Dipsiz bir kuyu gibi aşkım,
Gidiyor, gidiyorum da,
Sonu bir türlü gelmiyor.
Duyuyorum hissediyorum,
Birisi beni çağırıyor.
Her şey bakışınla başlamıştı,
'Bu yabancı da kim? ' dercesine,
Merakla bakmıştın bana.
Gözlerin gözlerime ilişmişti birden,
Her şey o bakışla başlamıştı işte.
Ne kadar zormuş kelimeleri kullanmak,
Yazılara aktarmak içini,
Mânâsızmış kelimeler belki,
Zaten anlatmaya yetmiyor beni.
Sevgisizliğimi hissediyor musunuz?
Âh Leylâ’m, âh!
Kavuşma ne zaman?
Ne zaman dindireceksin acılarımı,
Ne zaman merhemim olacaksın,
Yalnızlığımı bitireceğin an
Ne zaman?
Bir akşamüzeri hülyalara dalıyorum,
Seni düşünüyorum, bir akşamüzeri.
Hülyalarımda seninle oluyorum,
Seninle kayboluyorum, bir akşamüzeri.
Rüzgâr dingince esiyor arkamdan,
Gel içelim 'Âşk Şarâbı'ndan kana kana,
Gerek yok sensiz bir hayatı yaşamaya,
Yeter ki birlikte olayım aşkımla,
Ölüme bile razı olurum yana yana…
Sevgi karşılıklıdır ya hani,
İşte aşk karşılıksızdır.
Aşk, bile bile atlamaktır yalnızlığa,
Ya da başına geleceklere rağmen girmektir bir yola.
Kimsenin tahmin edemeyeceklerini yaşamaktır,
Durdur zamani bir an için,
Ve o bir anının tadına var.
Unutma bu an tamamen senin,
Ve belki de elinde sadece o var...
Aklıma düştün bir damla gibi,
Dağıldın, yayıldın,
Milyonlarca parçaya ayrıldın.
Her parçan bir sen oldu da oturdu belleğime,
Sıkı sıkıya tutundu beynime,
Tatlı bir rüzgâr esintisi gibi,
Bazense ürkek bir sonbahar güneşi
Gibi gelir bana Filistin.
Soğuk ve şebnemli bir sonbahar akşamında,
Gün sessizce geceye boğulurken,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!