Gökyüzünü avuçlarıma sakladım,
Rüzgar belki hep güneş’ine esecektir,
Canım ellerimde,
Ölüyorum yavaş yavaş gel ey sevgili!
Bile bile lades olduk belki de,
Ruhu isyan ettirdik ölümüne,
Şarkılar tutmuş ellerimden bırakmıyor,
Yalnızlık kadehimde içiyorum seni kana kana…
Gözyaşlarım yağmur olmuş,
Beklerim bir gün yağar diye…
Haykırışlar kulak çınlatıyor,
Bir yürek çırpıntısı benimkisi.
Ellerim küçük bir çocuk gibi kumdan kaleler yapmış,
Milim milim yalnızlığa yaklaşıyorum…
Her yeni gün haykırışlarıma beste oluyor.
Ben gerçekten var mıyım?
Bilemem…
Bir gün bana döner misin?
Ellerim küçücük,
Kulaklarım kocaman,
Gözlerim puslu,
Yüreğim yaşlı,
Ruhum yorgun,
Yaşım 19…
Her şey bir bakışla başlar,
sonra dudaklar konuşur,
eller ısıtır ruhu,
ruh alkışlamaya başlar sevgiyi,
kalp hızlanır sevgiyle
ve bir gece ansızın gelen gidiverir…
Bir dilenci gördüm bugün,
Acınan yardım edilen…
Bir ben gördüm bugün,
Sevilen, fakat yardıma muhtaç olmayan BEN!
Çıplak ayaklarımla merdivenlerdeyim
Sensizlik fısıldıyor kulaklarıma.
Bir varmış, bir yokmuşsun gibi
Ellerim kalbimde ve sen orada…
Gece aşk’a susamış, ben de sana
Her yerde, herkeste sen varsın…
Yalnızım bu gecede ve sen yoksun
Yalnızları oynuyorum, rolüm olmadan
Sen tiyatroyu çok severdin
Ama nedense ben hep yalnızları oynadım
Sıkı bir dosttu bana yalnızlık
Kimi zaman ‘’yalnızlar sokağı’ na çıkar
Günahları rafa kaldırdım,
Sevaplar desen umursamazım.
Ruhum boşluklarda debelenir olmuş,
Günahı boyunlara havale eder,
Sevaplara güler geçer,
Mutluluğun kapısını kapattım, kızgın gönüllere attım…
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!