Bu ağıtın yabancı ellerde yakılmasının imkanı yoktur kaldıki türkünün Muş türküsü olduğunun kanıtlandığı kesinlik kazanmıştır.Başka yerlere mal edileceğine sahip çıkılması gerekir.
Her dinlediğimde gözlerim dolar bu türküde. bambaşka birşey benim için. Tarihimizde iki yere Türkü yakılmıştır böylesine. Birisi Çanakkale, diğeri Yemen. Burası Muştur, Huştur, neyi değiştirir ki? Önemli olan bu Türkünün yakılması değil midir? Türkü anlamak için Türkü dinlemek gerekir...
Her dinlediğimde içimi titreten,öyle garip bir burukluk veren güzel türkümüz.Sanki oralara giden benmişim de arkamdan teselli makamında okunuyormuş gibi hissetmişimdir hep,gurbet alışkanlık oldu artık vuslat anlamsız...
1905 senesinde Kuzey Doğu Anadolu Redif taburları Yemen'de 2 sene askerlik yaptıktan sonra terhis kararı ile geri çağrılmışlardır.Askerlerin vapurla Trabzonda indirilip ordan ailelerine gitmeleri planlanmışken askerler iskenderunda bırakılırlar.Ailelerine hasret bu askerlerin kış vakti halleri perişandır.Ailelerinden önce karakışla karşılaşan bu askerler yol boyunca sersefil köylere sığınırlar.ilacın,doktorun olmadığı bu köylerde hastalıklarına dayanamayarak Hakk'ın rahmetine kavuşurlar ve köy mezarlıklarına gömülürler.
Yıllarca bekledikleri yavrularına,eşlerine kavuşmayan anlara ve yarlarada Adı Yemendir Gülü çemendir Giden gelmiyor Acep nedendir? ? ? diye yanık Yemen türkülerini yakmak kalır...
İçerisine umutlarımı ve bekleyişlerimi yüklediğim, şu sıralar hayatımdaki en özel türküdür. Nişanlım şuan Muş'ta askerliğini yapıyor... HAYIRLI TEZKERELER!
Eli Yemendir, gülü çemendir! Giden gelmiyor, acep nedendir?
Kışlanın ardında, bir kırık testi; Askerin üstüne sam yeli esti! Gelinlik tazeler umudu kesti!
Eli Yemendir, gülü çimendir Giden gelmiyor, acep nedendir?
Sozleri tam olarak boyleymis. Nakaratta soylenen 'Alo Yemendir' ya da 'Ano Yemendir' deyimleri yanlismis. Dogrusu yukarda yazili oldugu gibi 'Eli Yemendir' seklinde olaniymis.
Bir de, 'Burasi Mustur, yolu yokustur, giden gelmiyor, acep ne istir' seklinde soylenen nakarat bolumu, sonradan eklenmis turkuye...
Ünlü Yemen Türküsü’ndeki “Burası Muş’tur” sözünün “Burası Huş’tur” olarak değiştirilmesi üzerine çıkan tartışmada uzmanların son kararı: Burası Muş'tur! 90’lı yılların başında, Sekizinci Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın en sevdiği türkülerden biri olarak popülerliği daha da artan “Yemen Türküsü' içinde geçen “Burası Muş’tur' sözlerinin aslında “Burası Huş’tur' olduğuna ilişkin söylentiler asılsız çıktı.
İstanbul Teknik Üniversitesi Müzikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Songül Karaosmanoğlu Ata, ilk olarak 1944 yılında Ankara Devlet Konservatuarı adına Muzaffer Sarısözen, Halil Bedii Yönetken ve Rıza Yetişen tarafından oluşturulmuş derleme ekibi tarafından Duriye Keskin adlı mahalli bir sanatçıdan derlenen türküdeki “Burası Muş’tur' sözlerinin 90’ların ortasında kaynağı belirsiz söylentiler sonucu “Burası Huş’tur' şeklinde değiştirildiğini ifade etti. Ata, TRT’nin bile söylentilerden etkilenerek türkünün sözlerinde tahrifat yaptığını belirtti.
“TÜRK KALESİNİN İSMİDİR' TRT’nin değiştirdiği sözlerin altına “Huş; Yemen’in başkenti Sana ile Taiz kentleri arasında bulunan bir Türk Kalesinin ismidir' açıklamasını yaptığını hatırlatan Ata, “Türkünün sözlerini dikkatli bir şekilde okursak, Anadolu toprakları üzerinde bir yerlerde söylendiğini anlayabiliriz. Bu sözlerin ‘hüküm sürülmeye çalışılan bir toprakta’ yakılması mümkün değildir' dedi. Ata, türkünün Osmanlı döneminde Yemen’e yollanan askerlerin arkasından yakılan ağıtlara bir örnek teşkil ettiğini vurgulayarak, “Türkünün sözleri arasında rastladığımız birkaç kelime dahi, Anadolu topraklarında yakıldığını ispatlamak için yeterli olacaktır. Örneğin ‘Kışlanın önünde redif sesi var’ derken yedek askerlerin bile savaşa çağrıldığından söz ediliyor. Topraklarında savaşmaya gidilen Yemen’den nasıl olur da yedek asker toplanabilir ki? ' yorumunu yaptı.
