Öğendire ile sarıoğlanı korkuta korkuta
Karasabanla yüreğini çiizdin tarlalara
Bir duandan bir tohumdan saçtın
Koçboynuzlu heybenden ellerindeki nasırlarla
Altın başaklara yanık türkülerle ninni çektin
yoksun
aynı leyla gibi
aynı leyla gibi anlatılansın aşka
beklenilensin yıldız kaymalarından
umulansın pencere köşelerinden
kaybedilensin bulunmak için
Sen
Beklenilesi
Sen yaveri sözlerimin
Gitmelerin hep bana gelişin sanki
Gitmelerin iz bırakmalarda fani
Ben sen de aciz sen de baki
gittin...
seni unutamasıya gittin...
beni biliyorsun...
bıraktığın yeri de...
bende emanet bir sevgin yok...
ne de veresiye...
Fırtınalı yüzünde
Yapışkan bir bakış
Dudaklarında naz endamlı haykırış
Zannederim ki
Afetlerin ardında kalan bir tek yüzün
Tırmalamadan tırnaklamadan
inci küpeli kızı izliyordum...
o nasıl bir derinlik o nasıl bir anlatıştıki bakışlarla,
seyyahlık kokuyordu kirpikler...
her kapı aralığı bir renge denkti...
her ele alınan süpürge iz bırakmaktı kıyıda köşede...
ve gizil istençler sarıyordu ruhları...
Denizin üzerine çadırını açmış bir kadın vardı...
İçinde okyanus,okyanusta bir yunus,
Yunusta bir hüzün,hüzünde bir alım,alımlıkta bir düş...
Onca insanın geçit töreninde,
Ayrı bir buluttan yağmurlar yağdırıp ıslanıyordu aklı...
Ne meraktı benimkisi
Mecnun olmayı becerir gibi olmuştum Leylam terketti gitti
bir dağ yığmıştım aşktan,Şirin inadıyla deldi geçti
sevgi mi attan inmişti yoksa aşk mı eşekteydi anlamadım gitti
bir tanesi
içimdeki dağların dişi kurdu olman bir tarafa
sana ataerkil olabilmeyi çok istedim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!