Seni tanıdığımda;
seni bende,
beni de sende bulmuştum,
ikimizin elinde de
iki büyük yangından arta kalan küller vardı,
birbirimizi o kadar iyi anlıyorduk ki,
Şimdi sensizliğimle baş başayım,
hüzzam bir hava var odamda
ve bir kaç nağme dudağımda,
sensizlik zormuş be hüzzam bakışlım,
nereye baksam sen,nereye gitsem hasretin,
Demek artık yoksun,yollarımız ayrılıyor öylemi,
Şimdi senden en sevdiğim sözleri duyamayacakmıyım,
Tamamen çekiyormusun gözlerimden gözlerini,
Bir daha seni doyasıya saramayacakmıyım,
Demek uzaklar çağırıyor seni,gitmek zorundasın,
Gün gelir ardında bırakırsın
hiç bırakmak istemediğin şeyleri.
Kimi zaman gözünde yaş,
Kimi zamanda yüreğinde pas olur silinmez,
hatta çoğu zamanda bilinmez yeri gösteremezsin,
işte şuramda diyemezsin.
Kimi zaman hüzün çökerdi,
Kimi zaman da neşe,
Bu semtin ıssız sokaklarına...
Ne sonbahar dökerdi yaprakları,
Ne de kar kaplardı
O incecik ıslak dalları.
Ah benim taşımaktan asla bıkmadığım
en kıymetli yanım,çocukluğum.
Hatırlıyorum da...!
Her şeyden ve herkesten uzak,
Oturur bir tepenin başına,
Akasya kokulu düşlerim vardı benim,
İçinde bir sen geçen
Bir de ben,
Uzadıkça uzardı hayallerim, geceler boyunca,
Öylesine içten
öylesine masumca,
Yıllarım vardı benim,
hani kimi zaman koca bir adam,
Kimi zaman da
ele avuca sığmaz bir çocuktum,
Unutum gitti her şeyi çoktan,
geçmişle kapandı davâm,
Topraktan geldik toprağa doğru gideriz
Dünyalıklar ile dolmuş taşmış gönül heybemiz
Gönüller kırık vicdanlar suskun.
Hepimiz aynı dünyalarda ama apayrı yerlerdeyiz.
İnsanoğlu sanki anasından aç gözlü doğdu,
Bahar gelmiş !
Burnumda tüter şimdi bizim oralar,
Çiçeklere bürünmüştür büsbütün dallar,
Yemyeşildir şimdi patikalar ,
Rengarenktir, o kupkuru bozkırlar,
Kır çiçekleri açmıştır çoktan, masum gönüllerde,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!