Ziya Gökalp, 2.Abdulhamid Han gibi bir cihan padişahına düşmanlık yaparak ne kadar nasipsiz olduğunu zaten göstermiştir. Fikir konusunda tam neyi savunduğu açıkça belli olmayan bir şahıstır. Şiirlerinde çaktırmadan İslamdaki bazı hususlara karşı gelmiştir. İslamdaki Miras hukukunu eleştirmiş, Türkçe ibadetin savunuculuğunu yapmıştır. Mason olduğuda bilinmektedir.
Kurtce grameri uzerine yazdigi bir kitabini yakmis, bunun kopyeleri de cesitli kutuphaneler de yanginlara kurban gitmistir.
Kendisi Kurtlerin sosyal yapilarini incelemis, bu konuda, Kurtce ve Kurtler hakkinda genis bilgiye sahip oldugu icin, o zamanin millet meclisinde dogu illerindeki durum degerlendirmelerinde danismanlik yapmistir.
Hic bir diplomasi olmadigi halde Sosyoloji alaninda donemin bir universitesinde hocalik yapmistir.
Asiri turkculuk yaptigi icin donemin bazi aydinlari siddetle karsi cikmis, zaman zaman Turk bile olmadigi halde bunu savunmasi yuzune vurulmustur.
Iste Peyma- i Sabah gazetesinde'bu adam kürttür' diye Ali Kemal'e karsi Ziya Gokalp'in cevabi:
turk olsam olmasam ben turk dostuyum turk olsanda olmasan da sen turk dusmani cunku benim gayem turku yasatma seninki oldurmek her yasatani
Turkluk hem mefkurem, hem de kanimdir sirtimdan alinmaz cunku kurk degil! turkluk hadiminieturk degil diyen soyca turk olsa da pictir, turk degil!
Ha Ziya Gokalp'in Kurtlere faydasi olmus mudur? Evet tamamen kurtlerden olusan ve kurtlere karsi zorbalik yapan Hamidiye alyalarini kaldirtmistir.
Kendisi hic bir zaman kurtlerin varligini inkar etmemis, onlari ayri bir etnik koken olarak kabul etmis bu konuda ozellikle de Kurtlerin Turk oldugu fikrini hic bir zaman ortaya atmamistir.
Kaynak: Ziya Gokalp'in buyuk cilesi Kurtler- Rohat
'Insanlari bedbaht edip, intihara sevkeden de mefküresizliktir.'
refah mi saadet mi? adli makalesinde, intiharin toplumdaki nedenini aciklamaya calismis... peki ya kendisi? genc yasta intihara kalkismis, ve beynindeki kursun cikartilamamis, 48 yasina kadar bu kursunla yasamistir.onun eserlerini inceleyen cogu biim adami turkculuk, turk irki hakkinda buyuk celiskilere dustugunu tespit ederler. kendi oz kimligiyle yuzlesememenin yasattigi buyuk buhranlar da cabasi. turkculugun peygemberi hatta turkiye ideasinin gercek kurucusudur bu adam :)
Türkçülük fikrinin ünlü simalarından biri olan Ziya Gökalp'in hayatının son anlarında Fransız hastanesinde yatarken ebedi aleme intikal etmeden bir gece önce, mukaddesata galiz küfürler ederek başını duvarlara vura vura öldüğünü
Cesedinin de hastane morgunda Hıristiyan geleneklerine göre muamele yapılarak kaldırıldığını BİLİYORMUYDUNUZ..
necip fazıl kısaküreği hiç okudunuz mu? hangi kitabında tam olarak hatırlamıyorum ama; ziya gökalp2in son anları ile iligili ilginç bilgiler aktarıyor.ben bu adamı milliyetçi kabul edenlere sasarım.gerçek türk milliyetçisi bu ve bunun gibilerden uzaktır.zira türk milliyetçisi ALLAH a dil uzatmaz,uzatamaz.nizam-ı alemi ve ila yı kelimetullhı gaye edinir türk milliyetçileri.türk milliyetçisi türk islam ülkücüsüdür.
