Alkol ve tütün gibi uyusturucular disinda nedense insan sagligina zararli baska hiçbir seyin karsi propagandasini yapmayan kurum. Yaklasiminin saplantili bir ahlak sorunu oldugu izlenimini uyandiriyor. Özünde, keyif verici maddelerin kisinin bireysel sagligindan ziyade çevresindeki diger yasayanlar için bir tehlike olduguna yogunlasiyor. Toplumun çürümesine neden olan asil etkenleri gözardi ediyor bu arada. kaldiki bunlari desifre etmek görevi degildir muhtemelen ama çürümenin tümünü tütün ve alkole yüklemesi kandirmacadan baska bir sey degildir..
aslında herkes bu kurumun elemanı, farketmiyor kimse. Sigara içki ve madde kullanmayalım, kullananları da uyaralım :)) insanlık vazifemizdir. Yeşilay da bu ideolojiyi çatı altında toplayan bir kurumdur fakat sanki biraz pasiftir. üzücü.
İlköğretim kitaplarında ismi geçer, deneme sınavlarında sorarlar arasıra, maalesef öylece bir kenarda duran bir kuruluş, ne boyu ne işlevi... yazık oluyor bence
Yeşilay: İnsan sağlığına zararlı olan bazan insanlarda alışkanlık yapan içki,uyuşturucu vs. gibi şeylerin karşıtı olan kişilerin, insanları bu kötü alışkanlıklarından kurtarmak,kurtulması için yardım etmek amacıyla kurdukları derneklere ve simgesine yeşilay. Bu görüşü savunanlara ise yeşil aycı denir.
Yurdumuzda alkollü içki ve uyuşturucu madde kullanmaya karşı olanlar 5 Mart 1920 tarihinde Hilâli Ahdar Derneğini kurdular.
Hilâl – ay, ahdar – yeşil anlamındadır. Hilâli Ahdar, daha sonra Yeşilay adını aldı.
Yeşilay Derneğinin kuruluş tarihini içine alan 1 – 7 Mart arası ülkemizde Yeşilay Haftası olarak kutlanır. Yeşilay Haftasında alkollü içkilerin, uyuşturucuların topluma, aileye, bireye zararları anlatılır.
Uyuşturucu denilince esrar, afyon, kokain, LSD gibi uyuşturma özelliği olan maddeler akla gelir. Alkollü içkiler ise içildiğinde insanı sarhoş eden her tür içkilerdir. Alkollü içki veya uyuşturucu alanlar önce rahatlık, baş dönmesi duyar, sonra sarhoş olurlar. Sarhoşlar doğru düşünüp doğru karar veremezler. Kolay suç işlerler, içkili iken araç sürenler taşıt kazalarına neden olurlar.
Alkollü içkiler, uyuşturucular insanda zamanla alışkanlık yaratır. Alkol almayı alışkanlık haline getirenlere alkolik denir. Alkolikler kazançlarını içkiye verirler. Çevrelerini rahatsız ederler. Bu yüzden alkolikler toplum içinde sevilmezler, sayılmazlar. İçki ve uyuşturucu kullanımı aile düzenini bozar.
Uyuşturucu ve alkollü içkiler sağlığa da zararlıdır. Vücudumuzda önemli görevler yapan beyin, mide, kalp, akciğer gibi organlar içki ve uyuşturucudan etkilenir. Ülser, siroz, felç gibi hastalıkların nedeni uyuşturucu ve alkollü içkilerdir. Sigara: Toplumumuzda kullanımı yaygın olan bir keyif maddesidir.
Sigara iştahı keser, sindirimi güçleştirir, dişleri sarartır, ülsere sebep olur. Akciğerde bronşları doldurur, öksürmeye yol açar. Sigaranın kansere de neden olduğu ileri sürülüyor.
