Nilgün Sezer 1958 yılında İstanbul’da doğdu.Dört kız kardeşin en küçükleriydi.Çocukluğunda katıldığı yarışmanın sonucunda mecmualarda(hayat dergisi) ,poz poz resimleriyle geleceğin yıldızı ilan edilirken, babasının karşı çıkması üzerine bu sayfa çocuklukta kapandı.Okulda öğretmeninin hem çok sevdiği hem de yaka silktiği bir öğrenciydi.İlk şiirlerini annesi kadar sevdiği Almanya’da olan teyzesinin yeşil gözlerini anlatarak yazmaya başladı.Öğrenim hayatına Ataköy Lisesiyle noktayı koyan,bulduğu her fırsatta kurslara giderek sertifika toplayan,k ...
Bana öyle bir gün ver ki
Sonsuzluk kadar uzun olsun
Yarınlarım bugün olsun
Ruhumda aşkın renkleri
Pembe,mavi,yeşil olsun
Bir rüzgar mı getirmişti
Beni bu boş sahile,bilemiyorum
Üzerimdeki ince elbiseyle titriyordum.
Rüzgar,uçuşan saçlarımla,bedenimi
Bir hırsla sarsıyordu.
Dalgaların sesi uğulduyordu kulaklarımda
Hadi sende vur
Adettendir,seven vurulur
Sevilenindir gurur
Sevgi dolu dizgin
Sevgi içten
Sevgi savunmasız
Bir yere kadarmış,sevgin gülüşün
Bir tatlı sözünle beni öpüşün
Bir yere kadarmış aşkı sezişin
Kollarını açıpta bana gelişin
Bir yere kadarmış aşkım sevgilim
Ben Allahın bir kuluyum.
Narin,sakin,itaatkar.
Ben Atatürk’ün kızıyım.
Bir Türk kızı.
Güçlü kararlı,mağrur.
Her gün seni giyeceğim üzerime elbise diye.
Her gün saçlarıma sen takacağım.
Sen olacak dudaklarıma sürdüğüm ruj.
Aynaya sen olarak bakacağım.
Sen yüreğimi her okşadığında.
Ey İstanbul! Doğduğum şehir,
Bir annemde sensin beni büyüten.
Sokaklarında koştuğum,suyundan kana kana içtiğim.
Denizlerinde yüzdüğüm,güzel şehir.
Ormanında piknik yapar,şarkılar söyler gezerdik.
Beyninin kıvrımlarında kalan,hayal kırıntılarıyım şimdi ben.
Yağmur gibi dökülüverdim üzerinden.
Hiçbir özlem kokusu tutamasada tenimdeki buğuyu.
Al şafaklarda yıkadım ruhumu.
Avuçlarımda güneş oldu ısıttı,yakmadı aşk.
Yeşil dallarının arasında salınan,
Mor bir leylağım şimdi,baharı müjdeliyorum.
Tomurcuklanıyorum yeniden,güneşe gülümsüyorum.
Işıklarını saçmış üstüme sıcacık,seviniyorum.
Rüya tadında bir hayat sarıyor,sarılıyorum.
Ne vardı gecenin bir yarısı beni tatlı uykumdan uyandıracak.
Hiç aklımda yokken uykumu kaçırıp o radyoyu bana açtıracak.
Çılgın bir müzik,çılgın bir adamla beni kahkahalara boğacak.
Ah şu sivrinek ah...
Kıkır kıkır gülerken nerden bilirdim ki.
Oyunlarına katıldığım radyo benim aşkım olacak.
Kağıtlara sır vermemeli artık
Her geçene söylüyorlar
Okyanuslar! beni suçluyorlar
Snoqualmie
Melantis ülkesinin ılık rüzgarlarını taşıyan meleğini ne durdurabilir. Büyük bir fırtınamı! yada Yakıcı güneş ışınlarımı yavaşlatabilir! Şiirlerini yazdıran kalemi hangi aşk durdurabilir!
Snoqualmie