**Ölümü bekleyen bir kelebek var içimde,
Uçmakla konmak arasında kalmış, kararsız,
Ne tamamen özgür, ne de esaretin içinde.
Zindan değil burası aslında,
Sadece odamın kapısını yapmayı unuttular,
Her çıkmak istediğimde, yol bulamıyorum.
Kanatlarımı arıyorum her dönüşümde,
Ruhumdan kim kopardı onları böylesine acımasızca?
Bilmezler mi, göklerin bile taşıyamayacağı kadar ağır bir emanettir bu yürek?
Lambalarımı çaldılar, ışığımı söndürdüler.
Güneşim gitti, dört yanım zifiri karanlık şimdi…
Ne olur, seslen bana!
Bildiğin bir kapı var mı, çıkıp da nefes alacağım?
Anlamadığın cümleler duyunca deli sandın belki,
Oysa ben sadece içimdeki yangının küllerinde boğuluyorum.
Her kelimem yarım, her nefesim eksik,
Bir hayalin peşinde savruluyorum…
Gördüklerimi bile unuttum artık,
Hatıralarım puslu bir aynanın ardında,
Ne zaman baksam yüzüme değil, acıma bakıyor.
Bilmiyorum, geçmişin neresinde saklı kaldılar,
Ama ben her seferinde biraz daha yitiyorum.
Lütfen son kez seslen bana!
Beni çağır, bana yol göster.
Kelebeklerin hiç ölmediği,
Kanatların hiç kırılmadığı bir yer var mı?
Varsa, bırak oraya konayım,
Varsa, bırak son nefesimi orada vereyim…**
@dsız..
13 Eylül 2025
Kayıt Tarihi : 13.9.2025 13:50:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!