Elinin izinden damarlarıma
Sessiz sızan şiirlerle
Bir deniz kıyısında ayıldım
Omuzu yüklü, elleri çocuk bir şehirdin
Sokaklarından ölü kuşlar geçerken
Dilinle kozasından çıkamaya yardım ettiğin,
Kelebekler saklanırdı evlerinde.
Işıkların, nefesinle açtığın yaralara benzerdi.
Sana çıkmayan her yolun soğukluğunda,
Sıcak bir bardak çay samimiyetinde,
Seviyorum seni...
Hasretin koyu deminde iken
Yalnızlığın yok olduğu ıssız yollarda,
Avuç içlerine kondu, edilen dualar.
Harcanan zamanlar geri dönerken benleriyle,
Ellerine sessizce “yaz” dedi.
Sağlam kalmadı hiçbir inancım,
Dicle'siyle kavuşması başka topraklara nasip olmuş
Küskün Fırat nehrinin asi sularıyla,
Damarlarımda yeşermeye hazır
Bahar çiçekleri bitsin;
İnanmadığın her sözümün üzerinde
Dilin anahtarları, tozlu kitap raflarında
Kilidini acar, okuduğu her satırlarda
İnce dertlere olunmaz tabib, hiçbir okuldan
Arkadaş gözlerinde,
Hayatın başka tadını sorardım
İçi kırmızıbiberli zeytinlere bakarak
Adın adımın sonunda,
Gelecek ekinin rivayeti
Alnımın en derin yerinde
Avucumun öpüşlerinde,
Gizli hasretlerinde.
Masalsı bir yazı değilse
Küskün tanrıların günahkar çelişkileri
Yüzümü tırnaklarıyla yırtarken
Yazılan kuduz yazgılar çıkınca gün yüzüne
Emanetleri taşıyan hammal bavullardan
Unutulmuş sandığım satırlar
Tenimde dişlerinin izini bırakmış
Yüzünün perdesinde, ölen çocukların
Gitmemiş hüzünleri ile bakmasaydın
Bakmasaydın, sana başkalaşan yüzüme
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!