Aşığım köyümün her bir taşına
Dedeler, Bakacak, Gayabaşı’na
Tarana çorbası, Bulgur Aşı’na,
Yimek derler, bizim Şapçı köyünde.
Angare’yle olur köylünün işi.
Senden ayrılmışım küçük yaşımda.
Gurbette ben seni özledim anne.
Hasret rüzgârları eser başımda.
Gurbette ben seni özledim anne.
Ayrılık ateşi bağrımı yaktı.
Ecdat dikmiş kaç asırlık bir çınar.
Kenarında şırıl şırıl bir pınar.
Söyler misin bu güzellik nerde var?
Çınarlara kıymayın efendiler.
Ulu çınar, Osmanlının simgesi.
Camiler cem yeridir, birleştirir herkesi.
Kâbe’nin şubesidir, Kâbe arzın merkezi.
Namaz vakti gelince tüm cemaat buluşur.
Dostlarıyla görüşür, komşusuyla konuşur.
Dinimizin emridir hac.
Giydiniz başınıza taç.
Kutlu yola giden hüccac.
Bizlerden selam götürün.
Ol mescidi Kıbleteyn’e.
Önce yıka ellerini,
Su ver ağzına, burnuna.
Yüzünü de yıkayınca,
Sıra gelir kollarına.
Başının dörtte birine,
Ey kimsesizlerin kimsesi!
Ey çaresizlerin çaresi!
Ey güçsüzlerin güç kaynağı!
Ey acizlerin dayanağı!
Ey gariplerin sığınağı!
Ey dertlilerin tabibi!
İhtiyarlık gelmeden önce,
Gençliğinin kıymetini bil.”
(Hadis-i Şerif)
Su gibi akıyor zaman.
Kurban bayramında gittim köyüme.
Avlumuz, kapımız harabe olmuş.
Anamın özenle baktığı bahçe.
Çiçekler kurumuş, gülleri solmuş.
Kara erik, ayva, badem ağacı.
İki kişilik bir oda.
Bir hastanenin odası.
Yataklarda iki yaşlı.
İkisi de kalp hastası.
Biri camın kenarında,
Diğeri kapı arkası.
Nurettin şairim yazarım Anne adlı şiirinizi bir mısrasını beğeni ile okudum beğendim Hepsini Okuyamadım Ama Bir mısrasını okudum şiiriniz gayet güzel yazmışsınız beğeni ile okudum sizde benim antoloji sayfamı takip ederseniz sevinirim birde benim şiirlerimi değerlendirirseniz sevinirim nurettin şair ...