Ülkemizde uyuşturucu maddelerin yapımı, satışı, kullanılması, taşınması, bulundurulması yasaktır. Bu yasağa uymayanlar suç işlemiş olur. Suç işleyenlere ağır hapis cezaları uygulanır. Uyuşturucu maddelerin bir bölümü ilaç yapımında kullanılır. Bu amaçla bazı uyuşturucu maddelerin hükümet belirli koşullarla izin verir.
Topluma, aileye, bireye zararlı olan içki ve uyuşturucuların kullanımını eğitim yoluyla engellemek için kurulan Yeşilay Derneği'nin simgesi; beyaz üstünde yeşil bir aydır. Yeşilay Derneği Genel Merkezi, Yeşilay adlı aylık bir dergi yayınlıyor. Bu dergi düzenli olarak alkollü içkilerin, uyuşturucuların, sigaranın topluma ve sağlığa olan zararlarıyla ilgili yayın yapıyor.
Yeşilay Haftası boyunca öğrendiklerimizi yaşam boyu uygulayalım. Kötülüklerin anası olan uyuşturucu ve alkollü içkilerden uzak duralım.
yeşilay ismi gereği tanımsız anlamsız bir şey..ben bugüne kadar yeşil bir ay görmedim..hem sigara alkol kumar gibi bazı 'kötü'işlere karşıolan insanlara neden yeşilaycı denir anlamıyorum...
Milletlerin geleceğini aydınlatan ışık, gençlerin gözlerinden yansıyan parıltıdır. Onun parlaklığı ve ışıltısında hakikatlere erişiriz, aksi halde karanlık dehlizlerde kaybolur gideriz. Onların ışığının hiç sönmemesi biraz da ebeveynlerin ve toplumun elindedir. Onları şefkat kanatlarımızın altına alabilirsek kötülüklerden ve kötülerden koruruz. Aksi halde şer odaklarının kara taşlı değirmenlerinde un ufak olarak kaybolur giderler.
Çocuklarımız her şeyimizdir. Onlar için neler yapmayız ki! ... Yeri gelince onlar için saçımızı süpürge ederiz. Fakat bazen başlarına gelebilecek muhtemel felaketleri göremeyiz. Onları serbest bırakarak ateşe sürükleriz. Bir noktadan sonra da kontrolü kaybederiz.
Günümüz toplumlarında yarınlarımızın ümit kaynağı olan gençlerimizi bekleyen büyük tehlikeler vardır. Bunların başında bir kısım bağımlılıklar gelir. Genç beyinler bağımlılığın tuzağına düşünce onu oradan kolay kolay çekip alamayız. Onun için oraya düşmeden evvel elimizden gelen neyse onu yapmalıyız.
Genci bağımlılığa iten ailevi, sosyal, genetik gibi nedenler vardır. Bu nedenler oluşmadan gerekli önlemimizi almalıyız. Onların küçüklüğüne ve saflığına bakıp da aldanmamalıyız. Kötü çevre faktörünü asla göz ardı etmemeliyiz. Zira zararlı maddelerin kullanımı genellikle erken yaşlarda başlıyor. Çünkü küçükleri kandırmak ve zehirli örümcek ağına düşürmek kolay oluyor. 15 yaşından önce başlamak bu kötü gidişin işaretidir. Başlangıç en çok 15–25 yaş arasındadır. 25 yaşından sonra başlayanların sayısı azdır. Bu yaşa gelene kadar kötü alışkanlıklara müptela olmayan gencin bundan sonra bu riskle yüz yüze kalması diğerlerine göre zayıf bir ihtimaldir. Çünkü o yaştaki gencin kişiliği artık oturmuştur.
