Benim mayam...
Benim maya kadınım,
nasılsın?
Bugün seni çok özledim...
Pul pul boncuk boncuk
kırağı oldun düştün omuzlarıma...
sabahları ertelemek öğleleri geçiktirmek akşamı elinin tersiyle itme şansımız yok
yaşamak dediğimiz şey günlerden ibaret
ve günler konuşmalarla duygulardan mücerret
hayata sebeb bedendeki ruh olsa da günlerle duyguları sana batırıp çıkarmak çok güzel
ılıklığına ve ılgıtlığına
uzaktan geçen bir gemiyi senin kahvaltı masandan izlemek vardı bu sabah
Senin için ağlıyor gece!
Ayın hüzzam bestesi çalarken penceremde,
Senin için her gece...
Sahralar kadar ıssızım,sahralar kadar yangın
Abes değilimdir umarım size!
Hazımedersiniz varlığımı.
Avizelerini söndürmezsiniz gözlerinizin.
Kabul edersiniz cenahımı.
Yektasıyımdır ben aşkların,
İnanınki yekruze değil niyetim.
Biran kendime ve sana baktım...
Ben çok ileri gitmişim bi şeylerde
Ama mutluyum da bundan
vuslat günlerinde güneşlemek vardı sevdanın
ve o güneşe sarı eklemek vardı
maviyi çalıp yeşil sürmek vardı göklere
gecenin mavi bacalı karanlığında
tualsiz bir yüzle konuşmakta suskunluğum
önünde bir set yok
Varlığıma ayrılan bu kısacık zamanda yaşama dair her ne varsa ıslah edilmemiş duygularıma ait alemlerde gezmek istedim hep..İçime sakıt olsan firari çocuğun elinden tutan birini istedim.Kuklası olmak istedim uzaklardaki benin.
Bana bahşedilen sevgilerde bir şeyler eksikti..Gaybdan gelen bir ses duymak istedim.evet sevildim,hem de kaç kez...Kaç kez sanılarına aldandım karşımdaki güzellerin ama yapamadım.Onlar içimdeki denizin rengini değiştirmek istediler.Dalgalarıma köpük olmak istediler.Kum tepelerimi içlerindeki acizlik iksirinin suyuyla yok etmek istediler.Oysa benim denizimde yunuslar kadar deniz kızlarınında güzelliği vardı..evet bir güzelim olmalıydı ama güzellerin hepsi denizimde yüzmeyi değil kendilerine gölcükler istiyorlardı,küçük,kısır döngülü tek tip gölcükler...
Sırt sıvazlamasını bilir misin? Bir gönlü okşamayı; güzel,can alıcı sözlerle! Şiirselliğe vurulmuş çınar ağacının gölgesinde sevgiliyle olmayı kim istemez ki...Ay yüzlü çiçeklerin arasında koşmayı...Mahur bir bakışta kaybolmayı hangi göz istemez ki...Ders almadan,yazmadan hasreti,çizmeden anıları kim sevmek istemez ki...
sen…
ey benden sözler çalan dilin sahibi...
sen,canımdan yongalar yakıp ısınan kadın...
gelmek zamanı gel, şimdi tam sırası...
içimdeki ocağa çırasın,gözlerimden tütene alaz...
ben bekliyorum seni sevdanın en son durağında...
O birilerine...
Ooo..Efendim...Hıçkırıklı minikler...Pardon üçüzler.....Hoşgeldiniz...Amma da uğraştırdınız anneninizi be...Banka taksidi gibi geldiniz...Ee tabi babanızda suç...Bu kadar hıza bu kadar taksit...Çok görmemek lazım...Gerçi akıl kalmadı onda,bundan sonra en sevmediği rakam üç olucak sanırım...Erkek işte ne yapsın en sevdiği odanın kurbanı garibim...Her zevkin bedeli var....
Bakın,burası hastahane...Dilediğiniz gibi hıçkırın...Kulak bol...Hey sen alo! bayan olmaya çalışan! ...Fazla kenardasın yaklaş annenin yanına bakiim...Yok öyle şimdiden herşeye kafa atmak...Sarılığa heves eden olmasın,külahları değişiriz...Bezlerinize ve zıbınlarınıza gelince...Onu giymem bunu takdırmam yok..Herkes razı olsun kaderine...Ha! bir yeriniz acırsa basın vaaadda yı...Alışsın millet başınızda nöbete...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!