Selvi gibi uzanan,
İnce ve zarif
Gövdeli
Bağrından mis gibi
Polen kokusu saçan
Papatya'da baharı;
Winter endi bekleyip
Çiçek kokularıyla harmanlanan
Toprak kokusunu
Genzine çeken,
Semâ-yül arzda
Rakseden hafif meltemin
Her sabah
İş yerine gelişinde
Yüzümü neşelendiren,
Simâsında
Gecenin karanlığında
Yeryüzünü ışıldatan
Bir meftâh defnedilirken kuşanılan
Siyâh-ı mâtemler,
Bir soykırıma öncülük eden
Siyah pelerinli bir ferişte,
Bir sönen ocaktan,
Bî- ziyâ-yı fânilerden tüten
Bî-nefsleri
Kıyâma kaldıran,
Ruh-ül kuddüs bahş eyleyen;
Makperi cennet-ül firdevs kılan
Roza-yı makper.
Kışın ortasında,
Bulutların gölgelediği,
Güneş'in ışığıyla aydınlattığı,
Üçüncü bölük koğuşunun önündeki
Âsumana uzanan çam ağaçlarından
Rüzigârın yaladığı toprak anaya eğilen,
Oyun için
Bereket-i katre-i baranın
Akınını bekleyen,
Annelerinin elinden tutan,
Iki küçük kardeşiyle kol kola giren
Üç büyük tepecik,
ZMA'nın üzerine,
Yemyeşil çayırların üzerinden
Sığ bir koyuya doğru uçan
Kahverengi benekli
Büyük beyaz kelebeklerin,
Turuncu kelebeklerin,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!