En çok hatıralara yıkılır insan, yitip giden sevdanın ardından…
Zihindeki her şey ev gibidir. Yerli, yerini bulamadıkça, karman çorman, ev sahibini yormaktan başka bir işe yaramıyor…
Yar ellerim parçalanmış yokluklardan.
Sensizlik nasır tutmuş ellerimde.
Bir ırgat gibi yüklenmiş sırtıma yalnızlık yükü.
Bir gün dönecektin, habersiz, haber verir gibi.
Bekliyorum yollarını, belki bir gün dönmeyecekmişsin gibi.
Ellerim kanıyor, ağlamaya susamış gibi.
Bana bir yalan söyle
İçinde renkler olmasın
Bana bir yalan söyle
İçimi hep acıtsın
Bana bir yalan söyle
Unutulmaz ama cevapsız
Bizler! Defalarca yıldırılmış, unutulmuş çocuklar! Bizler! Haykırışları, gürültüler içinde duyulmayan çocuklar! Bizler! Her adımda hüsrana uğratılıp, yalnız bırakılan, engellenen çocuklar değil miyiz?
Evet, anne! Büyüdü ellerim, ayaklarım, her şeyim… Ama ben büyüyemedim. Ruhumu büyütmedim anne! Engellediler, gem vurdular. Beni benden alıkoydular anne!
Babam yapamadım! Senin gibi kimsenin, hatta hiç kimsenin kahramanı olamadım… Yapamadım baba! Sevemedim kendimi, bensiz veya benli dünyayı! Engellediler, kelepçe vurdular, kurtulamadım baba!
Öğretmenim, elimden tuttun cümleler yarattın ama kaderimi yazmayı öğretmedin! Korkuyorum mürekkebe batırmaya kaderimi! Yapamadım, öğrenemedim hayatı, sınıfta kaldım öğretmenim… ya siz hala pişman mısınız, bir zamanlar ‘’A’’ dediğinize? !
Kardeşim yoktur sana kelimem, hükümlü değildin benden!
Ve ben, ben olmaktan çıkmışım artık! Her adımda, herkeste yıpranmışım artık…
Senden sonra susmuyor cümleler
Yalnızlığı çağırır gibi
Ben her gün kapına gelen yabancı
Haykırıyorum sensizliği masumluğuna
Berduş gibiyim sensiz gecelerde
Susamış dudaklarım çatlak
Bir şarkı söylemek ister kalbim sonsuzluğun türküsünde
Seni hiçe saymak istercesine.
Ben var olmaktan çıktığım gün,
Pervazlanıp uçmak ister gönlüm.
Hayırlar, şerler yan yana…
Adım adım yaklaştık sona…
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!