Toplumun temel dinamiklerinden biri olan gençliğimiz her an risk altındadır. Bilindiği gibi toplumun temel dinamiklerini korumak için bir kısım kuruluşlar vardır. Bunlardan birisi de Yeşilay’dır. Bu teşkilat, zararlı alışkanlıklarla etkin ve kalıcı olarak mücadele etmek için kurulmuştur. İnsanlığın sağlık ve huzur içerisinde yaşaması için kurulan Yeşilay geçmişten bugüne gelene kadar pek çok hayırlı teşebbüse vesile olmuştur. Bu faydalı cemiyet, merkezi İstanbul’da olmak üzere 1 Mart 1920 tarihinde ‘Hilâl-i Ahdar’ adı ile kurulmuş, daha sonra sırası ile ‘Yeşil Hilâl’ ve ‘Türkiye Yeşilay Cemiyeti’ adını almıştır.
Türkiye Yeşilay Derneği zor şartlar altında ve kıt kaynaklarla milyonları kötü alışkanlıklara karşı koruma mücadelesi vermektedir. Derneğin amacı, Yeşilay tüzüğünün üçüncü maddesinde açık seçik ifade edilmektedir: “Bu dernek yurdumuzda ahlâkî ve kültürel bir kalkınma atmosferi içinde içki, uyuşturucu ve sigara bağımlılığı gibi toplum ve gençliğin beden ve ruh sağlığını tahrip eden bağımlılıkları önlemenin yanında, kumar, fuhuş ve ekran bağımlılığı gibi gençliğe ve topluma zarar veren bütün zararlı alışkanlıklarla mücadele etmek, millî kültürüne bağlı nesiller yetiştirmek amacı ile kurulmuştur. Derneğin amacı içki, uyuşturucu madde, sigara tüketimini ve diğer kötü alışkanlıkları, devlet organları ve sivil toplum kuruluşları ile de iş ve gönül birliği yaparak asgariye indirmektir.”
Yeşilay, başta gençlik olmak üzere halkı uyuşturucu, alkol, sigara gibi kötü alışkanlıklara karşı korumak ve uyarmak için mücadele eden gönüllü bir teşekküldür. Cumhuriyetten daha eski olan bu gönüllü kuruluş, halkın desteğiyle bugünlere gelebilmiştir. Şayet devlet ve halk desteği birleşirse bu güzide kurum faaliyet ve tesir sahasını bugünküyle kıyaslanmayacak ölçüde genişletecektir. Bundan da kazançlı çıkacak olan bizleriz.
Gençlerimizin zararlı alışkanlıklardan korunması için gecesini gündüzüne katan ve adeta gönül seferberliği ilan eden Yeşilay Derneği’ne bizler de elimizden geldiğince maddi ve manevi destekte bulunmalıyız. Çünkü bu kurumun gelirleri giderlerini karşılamaktan uzaktır. Rahmetli Selahattin Kaptanağası uzun yıllar boyunca bu kurumu ayakta tutmanın mücadelesini vermiştir. Onun ölümünden sonra görevi devralan Avukat Mustafa Necati Özfatura ve ekibi de aynı inanç ve kararlılık içerisinde amme hizmetine devam etmektedir. Onların elinden tutalım ki onlar da çocuklarımızın elinden daha büyük bir kuvvetle tutabilsin.
bir zamanlar pek popülerdi ama şimdilerde nerde. sadece yeşili kaldı.
-Sigara kullanıyormusunuz? ?
-Yok abi ben Yeşilciyim...
En iyi AY lardan biri yeşilAY,
Diğeri GalatasarAY
Alkol ve tütün gibi uyusturucular disinda nedense insan sagligina zararli baska hiçbir seyin karsi propagandasini yapmayan kurum. Yaklasiminin saplantili bir ahlak sorunu oldugu izlenimini uyandiriyor. Özünde, keyif verici maddelerin kisinin bireysel sagligindan ziyade çevresindeki diger yasayanlar için bir tehlike olduguna yogunlasiyor. Toplumun çürümesine neden olan asil etkenleri gözardi ediyor bu arada. kaldiki bunlari desifre etmek görevi degildir muhtemelen ama çürümenin tümünü tütün ve alkole yüklemesi kandirmacadan baska bir sey degildir..
aslında herkes bu kurumun elemanı, farketmiyor kimse. Sigara içki ve madde kullanmayalım, kullananları da uyaralım :)) insanlık vazifemizdir. Yeşilay da bu ideolojiyi çatı altında toplayan bir kurumdur fakat sanki biraz pasiftir. üzücü.
benim en iyi dostum içkim sigaram... rahmetli ne kadar kadar güzel söylemiş...
