Kültür Sanat Edebiyat Şiir

YOZGAT AKDAĞMADENİ AKÇAKIŞLA KÖYÜ sizce ne demek, YOZGAT AKDAĞMADENİ AKÇAKIŞLA KÖYÜ size neyi çağrıştırıyor?

YOZGAT AKDAĞMADENİ AKÇAKIŞLA KÖYÜ terimi tarafından tarihinde eklendi

  • salim erben
    salim erben

    bozkırlarıyla ünlü bozok yaylaları bozkurtların doğduğu yer tam bir kale tam bir türk milliyetcisi akdağımadeni batısında 30 km bir zamanlar 600 hane olan akçakışla türkiyede en çok göç veren köyler arasında 1 numara
    gurbette nüfusu rivayete göre 16000.tam sayım yapılmadı

  • Salim Erben
    Salim Erben

    İçimde Büyütüm Seni

    Solumak isterdim sende zamanı
    Havanı suyunu çayını
    Yudumlamak isterdim Kenin güneyde
    Gök kuşagı renginde
    Kara bulut olup
    Gürlemek isterdim
    Dagınd bagında
    Ha boşaldı ha boşalacak
    Sel olup akmak isterdim
    Çaglayanlardan aşşağı ve
    Karışıp denizlere
    Çoğalmak isterdim türküler de

    Bana uzak bana yasak
    Tarlası bıtrak Akdağım
    Yıllar yılı kandım sana
    Sızlayan yürek yarası
    Sağ göğsüm de Akdağımadeni
    Sol göğsümde Akçakışla sevdası

    Ve başın yayla Baş belası
    Akşamın serinliğinde
    Kıldırkaç döndüğünde
    Fettan bakışlı kızlarıyla
    Bir gece karşılamak isterdim
    Çifte pınarda Öküz damında
    Yıldızlara inad yakardım
    Çırayı tutardım meşaleyi
    Ve yazmak isterdim,
    Ay ışığında sayfalarca
    Alifakıdan tut
    Kel hasanın hanifi..
    Uzun ömeri, kıraliyi..
    Ağ mahmut, çakır celalı..
    Gizirin oğlunu, çapıtı yalanı..
    Misliyi, tatarı,
    Deli valiyi. tüysüzü.
    Çarıksızı.yani babamı...
    Yazmak isterdim yazmak
    Köyün tarihini safalarca.......

    Şiirde geçen lakablar özel
    ve yöresel

    Salim Erben

  • Salim Erben
    Salim Erben

    Yüküm Sevdamdır

    Seni
    Ne zamandan beri düşünüyorum
    Nasılda geçmiş zaman
    Gece mi olmuş yoksa
    Yoksa güneşmi tutulmuş
    Ay yüzlü
    Yüzün ne kadar da aydınlık.
    Hele hele gözlerin
    Bir fincan kahve
    Bir tas şarap
    Yudum.yudum.yudumlasam
    Saf sular gibi

    Seni düşünüyorum
    Saçların tel tel
    Efil efil ıgralandıkca
    Bir çıglık,bir telaş
    Bir fırtına kopar içimde ki
    Sen,sen kıpırdadıkca
    Korkusuz,cesur saf tutmuş
    Yağmur bulutu gibi pak
    Bu gece düşlerime hadi gel..
    Hadi gel gelde bir bak.

    Ben sevdamı dagların
    Hoyrat rüzgarlarına yazdım
    Deseler ki aşk ne
    Deseler ki sevda ne
    Haykırırım son nefesimle
    Aşk sensin Sevda sensin
    Yemin ederim ki
    Tüm kutsal kitaplar adına,
    Yemin ederim ki
    Asi çatık kaşlara
    Sen aşkın,ta kendisisin

    Şimdi ben
    Yaslandığın dağ gibi yalnız
    Yürüdüğün yol gibi tozlu
    Susturdugun çocuk gibi öksüzüm
    Ve ben seni düşünüyorum
    Nerde nasıl diye sorma

