Gerçek yüzlerimizdi özlediğimiz,
gerçeklerdi o yüzlerde gizlediğimiz.
Sere serpe gezinirken sahte düşler,
gerçekleri tutamadı ellerimiz.
Örtük kapılarında bir adımlıkdı kavuşmak
hayalin bulutlara eş olup yağarken,
çatlak dudaklarımda adın kanardı
başıma gelen en güzel şeyken sen
yalvarırken mevlaya öle yaza
tenimden süzülen damlalarla,
Şimdi buralar sana acıyor!
Dondurulmuş sevgilerden
çözülmüş aşklara,
karanlık köşelerden
açılmış kucaklara,
bir yol gidiyor.
Ey ruh!
geldiysen iki kere vur.
O gitti gideli bu yürek aç susuz
o gitti gideli uykusuz gözler,
o gitti gideli geceler sonsuz.
Gittiğinden beri bu beden ruhsuz.
kocaman sevgiler taşırdı yüregi
okyanus kadar derin bakışları bir masal anlatırdı
sazının namelerinde acının notaları sevgiye es vermişti
meze oldu sefahat sofralarında
tepesi attı kırdı geçirdi eşi dostu
bir şiir yazdı kan damlayan kalemiyle kan renginde.
Ne güneş doğuyor ufkuma,
ne yıldızlara doymuş gök.
Ya Rab esirgeme kulundan
ya kanayan yaralarımı sar.
ya canımı yerinden sök.
Çocuk gözlerinde ölümün izdüşümünü bulmaktı matematik
haritada yerini belirlemekti coğrafya
fizik kusursuz vücudunun çekim kuvveti
kimya eşi benzeri olmayan kokun
eğer sen olsaydın her dersi bu okulun
döner döner okur,profesör olurdum...
Sormasaydı gitmeler,
sendin sebebi yok oluşumun.
Ne derin kuyuki yalnızlık,
seyreyle gözüm,
resmidir dibe vuruşumun....
Başlık koyamadığım şiirlerimdi,
sözlerimdi söyleyemediğim.
Bakıpda göremeyen gözlerimdi,
dokunup tutamayan ellerim.
Camdan gözlerinde aksimi görürüm,
yüreğim kanatlanır,
ben sürünürüm
sürüngenden çok.
Sen yağmurun ellerinde
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!