doğa manzaralarına yaslanıyorum
başım olabildiğince yukarıda
acıtmamak için canını
yavaşça dayanıyorum
doğa manzaralarına yaslanıyorum
gönülden çıkan bir söz fikre maşa olmuşsa
saf kuyuda ki kova acı suyla dolmuşsa
kıraç akılda biten otlar koyun bulmuşsa
kuzuların yağmurda, meleşmeye hakkı var
şaşkın kadeh sabırsız örtü seyre dalmışsa
Bir hayali sevdim kalb-i derinden,
Süzüldü teşrifi aktı gözünden.
Anladım muhabbet safa özünden,
Neşesiyle aşka gelip çağladım.
Mehtabın yanında güller toplandı,
aldanma dost sakın ola yobaz sözüne
sen tavuksan buğday atan çoktur önüne
vahşet niye; ''eğer varsa aklına bir sor!''
başa konmuş özgürlüğü ayakla ezme
meze yapıp elden ele tanrı satanı
ne çok düşler kurarız bazı zamanlar
ne çok zamanları düşlerde kaybederiz
apansız gelişler
endişeli duraklar da
gidiş yolu arar bazen
sevgi sözcüğüne hapsedilirken yaşam
Bakışmak,..bir benden bir senden
Çatlamış ahşap kıyığı duygularımız
İyice açılmadan..şükür! ! demek
Nerde? ...
Ve..dokunmak..yüz benden yüz senden
Kat karıştır cömert diyar meyveleri ile
Sen yoksun..
Kırlangıçın üşüyor..
İlk tadacağınız ışık
Bedeninde yanmak için bekliyor..
Ellerini uzattın..
Yürek kapısı çoktan açık
Boynu bükük salon çamı,
Bakışırken gölgesiyle
Beğenmişçe kendini...
-Seviyorum,..diyor toprağa
Zarif çam..
-Sen mi benim,ben mi senin?
Düşünceyi düşünen düşünceler var ise,
Sevgiyi seven sevgililer var demektir.
Yaşamı yaşayan yaşayanlar var ise,
Görebilmeyi gören gözler var demektir.
Saygıyı sayan saygılılar var ise,
Şimdi geldi vagonların kalkış zamanı
İçindeki yüklerin bilinmez ki şanı
Ruhsuz soğuk bedenlerdir ağlar derinden,
Raylar biter,bakar şanı taşlı evinden...
Güneş çöküp kaybolunca yaslı ufuktan,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!