Derdimi anlatmaz, söylemez oldum
Susarım garipçe, dilim yaralı
Bak yine kederle demlendim, doldum
Kalem tutan usta elim yaralı
Umut bir kuş imiş elimden uçtu
Neyin yansıması ha bu ışıklar
Gece aydınlanır, yar gelen misin?
Sualime yanıt verin âşıklar
Bu müşkülat sırrı yar bilen misin?
Karlar yarıp çıkan kardelen misin?
Yaz katip! Kalmasın eksik hiç birşey
Öküzlerin adam güttüğünü yaz
Bunları görüp de katlanmak zor şey
Ocaklarda baykuş öttüğünü yaz
Çok konuşmak derler suçu dilimin
İçerime sızı girdi
Şu acımı dindir artık
Yüklediğin bunca derdi
Omuzumdan indir artık
Yüreğinden akan hüzün
Sen bu nazı bana reva gördükçe
Aşkını içimden sökesim gelir
Çeşmenin başında işmar verdikçe
Dağılıp yerlere çökesim gelir
Katlanırım buna çile de olsa
Durumum ayandır o günden sonra
Yandı ateşlerde, yakıldı gönül
Çökertti ruhumu duyduğum nara
Vuslat meydanına dikildi gönül
Güle vurgun idim bülbül gözüyle
Ben idim dağları aşk ile aşan
Kükreyip sel gibi köpürüp taşan
Gönülden gönüle cehdedip koşan
Şimdi boşluklara dökülmüşüm ben
Onun yollarında buldum canımı
Cebrile kurduğun tahtın rahat mı?
Yılanlı kalesi halin nicedir?
Mihmanın, yoldaşın yine kır at mı?
Yılanlı kalesi halin nicedir?
Zamanın çilesi seni yıldırmış
Ekinler biçilir güzlere yakın
O anda yazıya düşer yılkılar
Çaylar kenarına ederler akın
Yuları, zinciri boşar yılkılar
Güneş yerlerdeki karı silince
Geçen günler yaktı yıktı gönlümü
Mustarip, derbeder hallerim eyvah!
Anlamsız bir meçhul yedi ömrümü
Boşluklarda geçti yıllarım eyvah!
İçimde bir yerde yaram kanıyor
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!