Bu vakit; kanadı kınalı turnam
Sıcak ülkelere göçmek vaktidir
Bakışları derin manalı turnam
Mutluluğa kanat açmak vaktidir
Sıla burda kalsın gurbet önünde
Uzak diyarlara giden kırlangıç
Oralarda aşkı arar mısın sen?
Derler ki; “her gidiş yeni başlangıç”
Yarın için hayal kurar mısın sen?
Yaza ulaştın mı, kıştan kaçarken?
Nasıl olup bu diyara düşmüşsün?
Hani senin nerde dağların kirve?
Zamanın seyrine sende şaşmışsın
Hani senin nerde dağların kirve?
Sen değilsin bana sitemle bakan
Çok hasret getirdi bu meçhul yollar
Ne yolcu vazgeçti, ne yol utandı
Farkına varmadan tükendi yıllar
Ne zaman bekledi, ne yıl utandı
Kader, hasret verdi sevgi ekene
Bir zamanlar sizindi bize karşı kıyılar
Şimdi sizinle doldu boş çukurlar, kuyular
Yıkıldı mı köprüler, sele mi kapıldınız?
Nerede şimdi dayı dediğiniz ayılar?
24 Ağustos 2014-Gaziantep
Kır atına bindi yollara düştü
Bolu kalesini yıktı Köroğlu
Hasmının üstüne saldırdı koştu
Nicesini cenkten söktü Köroğlu
Şöhreti yürüdü obadan köye
Bir hışımla şu dünyaya
İşte geldim gidiyorum
Ne atlıyım nede yaya
İşte geldim gidiyorum
Şan şöhrette gözüm yoktur
Osman Bey tuğ dikti Anadolu'ma
Bu milletin kaderine yön verdi
Orhan Beyle devam ettim yoluma
Bu milletin kaderine yön verdi
Timur savaşında esaret yolu
Gözlerin kör olsun senin ey felek
Bir vicdanı taşa yar ettin beni
Ne huri cezbeder gayrı ne melek
Ondan başkasına kör ettin beni
Bülbül olup hasret kalmışım zara
Memleket koynunda nazlı bir gelin
Çırpınırdın öyle sen Karadeniz
Bayrak sevgisini haykırır dilin
Âşık oldum sana ben Karadeniz
Hırçın dalgaları tutar zamanı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!