Nergiz Garibli Şiirleri - Şair Nergiz Ga ...

Nergiz Garibli

Bu ellerdi ona uzanan,
Sorgusuz, sualsiz…
Yalnız yalnızlık korkusu vardı
O ve Allah
Sabah namazındaydı yine
‘’Ya Allah’’ deyip başladı.

Devamını Oku
Nergiz Garibli

Akıp giden bir zamanın tik takları gibi ses odamda. Her yerde. Usulca, sinsice yaklaşıyor iniltiler. Yazmayı bırakalı çok oldu. Nereden başlayacağımı bilmeyerek başladım. Fısıltıları sen de duyuyor musun? Çok narin, sesli, monoton, sade. Yalnız o ve ben. Bir tutku gibi ayrılamıyoruz. Her dokunduğunda yoruluyor, yaşlanıyorum. Bazen mutlu ediyor ondan haberdar olmak. Bazense sıcak bir demir gibi acıtıyor canımı. Çok zarif; fark ettirmeden geçer gider. Kimi zaman suskun; ilerlemez bir milim. Kimi zaman atlıdır; ferman yetiştirir gibi. Kimi zaman cellattır; boyun vurur gibi. Ama o kadar tatlıdır ki, arkasında içten bir tebessüm bırakır.
Hala devam ediyor, susmuyor. Ben yazıyorum o gidiyor. Ben gidiyorum o gidiyor. Ben, ben olmaktan çıktım artık. Tutmuyor bu eller; görmüyor bu gözler, konuşmuyor dilim. O ise hep aynı şarkıyı mırıldanıyor; tik tak. Geçip gidiyor, tik tak!

Devamını Oku
Nergiz Garibli

Ellerim yanıyor yalnızlıktan, ruhum kanıyor her damlada…
Ben benden vazgeçmişim…
Küçük bir kuş gibi yuvamı arıyorum…
Senlilik korkutuyor beni, sensizlikse ölümden beter…
Yanıyor dudaklarım kurşun yemiş ercesine…
Sevgimizin ölüm yıldönümü kutlu olsun! ! !

Devamını Oku
Nergiz Garibli

Bunu gecikmiş bir yazı olarak kabul edin. Aslında herkes için çok erken, ama benim için çok geç. Ben aslında çok şey için geç kaldım. Yaşamak için, nefes almak için, sabah uyanıp dünyaya gülerek ‘’günaydın’’ demek için, küçük bir çocuğun başını okşamak için. Kısacası ben, ben olmak için geç kaldım. Şimdi diyecekler ki, zararın neresinden dönülürse kardır. Ama ben zarar etmedim ki, zarar benimle muhatap oldu. Hani kaçan kovalanır ya, benimki de işte öyle. Bazen diyorum ki, yırt at bütün yaptıklarını, hayatını, yarattıklarını. Her şeyi yırtmak kolay, ama şu kahrolası yaşanmışlıkları yırtıp atmak çok zor. Zaten istesen de yırtıp atamazsın. Yaşananlar bir kâğıt parçası değil ki, yırtıp atasın. Diyelim yırtıp attım, peki geriye ne kalacak? Cevap vereyim… Bir sürü boşluk. Doldurulması zor bir boşluk…
Ben esas hayallerimi yırtıp atmak isterdim. Çünkü benim zayıf düşmeme sebep olan şey onlar. Onlar evet onlar. Hayatımda ne çok işe yaramayan o ve onlar var.
İdeallerimi yırtıp atmak isterdim. Bir hiç uğruna savaştığım ideallerimi. Bir işe yaramayan, birçok insanı uğruna kırdığım ideallerim için. İdealler, idealler kulağa ne kadar da hoş geliyor…
Hayır, aslında ben benliğimi yırtıp atmak isterdim. Ki belki o zaman hiç düşünmem, yorulmam, savaşmam gerekmezdi.
Aslında ben, içimdeki benden ayrı beni yok etmek isterdim. Hiç ben olmayan beni… Gerçek beni yok edip, maskeli bir ‘’ben’’ yaratmak isterdim.
Evet, istesem de bana verilen hiçbir şeyi yok edip, yırtıp atamam. Bu gecikmiş yazı gibi, ben de hayatımı baştan yaratmak için çok geç kaldım…

Devamını Oku
Nergiz Garibli

İnsan hayallerde büyür aslında, hayallerde yeniden can bulur derin derin…

Devamını Oku
Nergiz Garibli

Çocukluğumdan kalan batıl inançlarımı bile seviyorum. İnandığım için değil, çocukluğumdan miras oldukları için…

Devamını Oku
Nergiz Garibli

Seni sevdim,
Seni severek ruhunu da sevdim,
Ruhunda benliğimi sevdim,
Benliğimde özümü sevdim,
Özümde duruluğu sevdim,
Durulukta berraklığı,

Devamını Oku
Nergiz Garibli

Kayıp bir yazı yaşıyorum, sensizliğin kışında…

Devamını Oku
Nergiz Garibli

Bir adam var yalnızlık içinde mutluluğu arayan. Görüp de bakanlardan olmak isteyen. Hiçbir soru sorulmadan cevap vermek, olmaması gereken yerde olmak, bulunduğu yerde görmezlikten gelinmek isteyen bir adam.
Bir adam var suskunluğu sessizlikle bozmak isteyen. İhtirasla sarhoş olmaktansa, yalnızlıkta sarhoşluğu yeğleyen bir adam işte. Geceleri sigara yakmadan efkâr dağıtan, dokunmadan haz alan bir adam var. Cevapları gözlerde değil de, tende arayan bir adam.
Bir adam ki, tüm yaşanmışlıkları yırtıp atmış, her gün oyun oynayan bir oyuncu. Bir adam ki, tarihleri, yazılmışlıkları, okunmuşlukları reddeden bir adam.
Bir adam, o bir adam yalanları doğru kabul eden, sevgiye aşka ihanet edenleri affeden, ancak tene ihanet edenleri affetmeyen bir adam.
O ‘’bir adam’’ ömrünün sonuna geldiğinde ölüme inanmayan, yeniden doğmayı reddeden bir adam işte.
O bir adam bir gün ölür ve bir hiç kalır bir adamdan geri. Yoktur artık ‘’bir adam’’. Artık o ‘’bir adam’’ yoktur. Ve hiçbir zaman olmayacak. Yaşanmamış hayatını geride bırakarak. ‘’Bir adam’’ göçtü, gitti dünyadan. Ve bir adım kaldı bu dünyada.

Devamını Oku
Nergiz Garibli

Gidiyorsun tek bir not bile bırakmadan
Bir tek kokun üzerimde
Birkaç akşam onunla idare ederim
Ya sonra…
Kokun da, senin gibi uçup gidecek buralardan
Ağlıyorum içime duymuyor musun? !

Devamını Oku