Türkçülük fikrinin ünlü simalarından biri olan Ziya Gökalp'in hayatının son anlarında Fransız hastanesinde yatarken ebedi aleme intikal etmeden bir gece önce, mukaddesata galiz küfürler ederek başını duvarlara vura vura öldüğünü Cesedinin de hastane morgunda Hıristiyan geleneklerine göre muamele yapılarak kaldırıldığını...
Türkleşmek, İslamlaşmak, Muasırlaşmak O'nun şart koştuklarıdır. O türkçülük akımına destek veren ve katkı sağlayan değerli bir insandı. Değerini bilelim...
Yuksek ogrenime gitmesine izin verilmemesi uzerine 18 yasindayken alnina silah dayiyarak kendini vurmustur, ancak kursun alin kemigini delemedigi icin Tanri bize bu degerli Toplum Bilimci ve Turkculuk hareketinin kuramcisini bagislamistir. Kendisi ulus kavraminin oneminin dilde oldugunun bilincine varmis ve dilin sadelestirilmesi icin son nefesine kadar mucadele etmistir.
Türk mefkûresinin gelmiş geçmiş en büyük isimlerinden birisi de hiç şüphesiz ki Ziya Gökalp’tir. O Türk’e gönülden sevdalı bir Türk milliyetçisiydi. Hayatını Türklüğe adamıştı O! ... Bunu şu dörtlüğünde de açıkça ifade ediyor: “Türklüğe çalıştım sırf zevkim için, Ummadım bu işten asla mükâfat! Bu yüzden bin türlü felâket çektim, Hiçbir an esefle demedim:Heyhat! ... O, bazılarının sığ bir ifadeyle dile getirdiği gibi basit bir kafatası milliyetçisi değildi. Gökalp dopdolu bir insandı. Büyük bir sosyologdu. Ekonomistti aynı zamanda. Mütefekkirliği tartışılamazdı. Eğitimci yönü de asla inkâr edilemez. Bütün bu hususiyetleri benliğinde toplamış dopdolu bir Türk milliyetçisiydi O… Türk’ü ve Türk’üm emsalsiz zafer levhalarıyla dolu Türk tarihini enine boyuna bilen bir insandı. Milleti meydana getiren unsurlardan yurt,soy,dil,kültür,din ve tarih onun için mukaddes değerlerdi. Doğrusu da bu değil mi? Bu unsurlar milleti birbirine kaynaştıran çimento kabilinden değerler değil midir? Bu unsurlar varsa millet ve devlet vardır. Toprak parçası,bu maddî ve manevî unsurlarla vatan hâline dönüşüyor. Demek ki bunlar,olmazsa olmaz,kabilinden vazgeçilmez,ihmale gelmez unsurlardır. Gökalp’in bu husustaki hassasiyeti takdire şayandır. Bazıları Ziya Gökalp’i Türkçülükte aşırı bulurlar. O insanlara her şeyden evvel Türkçülüğün temel ilkelerini öğretmek gerekir. Nedir Türkçülük? Türkçülük,Türk Milleti’nin müspet olan her alanda ilerlemesini sağlamak demektir. Bu kültür,sanat,edebiyat,ahlâk,fazilet,teknoloji,eğitim ve bilim olabilir. Kısaca dünyayla yarışabilecek bir Türk Milleti ve Türk Devleti meydana getirmek… Bunun neresi kötü? ... Bu anlamda hepimiz Türkçüyüz ve olmak zorundayız. Gökalp’in Türkçülükte ileri gittiğini söyleyen bir kısım insanlar, onu dinsizlikle bile suçlamışlardır. Bunun gerekçesini anlamak mümkün değildir. Türklükle Müslümanlık etle tırnak gibidir.Birinin varlığı ötekinin yokluğunu gerektirmez ki! .... Hem Ziya Gökalp’in inanç hususunda,din konusunda söylediği şu sözler, onun din karşısındaki olumlu tavrını tüm çıplaklığıyla gözler önüne seriyor: “İmanım kuvvetli,tevekkülüm sağlam olmasaydı,bu acılara dayanamayacaktım.Bereket versin ki dindar ve mefkûreli(idealist) bir ruhum var…Allah’ın doğru kullarına vefalı olduğuna itimat ediniz.Güneş bulut altına girebilir; fakat hakikat güneşi uzun müddet bulut altında kalamaz.Fırtınalar gelir geçer,kasırgalar gelir geçer.Biraz sonra görürsünüz hava güzelleşmiş.Allah güzeldir; güzelliği sever; güzelliği ister; ara sıra celâllenir(kızar,öfkelenir.) Fakat çok geçmez Cemal’e avdet eder.