bir kan damlasıyla bir kar tanesi
uçurtmayı öptüler
gel desem gelir misin arkadaş
uçurabilir miyiz bir buseyi
bulabilir miyiz arkadaş
barışı gökyüzünde
içimdeki çocuğa kimseler dokunamaz
minicik bir kızdır o neşesiz yaşayamaz
pamuk şekerin tadı acı gelsede bazen
şekerciye ses etmez vermişse ki gönülden
sevimlidir tatlıdır arada şımarıktır
beni hala etkiliyor
gökyüzüyle ilk dansım
hislerimin nazarında
beyaz gözlü aşkım
gözlerini dans pistinde bırakıyor
Ey benim efendim muradım canım
Şeklinle nöbettedir an be anım
Senden gelen hicranla yansa figanım
Sönmez bir nebze aşkın çağlar figanım...
Serzenişler doldurduğum kadehteki rakım,
Bana,seni gönderen şiirler kadar yakın.
Bir yudumun bin ışığına esirim madem,
Güneş her akşam batar özüm,sen batma sakın.
Hüzün hayallerimde efsun,baştacı aşkın.
Umutların tohumlara seslendiği an
Ekecek toprağın var mı hiç düşündün mü?
Alem yağmur duasına çıktığı zaman,
Bulutlar sana uğrarmı hiç düşündün mü?
Sevginin bir petekte konakladığı an,
ben miydim senin akşamların mıydı o
aydınlıklar açıyordu dilimizi
yapraklarda mevsim uçuşları
kollarımın arzusu sımsıkı sarılmaktı
gözlerinde kayan bir yıldız
Sana verilmiş müsadeler içinden
korkuyu çaldığında,
hırsızlar,masumlar yaylasında
keyif maratonunda.
Tehlikenin boyutu,bir mühendisin
ömür boyu bitiremediği şemada.
Derinliğe dalan
Uyanmalar etrafımda
Uyu! ! diyor
Küskün sesim
Tenhalar kalabalığında
Dağıtan hicran
Bir tanınmaz furkanım
Efsaneler şehrinde,
Tarihlerde volkanım
Her telde ayrı nağme
Düşünmektir mesleğim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!