Benim harcım değilmiş sana uzak durmak
Aşkının olmadığı bir dünyada yaşamak
Umudunla sallandır hayat beşiğimi
Al tut ve hiç bırakma
Ayrılıkların yıkadığı ellerimi
Güzelliğiyle uyuşmayan bir kabalık vardı
Kendiliğinden sürmeli gözlerinde
Yetmişti sadece güzel olmak ona
Tuzsuz yemekten şekersiz çaydan daha yavandı.
Varlığının gölgesinde serinler
Ateş basan yanlarım
Kıyılara sürüklenir gece fısıltısıyla
Sevda türküsüdür her sözün
Ormanın ıslık sesleri yansır
Tılsımını yitirmesin bu sevda
Serap olmasın sende gördüğüm
Bir şiirlik kısa ve güzel rüya
İki yitik çaresizlik olmasın
Gitme kal bende kara gözlüm
Sevgi gökyüzünden uzanan
Artık benimsin diyebilirim
Benimsin artık
Mümkün değil sökemez kimse
Kalbime sevginle çaktığın çiviyi
Sarılışın döker sensiz zamanlarda
Her keder zehirini bıraktı saçlarıma
Martıların çığlıkları sardı denizi çekilmiş kıyılara
Sana söylediğim her söz,köz olup dağladı
Kendi ninnisini boğan gecelerin karasında.
Topraksız kayanın bağrından fışkıran
Çam ağacının yalnızlıına mahkum etme
Talan vurmuş tarlalar gibi perişan
İzlerini aramaktan yorgun gökyüzümü
Sazlıktaki dal gibi savrulurum
Ne zaman tanıyamazsan aynalara baktığında yüzünü
Ne zaman yabancı gelirse kendi bakışların kendine
Ve doyuramazsa hiçbir şey açlıktan kıvranan kalbini
Bilki güzel gözlü nazlı bebeğim aşktır aradığın
Bırakma ellerimi demiştim
Alma bakışlarını benden
Seni bana doğru getiren
Adımlarını uzaklaştırma
Yoksa tüm zamanlar buharlaşır
Manası kaybolur hayatımın
Herkes yüzümdeki gülücüklere takılı
Kimse bilmiyor derinlerde gizlenenleri
Kırık kanatlarla uçmaya çalışmak
Dönüşü olmayan ufka götürmez mi
Sislerin arasında sürüp giden oyunu.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!