(Yüce güzelliğine döner; yumuşar; güzelliğini gösterir.) ” Gökalp’in din,iman ve Allah hususundaki bu güzel sözlerinden sonra onu dinsiz olarak göstermeye çalışmak asla insaf ölçüleriyle bağdaşmaz. Hem hiç kimsenin Allah adına ileri geri konuşmaya,mesnetsiz hüküm vermeye hakkı yoktur. İslâm zahire(görünene) hükmeder. Bir insanın dinsiz olarak damgalanması hakikatte onu dinsiz yapmaz.Hem böyle bir davranış kimseye bir şey kazandırmaz.Maazallah, iddia makamındaki kişi inkârcı konumuna da düşebilir. Her şeyin en doğrusunu şüphesiz ki Allah bilir. e-mektup: [email protected]
ne mutlu türküm diyene derse neden yazmasın, Kürt mü Türk mü olduğu önemli değil her vatandaşın bu hakkı var, sonra Kürt olan birisi nasıl bunu yazar demekde bir çeşit ayrımdır...
(1876 - 1924) Diyarbakir gazetesi basyazarlarindan Mehmet Tevfik efendi'nin oğlu. idadi öğrencisiyken arapça, farsça, fransızca dersleri aldı. istanbul'a giderek baytar mektebi'ne girdi. meşrutiyet ilan edilince ittihat ve terakki'nin diyarbakır şubesini kurdu. istanbul'un işgalinde tutuklanarak ittihatçılarla birlikte ingilizlerce malta'ya sürüldü. ankara hükümeti'nin çabaları sonucu kurtulunca yazılarıyla milli mücadele'yi destekledi.
ikinci meşrutiyet döneminde türkçülük kavramından yola çıkarak Ulusçuluğu savunan gökalp, önceleri bütün Türk topluluklarının bir araya geleceği Turan imparatorluğu düşüncesini işledi. savaş yıllarında ise Türkiyecilik dediği siyasal görüşü geliştirdi. (...) aruzla yazdığı ilk şiirlerinin dışında, sanat konusundaki görüşlerini kendi şiirlerine uygualdı. yalın bir dil ve hece ölçüsüyle halk edebiyatı biçimlerinden, folklordan yararlanarak didaktik şiirler yazdı.
şiir kitapları: şaki ibrahim destanı (1908) , kızılelma (1914) , yeni hayat (1918) , altınışık (1923)
-Türkçülük akımını bir sisteme bağlamıştır.
-Sade, sanatsallıktan uzak bir dil kullanmıştır
Sosyolog ve sanat adamı.
Kendisine ısınamadığım gibi eserlerine de ısınamayacağım...
Bir ülke ki camisinde Türkçe ezan okunur,
Köylü anlar manasını namazdaki duanın
Bir ülke ki mektebinde Türkçe Kur'an okunur,
Küçük büyük herkes bilir, buyruğunu Hüda'nın
Ey Türk oğlu, işte senin orasıdır vatanın...
...
Hayat yolu çok dardır
Tetık bas önü yardır
Sakın hakkın var deme
Hak yok vazife vardır.
Mussolini,Hitler bile böyle bir dörtlük yazamaz.Müthiş!
Türklük hem mefkûrem, hem de kanımdır....
Ziya Gökalp, 2.Abdulhamid Han gibi bir cihan padişahına düşmanlık yaparak ne kadar nasipsiz olduğunu zaten göstermiştir. Fikir konusunda tam neyi savunduğu açıkça belli olmayan bir şahıstır. Şiirlerinde çaktırmadan İslamdaki bazı hususlara karşı gelmiştir. İslamdaki Miras hukukunu eleştirmiş, Türkçe ibadetin savunuculuğunu yapmıştır. Mason olduğuda bilinmektedir.