    Salim Erben

  • Salim Erben
    Salim Erben

    Buramburam Kokarsın

    Bir bahar geleceğim sana
    Siyah beyaz
    Düşlerim olacak yanım da
    Salep sökeceğim kuşluk vati
    kuzulak mantar toplayacagım
    Çökelek yuvka olacak heybemde
    Özlem gidereceğim düğmelide

    Kim bilir belkide
    Zemherinin tam orası olacak
    Gelişim sana
    Doğduğum gün kar yağacak
    Penceremde kuşlar oynacak
    Kanatları ıslak gagalarında buz
    Çiğ düşecek kibriklerime
    buğulanacak gözlerim
    Sen olmayacaksın. O olmaycak.
    Bir ateş düşecek içime.
    Buzlar eriyecek kuşun kanadında
    Ben yanacağım dilim yanacak.....
    Mutlaka.Ama mutlaka geleceğim
    beklenmediğim bir gecede
    Aralık tam ortasında sesizce.
    Çamrak.Başınyayla.Söğütcük..
    Çalınmış düşlerimi getireceğim
    Elerim çıra.
    Saçlarım gökce kokacak
    Kibriklerimde düğümlenmiş buzları
    Bir gülüş.Bir öpüş.Bir bakış çözecek.
    Havaya düşen cemre gibi...

    Bir akşam üstü geleceğim sana
    Yüreğimde hasret.
    Gözümde yaş getireceğim
    Damla damla doldurup kadehe
    Sarhoş olacağım günlerce
    geçmişi unutup geleceğe
    Saf sular gibi çoğalacağım
    Sevmelerimi bilirsin,akçakışla
    gurbete inad
    Toprağını öpeceğim geldiğimde

    Salim Erben................

  • Salim Erben
    Salim Erben

    Ne ağalar Ne beyler
    geçti bu köyden…

    Bizim köyde de odası olan ağaydı
    Davullu zurnalı oyunu. halaydı
    O zamanlar geçinmek hayli dardı
    Ne ağalar Ne beyler
    geçti bu köyden…

    Kavlak değirmen taşı dişlerdi
    Kanbırın kahve harıl harıl işlerdi
    El gelirse celal ağa bir neşeydi
    Ne ağalar Ne beyler
    geçti bu köyden…


    Musa memet zorlu davar sürerdi
    Hürünün mehmet bulgur... yarma döverdi
    Deli vali mükemmel duvar örerdi
    Ne ağalar Ne beyler
    geçti bu köyden…

    Honto osmanın kumükdü dişleri,
    Halim ağanın karman çorman işleri
    Yola sıgmaz çatımıydı kaşları
    Ne ağalarNe beyler
    geçti bu köyden…

    Cakalinin öyküsü çoook acıklı
    Süründü garip çollu çocuklu
    Kırdının kıvrak yayvan bacaklı
    Ne ağalar Ne beyler
    geçti bu köyden…

    Gazinin oglu sap saman toplardı
    Çinginin mahmut pire gibi zıplardı
    Kara yayha hopur- hopur hoplardı
    Ne ağalar Ne beyler
    geçti bu köyden…


    Dattibe çavış nice harplere girmiş
    Katran tulugu Yunan zulmünü gormüş
    Çoban hacı epey kır bayır sürmüş
    Ne ağalar Ne beyler
    geçti bu köyden…

    Kekeç halit konuşurken tınlardı
    Hidayet Ağa söylemeden anlardı
    Çapıdı yalan inim inim inlerdi
    Ne ağalar Ne beyler
    geçti bu köyden…

    Durmuş mustafa ibrahim bir gitti
    kırali uzun ömer kekliği tüketti
    Adil ağa sögütcüğe çok tamah etti
    Ne ağalar Ne beyler
    geçti bu köyden…

    Güllünün çullu biraz tuhaf biriydi
    Kavlagın aliosman tam gönül eriydi
    Tatara kılı bilale ne söylesem yeriydi
    Ne ağalar Ne beyler
    geçti bu köyden…

    Üçler ticarette bir numara oldu
    Hüsnü çavuş ankarayı yürüyerek buldu
    Şaban ağa iki çekiç bir vede durdu
    Ne ağalar Ne beyler
    geçti bu köyden…

