralardan.
Nice yıllar acı hicrân yaralarken yüreğimden
Beni sevketmedi bir an bile ayrılmaya yârdan.
ya ben başka yerdeyim
ya doğduğum yer
burası değil
/garîp sandım kendimi
bahçemde güle uzak
geceler davul gibi
zafer aşkıyla çalınırken
köşe başındaki sükût
rengârenk savuşuyor.
sanki her ağaç dibi
İsterim ki evde huzûr uyusun,
Kalmasın yaralı kuş pencerede.
Çeksin hoş sesini hem uzun uzun
Elinde Kur'ân'ı, dedem nerede?
Nine seccâdesi dolapta kalmış;
-Nereye gidiyorsun böyle yavrum?
-Gönüller sultânına gidiyorum.
Bir dem uzak oldukça huzûrsuzum.
-Huzûrunu neler bozuyor yavrum?
-İçimdeki o korkunç fırtınalar.
Bilsen gerisinde daha neler var:
Çölde isen gül-i ra'nâ ol
Halk içinde eşsiz dânâ ol
İkisi birden olmaz dersen
Ney ü kudüm-i Mevlânâ ol.
Bülbüllere niçin bahâr soluvermiş, gel güle sor
Niçin bahâr ağyârine gülüvermiş, bülbüle sor
Soluvermiş gülüvermiş ne farkeder, sümbüle sor
Gel güle sor, bülbüle sor, sümbüle sor, eylüle sor.
Billûr günler gibi pür-nûr geceler;
İhtişâmınızla titremede yer.
Derinliğinizde medfûn huzûrum
Sizin örtünüze sığınıyorum.
Yazamıyorum,
Gönlümde elem
Elimde kalem
Yazamıyorum.
Kazamıyorum,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!