Kurtce grameri uzerine yazdigi bir kitabini yakmis, bunun kopyeleri de cesitli kutuphaneler de yanginlara kurban gitmistir.
Kendisi Kurtlerin sosyal yapilarini incelemis, bu konuda, Kurtce ve Kurtler hakkinda genis bilgiye sahip oldugu icin, o zamanin millet meclisinde dogu illerindeki durum degerlendirmelerinde danismanlik yapmistir.
Hic bir diplomasi olmadigi halde Sosyoloji alaninda donemin bir universitesinde hocalik yapmistir.
Asiri turkculuk yaptigi icin donemin bazi aydinlari siddetle karsi cikmis, zaman zaman Turk bile olmadigi halde bunu savunmasi yuzune vurulmustur.
Iste Peyma- i Sabah gazetesinde'bu adam kürttür' diye Ali Kemal'e karsi Ziya
Gokalp'in cevabi:
turk olsam olmasam ben turk dostuyum
turk olsanda olmasan da sen turk dusmani
cunku benim gayem turku yasatma
seninki oldurmek her yasatani
Turkluk hem mefkurem, hem de kanimdir
sirtimdan alinmaz cunku kurk degil!
turkluk hadiminieturk degil diyen
soyca turk olsa da pictir, turk degil!
Ha Ziya Gokalp'in Kurtlere faydasi olmus mudur?
Evet tamamen kurtlerden olusan ve kurtlere karsi zorbalik yapan Hamidiye alyalarini kaldirtmistir.
Kendisi hic bir zaman kurtlerin varligini inkar etmemis, onlari ayri bir etnik koken olarak kabul etmis bu konuda ozellikle de Kurtlerin Turk oldugu fikrini hic bir zaman ortaya atmamistir.
Kaynak: Ziya Gokalp'in buyuk cilesi Kurtler- Rohat
sadıkbir kemik bekleyendi
'Insanlari bedbaht edip, intihara sevkeden de mefküresizliktir.'
refah mi saadet mi? adli makalesinde, intiharin toplumdaki nedenini aciklamaya calismis...
peki ya kendisi? genc yasta intihara kalkismis, ve beynindeki kursun cikartilamamis, 48 yasina kadar bu kursunla yasamistir.onun eserlerini inceleyen cogu biim adami turkculuk, turk irki hakkinda buyuk celiskilere dustugunu tespit ederler. kendi oz kimligiyle yuzlesememenin yasattigi buyuk buhranlar da cabasi.
turkculugun peygemberi hatta turkiye ideasinin gercek kurucusudur bu adam :)
Merhum Atatürk'ün 'fikir babam' dediği, meziyet vasıflı ünlü Türkçümüz...
Masonun tekidir. Türkçe ibadet taraftarıdır. Fitnecidir. Dini kafasına göre yorumlayan zararlı bir kişidir.
Ne ilginç ki onun bir mason olduğunu öğrendim
Ziya Gökalp'in Ölümü
Türkçülük fikrinin ünlü simalarından biri olan Ziya Gökalp'in hayatının son anlarında Fransız hastanesinde yatarken ebedi aleme intikal etmeden bir gece önce, mukaddesata galiz küfürler ederek başını duvarlara vura vura öldüğünü
Cesedinin de hastane morgunda Hıristiyan geleneklerine göre muamele yapılarak kaldırıldığını BİLİYORMUYDUNUZ..
Girne'den K.yaka'ya giderken Ziya Gökalp Kültür ve Sanat Merkezi var...................
necip fazıl kısaküreği hiç okudunuz mu? hangi kitabında tam olarak hatırlamıyorum ama; ziya gökalp2in son anları ile iligili ilginç bilgiler aktarıyor.ben bu adamı milliyetçi kabul edenlere sasarım.gerçek türk milliyetçisi bu ve bunun gibilerden uzaktır.zira türk milliyetçisi ALLAH a dil uzatmaz,uzatamaz.nizam-ı alemi ve ila yı kelimetullhı gaye edinir türk milliyetçileri.türk milliyetçisi türk islam ülkücüsüdür.
ister milliyetçiliğin fikir babası olsun ister sosyolog..
allahı inkar eden babamda olsa ona değer vermem..