    Hüsnü ağa yoncalıgı cennet bildi,
    Bekir...durmuş hafız kazadan öldü,
    Azrail ağ mahmuda pek erken geldi,
    Ne ağalar Ne beyler
    geçti bu köyden…

    Kadirin memetin öküzü kağnısı mandı
    Nayıl ağa hovardalık da pek yamandı
    Yahya dayının mekanı ağ pınardı
    Ne ağalar Ne beyler
    geçti bu köyden…

    Aliçavuşun yayha çakırın musa candadır
    Yaşa bakarsan babalardan hayli öndedir
    Kimbilir akşamda sabahda sıra bendedir
    Ne ağalar Ne beyler
    geçti bu köyden…

    Tahirin haçımehmet keni düzledi
    Naşat ağa şavgı dayı onu izledi
    Gizirin oglu pezzikden bezmedi
    Ne ağalar Ne beyler
    geçti bu köyden…

    Hatipler denince topcu sayılırdı
    Ahmet ağa ağ kızlara darılırdı
    Havuz bahri enine boyuna yayılırdı
    Ne ağalar Ne beyler
    geçti bu köyden…

    Satın omarın eker sürü ağası
    Kayış oglu malla iyiydi arası
    Hanifi dayının deyneği ekmek parası
    Ne ağalar Ne beyler
    geçti bu köyden…

    Aliustanın havız çok kuran okurdu
    Kurmuş ali sele sepet dokurdu
    Hürü nine kimsesiz hemde fakırdı
    Ne ağalar Ne beyler
    geçti bu köyden…

    Alifakının.Vahtının mekanı saydı
    çoban hacı zolu enerdi bogayı
    Köy birbirine içli dışlı akrabaydı
    Ne ağalar Ne beyler
    geçti bu köyden…

    Eminin habib Muhtarların hası
    Dede torunlara bırakmış mirası
    Eskiden salma toplardı köy hasası
    Ne ağalar Ne beyler
    geçti bu köyden…

    tulunun mustafa derindereye dayandı
    Başın yayla adım adım paylandı
    ali fakılar söğütcüğe doymadı
    Ne ağalar Ne beyler
    geçti bu köyden…

    Keyiş beleni kele eyibe kalmadı
    Hasbi ağa halk partiden den caymadı
    Kagnıcı sınırlı belene doymadı
    Ne ağalar Ne beyler
    geçti bu köyden…

    Tüysüz kendi kendine konuşur giderdi
    camızı sıgırı arbaş dayı güderdi
    Hüsnü çavuş başlatmış göçü hicreti
    Ne ağalar Ne beyler
    geçti bu köyden…

    Kahyanın hasanın konuşması gürdü
    Tefik ağa mazlum bir hayat sürdü
    yusuf osman halis tez defderi dürdü
    Ne ağalar Ne beyler
    geçti bu köyden

    salim derki..
    Bizden sonra konar göçer daha nicesi
    Şimdi tütmez oldu bir çoğunun bacası
    Yazamadıklarım kabahatsız kusursuz
    Uzunu kısası cücesi...

    Ne ağalar Ne beyler
    geçti bu köyden…

    salim erben

  • Salim Erben
    Salim Erben

    Sevdanın Dili Akçakışla

    Ver elini
    Yukarı akpınar.başın yayla.
    İçime dolan hasret.
    Bir sabah gün doğmadan
    Geleceğim sana...
    Yakacagım tüm üşümelerimi.
    Gülüşlerimin yanında..
    Sende çal kibriti yansın
    Ayaz gecelerin sabahı.
    Uzun tarlada...
    Kızıla bulanmadan
    Al götür türkülerimi.
    Fırınlı beşallıya...
    Aşkınla yoğurulan yüreğim
    Ezgiler,hoyratlar söyler.
    Koy başını yaslan.
    Kaya gibi sağlam ve serinim..
    Sevda benim.
    Ben sevdanın ana diliyim....

