düş kırığı bir sesti
mavi sandığı bir geçmişten ak denizli
sonra o akşamı beklemeler yığını
sırf ölüm için müzmin bekar
daima üst üste uzaklara dalgın
yalnızlığı denizin parmak uçlarına tutkunluğundan...
ey teni kavuran sımsıcak kumsalın kirlenmişliği
ey bütün direnci ışığı utanarak göz ucuyla okşayan
kimsin sen...
ıslak otlarda rüzgar
yollarda merakım...
sen hariç bütün boşlukların gözü üzerimde
kumrulara ad vermeye başlamamışım daha
kapıların ufkuma siftahı yoktu
bekleme öykülerim
yağmur böceklerine her zamankinden çok özlemliyken
bir kentin kendisi olduğun geldi aklıma
sen gelmedin hiç...
soluğu kesik
tuz kokulu bir ağustos oturdu içime
dudakların olmasa hiçbir yaz böyle gözümde büyümezdi
incir altlı bir saklılıkta beni unuttuğunu anladığımda
sokağıma kırlangıçların ilk akşam çığlıklarını yakıştırmaz oldum
bakmanın ve görmenin acemisi bir ömürdü
ömür süprüntüsü
şakağında balkon yabancılıklarının bakır pası sızıntısı
belki zamana yabancı bir antikahramandım
belki dost canlısı sıradan bir serseri
belkide sensizlik hepsiydi
ya da hepsi birden belkinin kendisi
bir sen sen değildin
bir sen
kimsin ve hiç...
Kayıt Tarihi : 30.5.2015 15:54:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Kağan İşçen](https://www.antoloji.com/i/siir/2015/05/30/omur-supruntusu.jpg)
TÜM YORUMLAR (1)