Nevzat Taşkın Şiirleri - Şair Nevzat Taşkın

KAR YAĞIŞI
Yerler beyaz bir örtü çekmiş yüzüne
Gökte ki bulutların hele kar serpişine
Yerde çocukların sevinç neşesine
Böyle güzellik yaşanır kar sevgisinde

Bu mekana da şahittir bu kumsallar
Geçmiş zamanda çekilmiş ne hallar
Ağlar bulutlar,dinmez nehirler çağlar
Cana can katarlar yaşayan hayatlar
Beraber biterler yeşil bağı,bostanlar
Sanki birlikte izin alır da dururlar

Her gamsızda vardır bir neşe, bizde hüzün
Dostluk yaşatılır, yaşattıkça tatlı sözün.
El âleme bakıyorum oluyorum üzgün,
Bu alemde insanları, yetiştirmeli düzgün.

Başta ağzın var ama konuşacak dilin yok.

Ağaçları bezemiş, yeşil yapraklar
Bürünmüş al,pembe çiçeğine dallar,
Hafiften bir yel eserde oynaşırlar
Sanki oyuna kapılmış da dururlar

Göklere de ser vermiş o ince kollar

Alparslan beyaz kefen giymiş Malazgirt meydanında
Bizanssı korku sarmış yine gözü orta Asya da
Telaşa düşmüş gücünü görünce Türkün bozkırda
Tarihin unutamadığı savaşçı bu yiğit Türkler

Fatih Sultan Mehmet Han Şaha karşı Otluk belinde

Uzaklardan yüklenmiş haber getiriyor,
Hasretle bekleyenlere ümit veriyor,
Muhtaçlara nasıl da çağrı atıyor,
Gelmeden nefesi geliyor,
Bir ses ki yer gök inliyor.
Dünyamıza doğru ilerliyor,

Bugün bakıyorum şehrin ışıkları gülüyor
Esen rüzgar buna sanki türküsünü söylüyor
Titreşen teller, ağaçlar sanki ihbar ediyor
Ayakta zamana karşı direnip de duruyor.

Bugün şehrin ışıkları bir güneş gibi yansıyor

Göçenin yurduna ölenin malına konarlar
Osmanlı hasta adam ölecek diye bakanlar
Dört bir taraftan saldırıya geçmiş düşmanlar;
Bu topraklardan pay uman azılı canavarlar!

Ağır silahla yüklenmişler girilmiş İzmir’e

Ezel Baharda çayır çimen yeşerir
Açar çiçekleri her yan güzelleşir
Koyun,kuzusu çimenlerde meleşir.
Alın beni de o yaylaya götürün

Yiğidi dadaştır, oyunu barbaşı

Çıkarım asumana,inerim yeryüzüne,
Aşıktım baharına,tatlı dilli sözüne
Bakmaya dayanılmaz senin iki gözüne
Derdime de derman olursun bak şu halime

Ay yüzün parlak,nuru nasip mi kaderime