Nevzat Bilgiç Şiirleri - Şair Nevzat Bilgiç

' Yeşilyurt Kökenli - Turan Mutlu ' ya.... '

Uzunyayla - Ayvalı, Mığdı Düzü ' nde bekle,
Tahtalıdağ, Hacılar; coşkuyu gamı ekle,
Bir kaval nağmesinde, yanık ezgiler şimdi,
Çayırda nice çoban, o tertemiz yürekle...

Kahraman Maraş, Sivas; Elâzığ, Adıyaman,
Söylenecek ne kaldı, onlarca hatıradan? ...
Tohma, Fırat, Kuruçay; çevresinde doruklar,
Nice Yurt sevdalısı, yetiştirmiş bu Vatan! ...

Kapıdere boğazı, Dağlarbaşı bir geçit,

Hitit, Frig ve Kimmer; Lidya, Persler, İskender,
Öyle bir uygarlık ki; geçmiş bunca seneler...
Roma, Bizans, Bergama; gözün aydın Kütahya! ...
Sineni Yurt edindi, Altaylar ' dan Yiğitler! ...

Dev aynası ve cüce... Haçlı olan atası,

Domaniç ve Tavşanlı; Kütahya ile Emet,
Buralarda kan ve ter, senden izler var Mehmet! ...
Altıntaş, Simav, Gediz; tek yüreğiz hepimiz,
Önce gelir Memleket; Tek Bayrak ve Tek devlet! ...

Müderris bahçe, Hisar; Beşik kaya, Hıdırlık,

Kahveönü ve Gediz; Karakazan, Sarıkız,
Acındırma yok bizde, yaramızı sararız! ...
Murat dağında sular, bölünmesin uykular,
Tarihten önce vardık! ... Atî ' de de biz varız! ...

Emet ile Davutlar, Büyükhamam, Kaynarca;

Düşlere daldım birden, karşımda Kasro Kanco,
İnsan etkilenirmiş, rüyaya inanınca...
Kale içinde kale, bakındı uygar hale! ...
Gecenin yarısında, geçmez akçe bahane...

Ya tüm konuklar gibi, yer içer dinlenirsin,

Maride, Marde, Merde... İsim koyanlar nerde?
Persler ve Roma gibi, uygarlıklar geride...
Mâridin ve de Mardin, bağrımızda eridin,
İnsan ve toprağınla, bizden başka değildin...

Hurri, Mitanni, Asur; Medler, Persler, İskender;

Mazıdağı, Ömerli, nice geçit... Yeşilli;
Yurdumun her köşesi, benim için değerli...
Midyat, Gercüş ve Savur; sıcakları kavurur,
Çölde bir rüzgâr eser, benim gönlüm savrulur...

İdil, Cizre, Silopi; inmeden çözme ipi,

' Muammer Macaroğlu ' na... '


Mazıdağı, Ömerli, nice geçit... Yeşilli;
Yurdumun her köşesi, benim için değerli...
Midyat, Gercüş ve Savur; sıcakları kavurur,

Manisa denilince, usumda bir kaç tümce,
Turgutlu ' nun tuğlası, Akhisar ' ın üzümü,
Kırkağaç ' ın kavunu... Az daha düşününce;
Sabuncu beli - yağış; korkutur hep gözümü...

Nerde Kula kumaşı? ... Gençliğimde giydiğim,