İlköğretim kitaplarında ismi geçer, deneme sınavlarında sorarlar arasıra, maalesef öylece bir kenarda duran bir kuruluş, ne boyu ne işlevi... yazık oluyor bence
Yeşilay:
İnsan sağlığına zararlı olan bazan insanlarda alışkanlık yapan içki,uyuşturucu vs. gibi şeylerin karşıtı olan kişilerin, insanları bu kötü alışkanlıklarından kurtarmak,kurtulması için yardım etmek amacıyla kurdukları derneklere ve simgesine yeşilay. Bu görüşü savunanlara ise yeşil aycı denir.
kötü alışkanlıklardan vazgeçmeyi
zaten kullanmıyorum :))
Yaralıları, desteği, yardımcı olmayı, dayanışmayı, evsiz yoksuz insanları ve bunun gibi şeyleri çağrıştırıyor.....
Hic isim olmaz valla..)))
yeşilay nedir
Kızılın yeşile vuranı.İçki vs vs yasak.İçi boş kurum.
sigara markası :)))
bakmayın öyle bunu ben söylemiyorum...
az uyanık arkadaşım :)) süleyman öyle dedi...
Felsefesini en iyi temsil edenlerdenim ;)
içkisiz, sigarasız bir yaşammış.
Yurdumuzda alkollü içki ve uyuşturucu madde kullanmaya karşı olanlar 5 Mart 1920 tarihinde Hilâli Ahdar Derneğini kurdular.
Hilâl – ay, ahdar – yeşil anlamındadır. Hilâli Ahdar, daha sonra Yeşilay adını aldı.
Yeşilay Derneğinin kuruluş tarihini içine alan 1 – 7 Mart arası ülkemizde Yeşilay Haftası olarak kutlanır. Yeşilay Haftasında alkollü içkilerin, uyuşturucuların topluma, aileye, bireye zararları anlatılır.
Uyuşturucu denilince esrar, afyon, kokain, LSD gibi uyuşturma özelliği olan maddeler akla gelir. Alkollü içkiler ise içildiğinde insanı sarhoş eden her tür içkilerdir. Alkollü içki veya uyuşturucu alanlar önce rahatlık, baş dönmesi duyar, sonra sarhoş olurlar. Sarhoşlar doğru düşünüp doğru karar veremezler. Kolay suç işlerler, içkili iken araç sürenler taşıt kazalarına neden olurlar.
Alkollü içkiler, uyuşturucular insanda zamanla alışkanlık yaratır. Alkol almayı alışkanlık haline getirenlere alkolik denir. Alkolikler kazançlarını içkiye verirler. Çevrelerini rahatsız ederler. Bu yüzden alkolikler toplum içinde sevilmezler, sayılmazlar. İçki ve uyuşturucu kullanımı aile düzenini bozar.
Uyuşturucu ve alkollü içkiler sağlığa da zararlıdır. Vücudumuzda önemli görevler yapan beyin, mide, kalp, akciğer gibi organlar içki ve uyuşturucudan etkilenir. Ülser, siroz, felç gibi hastalıkların nedeni uyuşturucu ve alkollü içkilerdir.
Sigara: Toplumumuzda kullanımı yaygın olan bir keyif maddesidir.
Sigara iştahı keser, sindirimi güçleştirir, dişleri sarartır, ülsere sebep olur. Akciğerde bronşları doldurur, öksürmeye yol açar. Sigaranın kansere de neden olduğu ileri sürülüyor.
