Ah, ölüm; Sonsuzluk sofrasında en son aşım.
Neredesin Azrail? Benim sevgili yoldaşım.
Karabasan sanırlar seni, oysa ne hoşsun.
Tadını bilmeyen ölümün, hayata koşsun
Ölüm! Ben bilirim senin tadını; latifsin.
Hayattır karabasan; acı, hüzün, nefret ve kin.
Ölüm değil, korkulacak şey varsa; hayattır.
Her nefesim yüzümde patlayan bir tokattır.
Ölüm; beni mezara götüren bir gemidir.
Haydi Azrail! Gemiye binmenin demidir.
Ölmeliyim bir gün, dilimde kutsal heceyle,
Bir savaşta ölmeliyim, belki işkenceyle.
Bir tebessüm olmalı ayrılırken dünyadan,
Ağzımdan sızmalı ölürken, birkaç damla kan.
Dostlarım! Sakın sanmayın beni buhrandadır.
Benim gözüm hakiki ve baki canandadır.
Hayat bir yokuştu, tırmandım. Ölümse iniş.
Gel sevgili Azrail, bir de benimle seviş.
Zaman; boynumda ilmek, hayat; altımda sehpa
Çek hayatı, sıkışsın zaman, perdeyi kapa
Kayıt Tarihi : 20.10.2005 03:41:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Tebrikler...
TÜM YORUMLAR (1)