ellerin kuş tüyü hafifliğinde
dudakların ilham perisi
başın göğsüme düştüğünden beri
kapandım sinene
gülücüklerin gelir oturur gözlerime
özgürlük;
varlığına
ve nasıl olacağına duyulan sorumluluğun
en güzel koruyucusudur
özgürlük;
benim en sevdiğim söz
senin yüreğinden gelip
benim yüreğime konan sözdür
Bir kıpırdayıştı bende başlayışın
Önce ümitlerimde sevdim seni
Sonra, sonrası yüreğimin nağmelerinde
Sen bende her şeyin ilki oldun
Afrika çocuklarını sende sevdim
beni senin kadar kim anlayabilir
kim senin gibi dokunabilir yaralarıma
dünya vefasız olsa ne çıkar
vefaya sende durmuşum yar
yalların içinde yorgun bir gönül
bir limana varmak isteyen
hani şöyle rüzgara da tok, acıyada
herkes bir şeyler ister
benim ki başka bir şey bu diyarda
sevgi neydi
sevgi bir yeminin adımıydı
sevgi eşitlikten ziyade
sevgilinin gönüllü kölesi olmaya razı olmak mıydı
yoksa henüz çiçekleri derlenmemiş bir bahçe miydi
Savaşın çocukları:
Çatlamış dudakları, korku dolmuş yürekleri, ellerinden alınmış umutları
Bedenleri kaldırımlara düşüyor soluk ve cansız
Artık misket peşinde koşmuyorlar savaşın çocukları
Onların sesleri de çığlığa dönüşmüyor
Bir gülüşüne bin ömür feda dediğimiz yavrularımız
Biz size hasret bin kere ölüyoruz.
Biz ölümün bekçileri değiliz
Ölüm ki yaşa bakmaz ölümü de yıllara bölmez
Yoktur sözleşmesi yaşlı, genci bilmez alır gider
Sevdiğimin ışık saçan gülüşüne
Yoksul evlerin umuduna bir de ekmek kokusuna
Gökyüzündeki ay ışığının tutkun bakışlarına hayranım
Gözümün şenliği cemaline
Öpücüklerinle beni güne katan nefesine
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!