Bir şarkı söyle, eskilerden
İnce, kıvrak olsun, nağmeleri
Harap olduk, şu kederden
Unuttursun belki üzüntüleri
Kasvetli havayı dağıtsın, şarkın
Gittiğin yerde cennet bahçesi mi buldun
Dönüp esirinin halini hiç sormuyorsun
Kalbine hapsettin de, çok mu mutlu oldun
Benim mutlu olmama izin vermiyorsun
Şiddetli fırtınaya kapılmışım gidiyorum
Bir el uzandı sineme gizlice
Kalbimden yakaladı sinsice
Feryada, figana aldırmadan
Diyarı gurbete attı beni delice
Ellerin kurusun senin felek
Yârin yüzünden, dara düştüm
Aşkın elinden, zora düştüm
Nasıl bir sevdaymış bu, Yarab
Karlı dağlardan, kora düştüm
Merhamet eyle, yakma narına
Minarelerde yankılanan
Bu yüce davetin ve Bütün ibadetlerin
Sahibi Yüce Allah’ım
Ezanı Muhammadiyeyi
Semalarımızda dindirtme
Bayrağımızı gönderinden indirtme
Dert arama doktor, vücudumda elinle
Sen eğilde, hele yaralı kalbimi dinle
Yılların acısı harap etti, bitirdi beni
Ah derdimin devası yârin sevgisinde
Dallara taşmaz, dert ağacın gövdesinde
Devlete baş kaldırıp, aslan kesilenler
Girdimi hapse, hepsi deli rolündeler
Kimisi, Mesih sanıyor kendi kendini
Kimiside, Yunan tanrılarına özenirler
Milletimi bölüp, ayırmaya çalışanlar
Atam gibi, dinim gibi, sevip saydığım
Cananım gibi, canımın içi gibi, sevdiğim
Toprağına, al kanlarımı kattığım, vatan
Seni bizden başka, hiç bir millet, sevmesin
Duacıyım, sinene düşman eli, değmesin
Zaman akıp gidiyor
Su misali
Farkında değiliz hiç birimiz
Bizi döndürüp öğütüyor
Değirmen misali
Sonsuz bir karanlığa gömülüyorum
Yarınlara ait ümitlerim kayboluyor
Etrafımda hiç kimse kalmıyor
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!