Türkçülük fikrinin ünlü simalarından biri olan Ziya Gökalp'in hayatının son anlarında Fransız hastanesinde yatarken ebedi aleme intikal etmeden bir gece önce, mukaddesata galiz küfürler ederek başını duvarlara vura vura öldüğünü
Cesedinin de hastane morgunda Hıristiyan geleneklerine göre muamele yapılarak kaldırıldığını...
Türkleşmek, İslamlaşmak, Muasırlaşmak O'nun şart koştuklarıdır. O türkçülük akımına destek veren ve katkı sağlayan değerli bir insandı. Değerini bilelim...
Ziya Gökalp Kürt değil Türktür Türkçülüğünde fikir babası değildir. Türkçülük Tarihten gelen ırk şuuruna dayanır....
Yuksek ogrenime gitmesine izin verilmemesi uzerine 18 yasindayken alnina silah dayiyarak kendini vurmustur, ancak kursun alin kemigini delemedigi icin Tanri bize bu degerli Toplum Bilimci ve Turkculuk hareketinin kuramcisini bagislamistir. Kendisi ulus kavraminin oneminin dilde oldugunun bilincine varmis ve dilin sadelestirilmesi icin son nefesine kadar mucadele etmistir.
Türk Tarihindeki ilk sosyolog..
ZİYA GÖKALP’İN MANEVÎ DÜNYASI
M.NİHAT MALKOÇ
Türk mefkûresinin gelmiş geçmiş en büyük isimlerinden birisi de hiç şüphesiz ki Ziya Gökalp’tir.
O Türk’e gönülden sevdalı bir Türk milliyetçisiydi.
Hayatını Türklüğe adamıştı O! ...
Bunu şu dörtlüğünde de açıkça ifade ediyor:
“Türklüğe çalıştım sırf zevkim için,
Ummadım bu işten asla mükâfat!
Bu yüzden bin türlü felâket çektim,
Hiçbir an esefle demedim:Heyhat! ...
O, bazılarının sığ bir ifadeyle dile getirdiği gibi basit bir kafatası milliyetçisi değildi.
Gökalp dopdolu bir insandı.
Büyük bir sosyologdu.
Ekonomistti aynı zamanda.
Mütefekkirliği tartışılamazdı.
Eğitimci yönü de asla inkâr edilemez.
Bütün bu hususiyetleri benliğinde toplamış dopdolu bir Türk milliyetçisiydi O…
Türk’ü ve Türk’üm emsalsiz zafer levhalarıyla dolu Türk tarihini enine boyuna bilen bir insandı.
Milleti meydana getiren unsurlardan yurt,soy,dil,kültür,din ve tarih onun için mukaddes değerlerdi.
Doğrusu da bu değil mi?
Bu unsurlar milleti birbirine kaynaştıran çimento kabilinden değerler değil midir?
Bu unsurlar varsa millet ve devlet vardır.
Toprak parçası,bu maddî ve manevî unsurlarla vatan hâline dönüşüyor.
Demek ki bunlar,olmazsa olmaz,kabilinden vazgeçilmez,ihmale gelmez unsurlardır.
Gökalp’in bu husustaki hassasiyeti takdire şayandır.
Bazıları Ziya Gökalp’i Türkçülükte aşırı bulurlar.
O insanlara her şeyden evvel Türkçülüğün temel ilkelerini öğretmek gerekir.
Nedir Türkçülük?
Türkçülük,Türk Milleti’nin müspet olan her alanda ilerlemesini sağlamak demektir.
Bu kültür,sanat,edebiyat,ahlâk,fazilet,teknoloji,eğitim ve bilim olabilir.
Kısaca dünyayla yarışabilecek bir Türk Milleti ve Türk Devleti meydana getirmek…
Bunun neresi kötü? ...
Bu anlamda hepimiz Türkçüyüz ve olmak zorundayız.
Gökalp’in Türkçülükte ileri gittiğini söyleyen bir kısım insanlar, onu dinsizlikle bile suçlamışlardır.
Bunun gerekçesini anlamak mümkün değildir.