    Minnet etme zamana.
    Tut yelesinden.şahlandır aşkı
    Deli poyraz gibi es doruklarda..
    Bu sevda senin.
    Bu aşk senin.
    Yok kimseye minnetin.
    Beni ara.
    Beni bul çamrakda...
    Yokluğun işlenmeden.
    Adı konmamış şiirler yazarım.
    Dize dize,sayfa sayfa...
    Dedilerki sevmenin öteki adı
    Dumansız yanmak.
    İrdeleyenler utansın
    Asırlarca beklemek olsa da.
    Yarım kalmışlar adına...
    Özgürce sevişmek ahdım,dı..
    Öteden beri tutup elini
    Çekip çıkmak,esmek di
    çifte pınar göl alanın da,
    Zehirli sarmaşık gibi sarılıp
    Yanmaktı cehenneminde..
    Haydi gidelim toparlan,da yüreğim.
    Düşmeden iblisin tuzagına......


    Salim Erben..............

    irdelemek.anlamı.dışlamak

  • Salim Erben
    Salim Erben

    Akçakışlam

    Sert rüzgarları kuzeyden eser
    Söğütçük Akpınar görmeyi değer
    Yayla yoğurdu çok mu çok özel
    Kaymağı meşhurdur Akçakışlanın

    Yufka gevreğinin doyumsuz tadı
    Çöreğin katmerin birdir inadı
    Soğan olmazsa olmaz bulgur pilavı
    Mantısı meşhurdur Akçakışlanın

    Haziranı temmuzu çağırır gel hele
    Yerlisi yabancısı keyiş belene
    Göbelek sorulmaz çamrağı bilene
    Arabaşı meşhurdur Akçakışlanın

    Bezdirme bazlama patates böreği
    Küllü olur değirmencinin çöreği
    Geline damada yapılır su böreği
    Sinisi meşhurdur Akçakışlanın

    ili ilçesi köyü kurtlar yuvası
    Düğünü derneği ağırlama havası
    Keşkek sulu köfte yayla çorbası
    Madımağı meşhur Akçakışlanın

    Mert olur ihtiyarı genci esmeri
    Severse tam sever kıymet bileni
    Bitmez tükenmez hasreti özlemi
    Kavurması meşhurdur Akçakışlanın

    Şiirdeki isimler yöresel

    Salim Erben

  • Salim Erben
    Salim Erben

    Bu benim anladığım şekil

    Eyy akçakışla

    Kırgınlığımı belli etmeden sana
    Gidiyorum
    Geçmişim işlenmiş mezar taşlarına
    Geleceğimi kimbilir
    Hangi diyar da
    Biliyorum unutulmazsın sen benim için
    Bencil akçakışla
    Kimler göçetmediki senden
    Dört mevsim
    Hem güzel hem özelsin
    Kim düşürebilir ki seni dilinden

    Eyy yozlaşmış akçakışla
    Kurda kuşa yem etme
    Gecelerini ver bana
    Geceleri hayal güdÜYOUm
    Saat ondan sonra
    Gelmezsem namert olayım
    Arada bir sana
    Hani nerde söğütcük
    Nerde gölgeli VE başın yayla

    Ormanı yeşil kokusu doğa
    Küfül küfül bir rüzğar
    Sabah çayı ağ pınar da
    Tere yağ sacda bazlama
    Yanında süzme yoğurt
    Buz gibi bir çalkama
    Artık kimsem kalmadı ki
    Ne içecek nede içirecek
    Bayramdan bayrama
    Gelsem de olur gelmesemde
    Ama yinede beni anlat

    Yağmurulu havada renga renk
    Efsane çocukluğumu
    Dağa taşa fısılda yavaşca
    Bir kaç damla göz yaşıyla
    Uğurla beni gideyim
    Eyy zalım akçakışla
    Biz ne kadar vefasız olsak da
    Sen olma
    Heybemiz hasret dolu
    Eski bayramlardan kalma

    Şimdi gidiyorum
    Haykıracak gücüm kalmadı
    Sana sesizliğimi bıraktım
    Çığlıklarıma inad
    Tozlu raflarda sakla
    Yaşlanmamış çocukluğumu
    Gelirsem eğer geri ver
    Gelemezsem olaki
    Unutma borçlusun bana
    Sen zalım akçakışla

    salim erben