dünyayı tanımak isteyen kimseye ibadetlerini yapmayan ibadetlerin ve farzların kendi üzerinden kaldırıldığını zanneden hatta allahın emirlerini kendilerinin hakim olduğunu kabullenen nefsi emmareden hatta nefsi şeytaniyle yaşayan hep dünyayı ele geçirmek isteyen kimselerin zalimlikleridir
aslında zahid mürid olmanın şartıdır yani dünyada yaşayan insanların zevkini araştırmasıdır yaptığı ibadetlerin ne olduğunu bilmez direkt her şeyin allahtan geldiğini zanneder yaptığı davranışlar hep allahtan geldiğini zannederki ne zaman karşısına mürşid derviş mürit ilişkisiyle karşı karşıya kalınca artık bütün bilgilerini yitirir velilik mürşidden sonraki halkaki burada fakirlik olmaya başladığında artık alimliğin bekirtileri başlar ama alimler aslında normalde fakir değillerdir ama her iki türlü fakirliğe münacaat gösterende münzirlerdir bunlar direkt allahla beraberdir bunlar ayrıca mukarreblerdir sınıf olarak peygamber olmaları için artık her tarafı miskin dünyayı tanımayan ama sürekli örnek davranışlar gösterir insanlar onu tanımaya başladıklarında artık o resulun kerimdir bundan sonraki tavır resulun emindirki sonunda allahın yanında yaşamak sonunda her şey allaha döner onda ne ruh kalır ne nefis bu şekilde dünya yönetilmeye başlanır işte aslında dünyaya gelen herkes zahiddir kimisi kendisini allah ilan eder peygamber ama halk onu veli diye tanıtır ama asla gerçek kullar aslında kendisini ben allahın çok aciz bir kuluyum her şeye muhtaç ama asla çalışmaktan vazgeçmezler zahidler hiç çalışmazlar başka işle meşgul olmazlar sadece insanların parasını gözlerler onunla bir şey yaparlar gerçi ulema evliya takımıda öyledir ama olay münzir mukarreb peygamber resule girildiğinde çok çalışarak çok az kazanır çalışmazsa hiç kazanamaz bir şey isteyemez allahtan gelirse kabul eder onun için bunlar böyledir allahın nazarında takdir edilmiş kullar değillerdir çalışmadıkları için insanlarla birlikte o kazancı bilemedikleri için kulluklarındaki bu eksiklik aslında allahın evliya tanımına hiç uymazlar hepside korkaktırlar allah diyorki benim evliyalarım hiç bir şeyden korkmaz fakirlik acizlik asla mahzun değillerdir tek korkuları allahın onlardan uzaklaşmasından korkarlar o sevgi ve aşkla her şeyini terk eder dünyada yaşar ama asla o yaşayamaz çünki yaşadığı dünya farklı bir dünyadan gelen hayatın bu dünyadaki naklidir onun için zahidi bu şekilde anlamak gerekir
hiç ırticacı damgasını yiyeceğini düşünmüyorum ayrıca ismimi çok seviyor ve herkesin anlamını bilmesini çok istiyorum bu ismin konulmasının en büyük sebeplerinden biride tanınmış büyük islam alimlerinden birinin ismi olmasıdır Mehmet Zahid KOTKU (r.ah)
Dünyadan el-etek çekerek Allah'a yönelen, kendini O'na ibadete veren kişi. Zühd ve takva ile tanınan ilk mutasavvıflar zahid olarak anılırdı. Hz. Muhammed (s.a.s) ile ashabının hayatını örnek edinen zahidler, tasavvuf anlayışının oluşmasında önemli bir rol oynadılar. Tasavvufun sistemleşmesinden sonra, zahidlerin temsil ettiği zühd anlayışı, tasavvufun bir parçası olarak varlığını sürdürdü.
zahid; hep ibadet eden,dünyadan elini ayağını çekmiş demektir.Divan şiirine göreyse; çok ibadet etmesine rağmen dini şekliyle alan yani yalandan ibadet eden kişidir.rindin(aşığın) rakibidir.
ZAHİD ekonomik boy bir olimpik....çoooooooooooooooooookkkk şeker bişi özderyaya gidiodu...k.maraşta oturuo hamidiyede oturuo nese ben onu çoooooook SEVİYORUMMMMMMMM...
züht ve takva sahibi...nakşi bendi tarikatının eski şeyhinin ismi - Mehmet Zahid Kotku - arapçada zahid diye yazılır ancak türkçeye zahit diye geçmiştir...eğer isminiz zahid ise her an irticacı damgası yiyebilirsiniz, tecrübeyle sabittir...
en sevdiğim erkek ismi... bütün farzlatrı yerine getirmeye ve bütün günahlardan uzak durmaya gayreti en ziyade olan ALLAH yolunun kadim yolcusu... onlardan olmayı umut ettiklerimizden...
divan edebiyatında 'kaba sofu' olarak nitelendirilen ve sık kullanılan bir mazmundur. rind'lerin en büyük düşmanıdır ve şairler zahidlerle çok uğraşmışlardır.
