Nihat Malkoç Şiirleri - Şair Nihat Malkoç

MALAYANİ

Ölüm, fani kullara nefesinden de yakın
Ya hak konuş, ya da sus; malayaniden sakın

TÛL-İ EMEL

KAPI

Tükettim nefesimi aşkınla yana yana…
Rabbim yol yordam göster, nur kapını aç bana!...

ÇİLE

Üç beş arşın bez için değer mi bunca çile?
Bir gün anlayacaksın yaptıkların nafile

HAKK NAZARGAHI

Gönlü arındır kirden, gönül Hakk nazargâhı
Zulüm payidar olmaz, mazlumun tutar âhı

ZARAR

Ruh maverayı özler, parça ayrı bütünden
Zarardasın, bugünün farklı değilse dünden

KIYAMET SAATİ

Ruhumuzu besleyen mübarek beldesin sen! ...
Hasretin dağlar kadar, gönülde, dildesin sen! ...

Mecnun’un Leyla’sısın, hicranın okusun sen! ...
Nübüvvet pınarından yayılan kokusun sen! ...

“Mescid-i Aksa’nın ruhu yakılmaz/Yakılan ancak taş ve topraktır”
(Sezai Karakoç)

Sarayburnu’ndan yola çıkarken bembeyaz güvercinler…
Ezanlar okunuyordu İstanbul’un selâtin camilerinde
Melekler kanatlarında taşıyordu Abdülhamit Han’ın selamını

Bulutla söyleşirsin dağların arasında
Hüzün yuvalanmıştır bahtının karasında
Evlâtların yanmıştır hasretin çırasında
Aşılmaz engelleri aşansın Köprübaşı!
Hatıralarımıza nişansın Köprübaşı!

Yücesine çıkıp da seyran eyledim şehri
Gözlerimin önünden aktı zamanın nehri
Mevsimlerden baharsın, ey Ege'nin güzeli! ...
Zamana sığmaz sevgin, ebedî ve ezeli…
Saruhanlı Beyliği toprağında kurulmuş
Medeniyetin mührü tarihine vurulmuş

Yitiğimi bilmesem de
Gece gün arar dururum
Cevapsız, zor sualleri
Kendime sorar dururum

Yozlaşmanın adı moda