Ülkemizde uyuşturucu maddelerin yapımı, satışı, kullanılması, taşınması, bulundurulması yasaktır. Bu yasağa uymayanlar suç işlemiş olur. Suç işleyenlere ağır hapis cezaları uygulanır. Uyuşturucu maddelerin bir bölümü ilaç yapımında kullanılır. Bu amaçla bazı uyuşturucu maddelerin hükümet belirli koşullarla izin verir.
Topluma, aileye, bireye zararlı olan içki ve uyuşturucuların kullanımını eğitim yoluyla engellemek için kurulan Yeşilay Derneği'nin simgesi; beyaz üstünde yeşil bir aydır. Yeşilay Derneği Genel Merkezi, Yeşilay adlı aylık bir dergi yayınlıyor. Bu dergi düzenli olarak alkollü içkilerin, uyuşturucuların, sigaranın topluma ve sağlığa olan zararlarıyla ilgili yayın yapıyor.
Yeşilay Haftası boyunca öğrendiklerimizi yaşam boyu uygulayalım. Kötülüklerin anası olan uyuşturucu ve alkollü içkilerden uzak duralım.
YEŞİLAY bence yardım kuluruşu
tutulmayan ay çeşitlerinden biri kızılay diğeri yeşilay ;)
sağlığa zararlı alışkanlıklardan uzak durmak
Kızılıda yeşilide bir halta yaramıyor...
okullarda yılın sadece bir haftası kutlanan(!) bir nostalji sadece
yeşilay ismi gereği tanımsız anlamsız bir şey..ben bugüne kadar yeşil bir ay görmedim..hem sigara alkol kumar gibi bazı 'kötü'işlere karşıolan insanlara neden yeşilaycı denir anlamıyorum...
allah akıl versin..
YEŞİLAY VE GENÇLİK
M.NİHAT MALKOÇ
Milletlerin geleceğini aydınlatan ışık, gençlerin gözlerinden yansıyan parıltıdır. Onun parlaklığı ve ışıltısında hakikatlere erişiriz, aksi halde karanlık dehlizlerde kaybolur gideriz. Onların ışığının hiç sönmemesi biraz da ebeveynlerin ve toplumun elindedir. Onları şefkat kanatlarımızın altına alabilirsek kötülüklerden ve kötülerden koruruz. Aksi halde şer odaklarının kara taşlı değirmenlerinde un ufak olarak kaybolur giderler.
Çocuklarımız her şeyimizdir. Onlar için neler yapmayız ki! ... Yeri gelince onlar için saçımızı süpürge ederiz. Fakat bazen başlarına gelebilecek muhtemel felaketleri göremeyiz. Onları serbest bırakarak ateşe sürükleriz. Bir noktadan sonra da kontrolü kaybederiz.
Günümüz toplumlarında yarınlarımızın ümit kaynağı olan gençlerimizi bekleyen büyük tehlikeler vardır. Bunların başında bir kısım bağımlılıklar gelir. Genç beyinler bağımlılığın tuzağına düşünce onu oradan kolay kolay çekip alamayız. Onun için oraya düşmeden evvel elimizden gelen neyse onu yapmalıyız.
Genci bağımlılığa iten ailevi, sosyal, genetik gibi nedenler vardır. Bu nedenler oluşmadan gerekli önlemimizi almalıyız. Onların küçüklüğüne ve saflığına bakıp da aldanmamalıyız. Kötü çevre faktörünü asla göz ardı etmemeliyiz. Zira zararlı maddelerin kullanımı genellikle erken yaşlarda başlıyor. Çünkü küçükleri kandırmak ve zehirli örümcek ağına düşürmek kolay oluyor. 15 yaşından önce başlamak bu kötü gidişin işaretidir. Başlangıç en çok 15–25 yaş arasındadır. 25 yaşından sonra başlayanların sayısı azdır. Bu yaşa gelene kadar kötü alışkanlıklara müptela olmayan gencin bundan sonra bu riskle yüz yüze kalması diğerlerine göre zayıf bir ihtimaldir. Çünkü o yaştaki gencin kişiliği artık oturmuştur.
