Şimdi gidiyorum..
Biliyorsun güneşli havalar bana göre değil..
Kışı severim ben..
Yağmurlu havalarda başını öne eğip kaçışırken herkes,
umarsızca ıslanmaları severim.
Aslında ben o yağmurlarda seninle ıslanmayı severim.
Sen gittin…
Asfalta dökülmüş betona atılan imza gibi
Basıp gittiğin her kaldırıma
Bir bir döşedim siluetini…
Yüreğime basıp geçsen de benden,
Gölgene bile basmaya kıyamadım peşinden…
Bilemezsin ne sancılar yarattı bu aşk bende,
Çok kere denedim,
İçimde sana ait olan
Bu aşkın katili olmayı…
Sana göre bu o kadar da zor değildi zaten…
“Başlayan her şey biter”
Bir yüzüm olsaydı
Aynada görebilirdim hüznümü
Ayna bulabilseydim çoğaltabilirdim yüzümü.
Yüzüm mü nerede?
En son babamın tokadında ellerine yapıştı
Bugün doğum günü Amata. Biliyor musun? Hiçbir gün zamanında kutlayamadım. Yoo elbette unutmadım. Unutmayacağımı bilirdi. Ama sabredemezdim tam gününe kadar. Ya iki gün,yada bir hafta erkenden kutlardım. Tutamazdım içimde Amata. Nasıl ki içimdeki sevgisi afacan bir çocuk gibi çarpıp duruyor yüreğimde,bende aynen öyle çocuklaşırdım o zamanlarda. Tutamazdım içimde onun için düşündüğüm hiçbir şeyi…
O’nuda tutamadım Amata. Gitmesine engel olamadım. Bu kadar çok severken. Neden? Hayır sus! İnanmam. Sevmediğinden sakın bahsetme. Evet,son günlerde ne zaman yanımda olsa hep üç kişi gezerdik. Ben,O ve gözlerindeki o umarsız bakış. Bunu sebep gösterme bana Amata. Biliyorsun kuş kanadından yel kapar,hemen hastalanırdı O. Bu yüzdendi bezginliği. Bu yüzdendi yanımda hiç gülmeyişi. Susma konuş.Bu yüzdendi değil mi Amata? Yoksa kendimi mi kandırıyorum ben?
Bugün O’nun doğum günü. İnanır mısın? Yokluğunda geçen her doğum gününde,hayatımda olduğu günlerdeki gibi aynı heyecanla alt üst ettim tüm mağazaları. Bakma bana öyle. Unutmaya başlamıştım neyi severdi,neyi daha çok beğenirdi. ALLAH seni inandırsın V yaka kazak mı giyerdi,yoksa bisiklet yakamı. Tam bir gün düşünmüştüm bunu. Ama hiçbir zaman unutmadım doğduğu günü. Hazır ettim hep hediyesini. Kim bilir belki çıkar gelirdi. Hazırlıksız yakalanırsam,olur ya unuttuğumu düşünür belki küserdi. Yine giderdi.
Ne tuhaf bir duygudur şu aşk
Kimini ömür boyu
Acısıyla öldürür,
Kimini ömür boyu
Varlığınla ödüllendirir…
Kalbim,
Bulunduğu yerden hoşnut olmayan
Bir misafir gibi huysuz...
Gece gündüz durmadan çalışmak zorunda olan
Bir işçi kadar yorgun...
Gece kafasını yastığa koyduğunda,tedirginlik içinde
Seni unutmam gerek
Çünkü her aklıma gelişinde
Günaha giriyorum
Beni günahkar yapıyor seni düşünmek..
Yüzünü hayal ettiğimde,
Çarpılacak gibi oluyorum
Sen gitmeye kalkıyorsun,
Yüreğim ağzıma geliyor
İçimde uykuya dalan volkan
Lavlar püskürtüyor yüreğime doğru…
Cayır cayır yanan yüreğim,
Ve üzerinde bir yazı
“Yaşandıkça düzelmiyordu hayat,
Tıpkı yaşlanmakla büyümediği gibi insanın”
Ne de güzel söylemiş şair…
Başından bozuk olan bir hayatın içinde geçirdiğin her gün,o bozuk hayatın bir vidası daha sökülüp,parçalarına ayırmaya çalışırken seni…
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!