Uzak yoldan geldim hasretim için
Hani nerde Babam Muharrem nerde
Yaralı Bülbül'üm ses vermez niçin
Yüreği yanığım o Kerem nerde
O garib gönüllüm dertli bakışlım
Çıka idim Dinek Dağı salına
At kataydım mal yemezin malına
Sıtkı bütün arkadaşın yoluna
Biz kelleyi verenlerdeniz
Belimizde kılıcımız kirmani
Dinle sana bir sözüm var
Kimseyi hor görme gardaş
Kim nasıldır Allah bilir
Kötüleyip yerme gardaş
Tek Hakim'dir ulu gani
Kahveyi kavuranlar
Dumanın savuranlar
Cennet yüzü görmesin
Seveni ayıranlar
Vay vay vay vay
Kale kaleye bakar, ben bilmem ayrılık
Bakışların can yakar da gözleri sürmelim
Bakışların can yakar da elleri kınalım
Sen orada durukan, ben bilmem ayrılık
Başka yere kim bakar da gözleri sürmelim
Başka yere kim bakar da elleri kınalım
Ey erenler hak aşkına
Kalkın semaha dönelim
Gönüldeki dost aşkına
Kalkın semaha dönelim
Dargınlık gitsin aradan
Kalktı kısmet bu ellerden gidelim
Sizlere bırakak ellerimizi
Eşe dosta gayrı veda edelim
Belki bekler vardır yollarımızı
Ayrılık efkarı serimden getmez
Yar hoyrata tatlı kelam eyleme
Hoyrat olan dil kıymetini bilemez
Kargayı bağına koyup eyleme
Karga olan gül kıymeti bilemez
Kerem gibi canın nara yakmayan
Karlı dağlar geçit vermez olunca
Gidilmez oyare yollar bağlanır
Gül yüzlü sevdiğim elin olunca
Gayri bu ellerde durulmaz dağlar
Dağlar sevdiğim ağlar
Kar mı yağmış yüce dağlar başına
Merhamet eylemez gözlerimin yaşına
Daha değmemiştim on beş yaşına
Vurdu felek kırdı kollarımı dalımdan
Nerelere gidem arzedeyim halımdan
Mühür Gözlüm,Sivaslı Ali İzzet'e aittir