Işığı görmek için, karanlığa ihtiyacın vardır. İyiliği anlamak, kötülüğe uğramaktan geçer. Her şey zıddı ile bilinir, anlam kazanır. Cehennem olmasaydı, cennetin ne önemi vardı? Kaybetmek olmasaydı, kazanmak ne anlam ifade ederdi?
Sözcük anlamıyla zıtlık; karşıtlık, karşıt olma, çelişki olarak ele alınmasına rağmen, gerçek anlamda zıtlık bir çelişki yada ters düşmek değildir. Zıtlık kavramına geniş kapsamıyla bakıldığında, evrende her şeyin zıtlıklar dengesi içinde oluştuğunu ve olguların birbirini tamamladığını görürüz. Ve de olguları bir tür test etme, fark etme imkanına sahip oluruz. Olguların zıtlıklar içinde bulunması eksiklik ya da uyumsuzluk deiğldir. Güzelle kötüyü, doğru ile yanlışı, karanlık ile aydınlığı, hayatla ölümü mukayese imkanımız zıtlık kavramı içinde anlamını bulmaktadır. Bu sosyal yapıda da, biçimsel yapıda da böyledir ve zıtlık yoksa hareket yoktur, varlık yoktur, süreç yoktur
Işığı görmek için, karanlığa ihtiyacın vardır.
İyiliği anlamak, kötülüğe uğramaktan geçer.
Her şey zıddı ile bilinir, anlam kazanır.
Cehennem olmasaydı, cennetin ne önemi vardı?
Kaybetmek olmasaydı, kazanmak ne anlam ifade ederdi?
Sözcük anlamıyla zıtlık; karşıtlık, karşıt olma, çelişki olarak ele alınmasına rağmen, gerçek anlamda zıtlık bir çelişki yada ters düşmek değildir.
Zıtlık kavramına geniş kapsamıyla bakıldığında, evrende her şeyin zıtlıklar dengesi içinde oluştuğunu ve olguların birbirini tamamladığını görürüz.
Ve de olguları bir tür test etme, fark etme imkanına sahip oluruz.
Olguların zıtlıklar içinde bulunması eksiklik ya da uyumsuzluk deiğldir.
Güzelle kötüyü, doğru ile yanlışı, karanlık ile aydınlığı, hayatla ölümü
mukayese imkanımız zıtlık kavramı içinde anlamını bulmaktadır.
Bu sosyal yapıda da, biçimsel yapıda da böyledir
ve zıtlık yoksa hareket yoktur, varlık yoktur, süreç yoktur