Mavi ağaçlar mı, mavi çiçek açan
mutluluktan akan gözyaşları mı mavi,
o küçücük evden mi taştı mavi neşe,
mavi bulutlarda uçan ben miyim?
Masmavi aşık, maviye...
Öyle alışmışız ki başkalarını suçlamaya.
"Kim itekledi" diye bakınarak kalkarken ayağa,
Kaçımız kendimizi görürüz acaba?
Mevsim ikinci bahar,
şurada ne kaldı ki ayaz kışlara?
Ha deyince gelecek,
eli kulağında bekliyor da...
Dağıtalım ışığımızı,
paylaşalım sevgimizi,
Kendi kazdığı çukura düşenin başarısı,
O çukura düşene kadardır.
Çukurdan, yukarıdakilere bakar
Ve seni/beni görür;
Başın/m dik, güzel ve masum.
Söyle, kimindir başarı…!
Sevgilim,
Kulağında küpe olsam
Kırmızı noktalı şiirler yazsam
Ve dokunsam,
Hem tenine
Hem ruhuna…...
Karındaş olmana rağmen,
Kıskançlık ahtapot ise yüreğinde
Kesemezsen tek bir bacağını bile
Saracak bütün benliğini
Evrim geçireceksin
Ahtapota dönüşeceksin.
Bekle beni der,
Bekle bekle, gelmez bir türlü.
Bahanesi de hazırdır, binbir türlü
Yıllardır süregelen kısır döngü;
Atının ayağı kırılmış
Arabasının tekeri patlamış,
Bir dudak payı kalmıştı aramızda
Ha değdi değecekti duygular
Ha değdi değecek ha
Ha gayret be
gayret be
gayret
Kaçırmışsan bir kere treni
Bekler mi sanırsın, senin keyfini
Çoktaann başka istasyona gitti.
Varsayalım ki bekleyecek
Orada birkaç saniye daha,
Ondan önce varman oraya
Kaç kere topladık yerlere düşen,
Kırılan, dağılan kendimizi?
Kaç kere başladık hayata yeniden,
Tepe ters savrulduğumuz yerden.
Çok sevdik, belki de sevemedik yeterince.
Ya da sevdiğimizi sandık.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!