Yoğun bakım odalarda
hayata tutunmaya çalışırken sen,
seni kaybetmek korkusu dışarıda,
umarsız bir martının düşü benimkisi
maviden başka rengi bilir miyim
geçmişe tutsak yarınlara gebe
her ölüşümde bak
deniz gözlü bir çocuğu yeniden doğurmak üzereyim
ortasında kimsesizliğin
intihara meyilli yağmurlar büyütürken gözlerimde
bir rüzgar gibi geçerdi aklımızdan sözlerin
cennet ütopya değilmiş niçin
sen nereye gittiysen cennet orası değil miydi bizim için
sen dahil tüm dünya çılgınca yalan biriktirmiş ceplerinde
söyle ipoteklenmiş aşklar da ateşte yanar mı sözlerinde
İnsanlık değil bir savaşın ortasında
öldü pis bir kaldırım aynasında
hepimiz el birliği ile işledik bu suçu
ucundan kıyısından ve en çok da sol yanından vuruldu
umudun elinde oyuncak kalbi zaten yorgundu..
yasaklı kelimeler büyütüp yıllarca
söylenmemeye esir edip sonra
vazgeçmek de varmış..
bazen insanın kendi kendisine verdiği
en büyük ceza
iki nokta koyup sonuna
çoğu bilmez kumrular tek eşlidir
ve sevginin sınırsızlığı
dem çekmesi gibidir karşılıklı
birbirini seven iki kumrunun sabahları
önce ben söylerim
tenha bir köşeye çekilip usulca
gözyaşlarını doğurabiliyorsan
gözlerin kapalı olsa da
adam ayaklarını kadın ellerini
adam aklını kadın yüreğini
birinin yokluğunda diğeri
tek bedende iki can sanki
bölüşürüm gökyüzünü onunla
savrulan duman gibi insan sevince rüzgarda
söyleyeceğin sözler tüterken gözümde
avutur eminim gölgesi düşse de
dudaklarımızı titretecek bakışın ile gelsen
değmese de ellerin ellerime
yarına sevdalı umut ektim yüreğime
ön koşul kabul etsem de umut kırıklıklarını
bir umut.. bir umuttur yeter yaşatır insanı
kalbim su olup aksa gözlerimden
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!