Türklükle Müslümanlık etle tırnak gibidir.Birinin varlığı ötekinin yokluğunu gerektirmez ki! ....
Hem Ziya Gökalp’in inanç hususunda,din konusunda söylediği şu sözler, onun din karşısındaki olumlu tavrını tüm çıplaklığıyla gözler önüne seriyor:
“İmanım kuvvetli,tevekkülüm sağlam olmasaydı,bu acılara dayanamayacaktım.Bereket versin ki dindar ve mefkûreli(idealist) bir ruhum var…Allah’ın doğru kullarına vefalı olduğuna itimat ediniz.Güneş bulut altına girebilir; fakat hakikat güneşi uzun müddet bulut altında kalamaz.Fırtınalar gelir geçer,kasırgalar gelir geçer.Biraz sonra görürsünüz hava güzelleşmiş.Allah güzeldir; güzelliği sever; güzelliği ister; ara sıra celâllenir(kızar,öfkelenir.) Fakat çok geçmez Cemal’e avdet eder.(Yüce güzelliğine döner; yumuşar; güzelliğini gösterir.) ”
Gökalp’in din,iman ve Allah hususundaki bu güzel sözlerinden sonra onu dinsiz olarak göstermeye çalışmak asla insaf ölçüleriyle bağdaşmaz.
Hem hiç kimsenin Allah adına ileri geri konuşmaya,mesnetsiz hüküm vermeye hakkı yoktur.
İslâm zahire(görünene) hükmeder.
Bir insanın dinsiz olarak damgalanması hakikatte onu dinsiz yapmaz.Hem böyle bir davranış kimseye bir şey kazandırmaz.Maazallah, iddia makamındaki kişi inkârcı konumuna da düşebilir.
Her şeyin en doğrusunu şüphesiz ki Allah bilir.
e-mektup: [email protected]
Kürt olan türk milliyetcisi ben onu böyle tanidim ne komik resmen birilerinin kumandali fikir adamimiymis...
Kendi dalında zirvede..Tasvip etmediğim tarafları çok ama gerçekten zeki bir fikir adamı...
türk faşizminin kurusu olan kürt vatandaş
Diyarbakırlı.....Biraz çelişkili bir insan.... Görüşlerinde tuarsızlık var....
ne mutlu türküm diyene derse neden yazmasın,
Kürt mü Türk mü olduğu önemli değil her vatandaşın bu hakkı var, sonra Kürt olan birisi nasıl bunu yazar demekde bir çeşit ayrımdır...
bir kürt nasıl türkçülüğün esaslarını yazabilir şaşılacak durum
hastanede ölürken tanrıya küfür ederek ölmüştür
Eğer bir Türk Kürtleri sevmiyorsa o Türk değildir..
Ve eğer bir Kürt Türkleri sevmiyorsa o Kürt değildir..
(Ziya Gökalp)
(1876 - 1924) Diyarbakir gazetesi basyazarlarindan Mehmet Tevfik efendi'nin oğlu. idadi öğrencisiyken arapça, farsça, fransızca dersleri aldı. istanbul'a giderek baytar mektebi'ne girdi. meşrutiyet ilan edilince ittihat ve terakki'nin diyarbakır şubesini kurdu. istanbul'un işgalinde tutuklanarak ittihatçılarla birlikte ingilizlerce malta'ya sürüldü. ankara hükümeti'nin çabaları sonucu kurtulunca yazılarıyla milli mücadele'yi destekledi.
ikinci meşrutiyet döneminde türkçülük kavramından yola çıkarak Ulusçuluğu savunan gökalp, önceleri bütün Türk topluluklarının bir araya geleceği Turan imparatorluğu düşüncesini işledi. savaş yıllarında ise Türkiyecilik dediği siyasal görüşü geliştirdi. (...) aruzla yazdığı ilk şiirlerinin dışında, sanat konusundaki görüşlerini kendi şiirlerine uygualdı. yalın bir dil ve hece ölçüsüyle halk edebiyatı biçimlerinden, folklordan yararlanarak didaktik şiirler yazdı.
şiir kitapları: şaki ibrahim destanı (1908) , kızılelma (1914) , yeni hayat (1918) , altınışık (1923)