Peki ama neden sever insan?
Neden aşık olur?
Bir kaçış mıdır
Sömürgesizliğe?
Yoksa bir kavuşma mı
Bağımlılığa?
Tut düşlerimi
Dokun beyin kıvrımlarıma önce.
Usul usul gir kanıma
Gözlerimi parlat
Fıldır fıldır dönsün başım.
Ellerimi tut
Keşke yazabilsem birşeyler sana,
Ya da çizebilsem düşündüklerimi.
Biraz daha zor belki benim tarzım,
Biraz daha karmaşıkta olabilir aslında.
Bir kızıl gecede sevdim seni.
Buğulu gözlerinde gördüm o kızıllığı.
Mahmur bakışlarında yakaladım hissettiklerini.
Bir kızıl gecede,
Işıl ışıldı gözlerinde sevgi.
Burnum çınlıyordu
Esrik misklerde.
Yuvalanmalar yürekte
Bir kokuya esrik.
Bir şiir iklimindedir ruhum;
dilimde keman elimde nağmeler...
Ruh divane,
Gönül bir esintiye kapılmış bigane...
Kah avare kah yegane;
Bu iklim gönlümü etmiş tayyare!
S/Y/akındı dönüşüm
İçsel hüzünlere.
Yıpransa da kirpiklerim
Damla(ma) lardan.
Tersinmezliğinde hayatın
İçtim yudum yudum hüzünleri.
Dengesizliğinde özlemlerin
Tattım alev alev acıları.
Çırpıntısında bebek yüreğinin
Döktüm damla damla gözyaşlarını.
Sana bir şiir yazdım, ey güzel İstanbul.
Sana kavuşmak bir şiiri yaşamakmış oysa.
Dalgalarında hüznü ve aşkı kolkola gördüm,
Buram buram balık kokan havanda ise tutkularla özlemleri.
Her adım başında kokladığım tarihin ise,
Bana sevgiyi anımsattı İstanbul;
Seni düşünmekle başlar yolculuğum,
Ve sana çıkar tüm yollar aslında,
Sen bilmezsin...
Aşklar sana çıkar,
Medeniyetler sana...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!