Toplumun temel dinamiklerinden biri olan gençliğimiz her an risk altındadır. Bilindiği gibi toplumun temel dinamiklerini korumak için bir kısım kuruluşlar vardır. Bunlardan birisi de Yeşilay’dır. Bu teşkilat, zararlı alışkanlıklarla etkin ve kalıcı olarak mücadele etmek için kurulmuştur. İnsanlığın sağlık ve huzur içerisinde yaşaması için kurulan Yeşilay geçmişten bugüne gelene kadar pek çok hayırlı teşebbüse vesile olmuştur. Bu faydalı cemiyet, merkezi İstanbul’da olmak üzere 1 Mart 1920 tarihinde ‘Hilâl-i Ahdar’ adı ile kurulmuş, daha sonra sırası ile ‘Yeşil Hilâl’ ve ‘Türkiye Yeşilay Cemiyeti’ adını almıştır.
Türkiye Yeşilay Derneği zor şartlar altında ve kıt kaynaklarla milyonları kötü alışkanlıklara karşı koruma mücadelesi vermektedir. Derneğin amacı, Yeşilay tüzüğünün üçüncü maddesinde açık seçik ifade edilmektedir: “Bu dernek yurdumuzda ahlâkî ve kültürel bir kalkınma atmosferi içinde içki, uyuşturucu ve sigara bağımlılığı gibi toplum ve gençliğin beden ve ruh sağlığını tahrip eden bağımlılıkları önlemenin yanında, kumar, fuhuş ve ekran bağımlılığı gibi gençliğe ve topluma zarar veren bütün zararlı alışkanlıklarla mücadele etmek, millî kültürüne bağlı nesiller yetiştirmek amacı ile kurulmuştur. Derneğin amacı içki, uyuşturucu madde, sigara tüketimini ve diğer kötü alışkanlıkları, devlet organları ve sivil toplum kuruluşları ile de iş ve gönül birliği yaparak asgariye indirmektir.”
Yeşilay, başta gençlik olmak üzere halkı uyuşturucu, alkol, sigara gibi kötü alışkanlıklara karşı korumak ve uyarmak için mücadele eden gönüllü bir teşekküldür. Cumhuriyetten daha eski olan bu gönüllü kuruluş, halkın desteğiyle bugünlere gelebilmiştir. Şayet devlet ve halk desteği birleşirse bu güzide kurum faaliyet ve tesir sahasını bugünküyle kıyaslanmayacak ölçüde genişletecektir. Bundan da kazançlı çıkacak olan bizleriz.
Gençlerimizin zararlı alışkanlıklardan korunması için gecesini gündüzüne katan ve adeta gönül seferberliği ilan eden Yeşilay Derneği’ne bizler de elimizden geldiğince maddi ve manevi destekte bulunmalıyız. Çünkü bu kurumun gelirleri giderlerini karşılamaktan uzaktır. Rahmetli Selahattin Kaptanağası uzun yıllar boyunca bu kurumu ayakta tutmanın mücadelesini vermiştir. Onun ölümünden sonra görevi devralan Avukat Mustafa Necati Özfatura ve ekibi de aynı inanç ve kararlılık içerisinde amme hizmetine devam etmektedir. Onların elinden tutalım ki onlar da çocuklarımızın elinden daha büyük bir kuvvetle tutabilsin.
benim de var yeşilaycı arkadaşlarım............... 2 paket sigara içerler günde....))
..kolu...Şimdi bu eğitsel koların adı klüp oldu..daa havalı die harhal
yeşil ay nedir
Hey gidi hey