dünyayı tanımak isteyen kimseye ibadetlerini yapmayan ibadetlerin ve farzların kendi üzerinden kaldırıldığını zanneden hatta allahın emirlerini kendilerinin hakim olduğunu kabullenen nefsi emmareden hatta nefsi şeytaniyle yaşayan hep dünyayı ele geçirmek isteyen kimselerin zalimlikleridir
aslında zahid mürid olmanın şartıdır yani dünyada yaşayan insanların zevkini araştırmasıdır yaptığı ibadetlerin ne olduğunu bilmez direkt her şeyin allahtan geldiğini zanneder yaptığı davranışlar hep allahtan geldiğini zannederki ne zaman karşısına mürşid derviş mürit ilişkisiyle karşı karşıya kalınca artık bütün bilgilerini yitirir velilik mürşidden sonraki halkaki burada fakirlik olmaya başladığında artık alimliğin bekirtileri başlar ama alimler aslında normalde fakir değillerdir ama her iki türlü fakirliğe münacaat gösterende münzirlerdir bunlar direkt allahla beraberdir bunlar ayrıca mukarreblerdir sınıf olarak peygamber olmaları için artık her tarafı miskin dünyayı tanımayan ama sürekli örnek davranışlar gösterir insanlar onu tanımaya başladıklarında artık o resulun kerimdir bundan sonraki tavır resulun emindirki sonunda allahın yanında yaşamak sonunda her şey allaha döner onda ne ruh kalır ne nefis bu şekilde dünya yönetilmeye başlanır işte aslında dünyaya gelen herkes zahiddir kimisi kendisini allah ilan eder peygamber ama halk onu veli diye tanıtır ama asla gerçek kullar aslında kendisini ben allahın çok aciz bir kuluyum her şeye muhtaç ama asla çalışmaktan vazgeçmezler zahidler hiç çalışmazlar başka işle meşgul olmazlar sadece insanların parasını gözlerler onunla bir şey yaparlar gerçi ulema evliya takımıda öyledir ama olay münzir mukarreb peygamber resule girildiğinde çok çalışarak çok az kazanır çalışmazsa hiç kazanamaz bir şey isteyemez allahtan gelirse kabul eder onun için bunlar böyledir allahın nazarında takdir edilmiş kullar değillerdir çalışmadıkları için insanlarla birlikte o kazancı bilemedikleri için kulluklarındaki bu eksiklik aslında allahın evliya tanımına hiç uymazlar hepside korkaktırlar allah diyorki benim evliyalarım hiç bir şeyden korkmaz fakirlik acizlik asla mahzun değillerdir tek korkuları allahın onlardan uzaklaşmasından korkarlar o sevgi ve aşkla her şeyini terk eder dünyada yaşar ama asla o yaşayamaz çünki yaşadığı dünya farklı bir dünyadan gelen hayatın bu dünyadaki naklidir onun için zahidi bu şekilde anlamak gerekir
hiç ırticacı damgasını yiyeceğini düşünmüyorum ayrıca ismimi çok seviyor ve herkesin anlamını bilmesini çok istiyorum bu ismin konulmasının en büyük sebeplerinden biride tanınmış büyük islam alimlerinden birinin ismi olmasıdır Mehmet Zahid KOTKU (r.ah)
zahit bizi tan eyleme
hak ismin okur dilimiz,
sakın efsane söyleme
hazrete varır yolumuz.! !
'..bizi ta'n eyleme
Hak ismin okur dilimiz
Sakın efsane söyleme
Hazrete varır yolumuz..' Muhyî nefesinden bir dem ile..Hazrete varsa yolumuz..
..
Dünyadan el-etek çekerek Allah'a yönelen, kendini O'na ibadete veren kişi. Zühd ve takva ile tanınan ilk mutasavvıflar zahid olarak anılırdı. Hz. Muhammed (s.a.s) ile ashabının hayatını örnek edinen zahidler, tasavvuf anlayışının oluşmasında önemli bir rol oynadılar. Tasavvufun sistemleşmesinden sonra, zahidlerin temsil ettiği zühd anlayışı, tasavvufun bir parçası olarak varlığını sürdürdü.
madem bu kerre mağlubuz,
nedsek,neylesek zaid,
dizelerindeki bilge şahıs herhalde.ona sorulduğuna göre.
ısrarla mail attığımız,telle aradığımz ama her nedense birtürlü görüşemediğimiz TENHA'nın sevgili arkadaşıı. nerdesiniz be hocam özledik sizi
zahid; hep ibadet eden,dünyadan elini ayağını çekmiş demektir.Divan şiirine göreyse; çok ibadet etmesine rağmen dini şekliyle alan yani yalandan ibadet eden kişidir.rindin(aşığın) rakibidir.
zahid ekonomik boy bir olimpik... ben onu çok seviyorummmmmm....özdeyada okuyodu..çok sempatik..
ZAHİD ekonomik boy bir olimpik....çoooooooooooooooooookkkk şeker bişi
özderyaya gidiodu...k.maraşta oturuo
hamidiyede oturuo
nese ben onu çoooooook SEVİYORUMMMMMMMM...
keşke zahid in yanında e olsaydı manyakın birini tanıyorumsda
züht ve takva sahibi...nakşi bendi tarikatının eski şeyhinin ismi - Mehmet Zahid Kotku - arapçada zahid diye yazılır ancak türkçeye zahit diye geçmiştir...eğer isminiz zahid ise her an irticacı damgası yiyebilirsiniz, tecrübeyle sabittir...
rindlik ve zahidlik
en sevdiğim erkek ismi...
bütün farzlatrı yerine getirmeye ve bütün günahlardan uzak durmaya gayreti en ziyade olan ALLAH yolunun kadim yolcusu...
onlardan olmayı umut ettiklerimizden...
divan edebiyatında 'kaba sofu' olarak nitelendirilen ve sık kullanılan bir mazmundur. rind'lerin en büyük düşmanıdır ve şairler zahidlerle çok uğraşmışlardır.
'ey zahid, şaraba eyle ihtiram
insan ol cihanda, bu dünya fâni
ehline helaldir, na-ehle haram
biz içeriz bize yoktur vebali
sevap almak için içeriz şarap
içmezsek oluruz düçâr u azap
senin aklın ermez bu başka hesap
meyhanede bulduk biz bu kemali'