“TRT TAHRİFAT YAPTI' Buna rağmen, TRT yetkililerinin türkünün sözlerini değiştirmenin yanı sıra, değiştirilen notanın sanki Muş ilinden derlenmiş gibi gösterildiğine dikkat çeken Ata, 2001 yılında Ankara Radyosu’na konuya ilişkin hazırladığı bir rapor gönderdiğini fakat cevap alamadığını kaydetti. Ata, “TRT yaptığı yanlışı o tarihte gördü ve değiştirdi. Ancak değişiklik kamuoyunda kanıksandı' diye konuştu. Uzun yıllar “Muş' şeklinde söylenmiş, sevilmiş, birçok caz ve klasik müzik icra eden müzisyene esin kaynağı olmuş bu türkünün, son zamanlarda birçok müzisyen tarafından “Huş' şeklinde söylendiğine dikkat çeken Ata, “Söylentilere dayanarak yapılan tahrifat halk kültürünün önemli eserlerinden birinin yanlış icra edilmesine neden oldu. Konservatuvar öğrencileri bile türküyü yanlış sözlerle okuyor. Bundan sonra TRT ve ilgili kurumların böylesi konularda daha özenli davranması gerekiyor' diye konuştu. SON SÖZÜ HOCALAR SÖYLEDİ: BURASI HUŞ DEĞİL MUŞTUR.
Hüseyni Makamını ve Muş ile Huş karışıklığını..Profesyonel olarak şarkı veya türkü okuyanların.benzer ayrıntılardan haberdar olup.dinleyiciye bilgi vermelidir..
ahanda açıklıyorum işte sıkı tutunun...bu parçada geçen...burası muştur yolu yokuştur sözü değiştirilmiştir...aslı burası huştur yolu yokuştur olacak...(neden içimde bana bakıp güldüğünüze dair garip bi his var) ............................:P
Bu ağıtın yabancı ellerde yakılmasının imkanı yoktur
kaldıki türkünün Muş türküsü olduğunun kanıtlandığı
kesinlik kazanmıştır.Başka yerlere mal edileceğine
sahip çıkılması gerekir.
giden gelmiyor- acep nedendir? var mı ötesi.
Muş türküsü.
Adı Yemendir
Gülü çemendir
Giden gelmiyor
Acep nedendir
Yemene gidipte dönmeyenlerin türküsü
Her dinlediğimde gözlerim dolar bu türküde. bambaşka birşey benim için. Tarihimizde iki yere Türkü yakılmıştır böylesine. Birisi Çanakkale, diğeri Yemen. Burası Muştur, Huştur, neyi değiştirir ki? Önemli olan bu Türkünün yakılması değil midir?
Türkü anlamak için Türkü dinlemek gerekir...
Şu Yemen'de zalim paşa
Kuzgun gibi yar yar döner başa
Param yok ki bedel verim
Yemen yavrumu özlerim...
Yüreğimi kanatır...
Her dinlediğimde içimi titreten,öyle garip bir burukluk veren güzel türkümüz.Sanki oralara giden benmişim de arkamdan teselli makamında okunuyormuş gibi hissetmişimdir hep,gurbet alışkanlık oldu artık vuslat anlamsız...
1905 senesinde Kuzey Doğu Anadolu Redif taburları Yemen'de 2 sene askerlik yaptıktan sonra terhis kararı ile geri çağrılmışlardır.Askerlerin vapurla Trabzonda indirilip ordan ailelerine gitmeleri planlanmışken askerler iskenderunda bırakılırlar.Ailelerine hasret bu askerlerin kış vakti halleri perişandır.Ailelerinden önce karakışla karşılaşan bu askerler yol boyunca sersefil köylere sığınırlar.ilacın,doktorun olmadığı bu köylerde hastalıklarına dayanamayarak Hakk'ın rahmetine kavuşurlar ve köy mezarlıklarına gömülürler.
Yıllarca bekledikleri yavrularına,eşlerine kavuşmayan anlara ve yarlarada
Adı Yemendir
Gülü çemendir
Giden gelmiyor
Acep nedendir? ? ?
diye yanık Yemen türkülerini yakmak kalır...
Muazzam Bir Türkü....
Burası Huş tur yerine Huş diyen nice sanatcı geçinen insanlar var... uyarmakdan dilimde tüy bitti :)
ister muş olsun ister huş bu türküyü dinleyip de duygulanmayan adamdan uzak duracan...
dinlediğimde tüylerim diken diken oluyor....o vakit insan anlıyorki gerçeğin türküsü....akan kanların türküsü....
Yemen'de çok askerini kaybetmiş bir milletin türküsüdür Yemen türküsü.
İçerisine umutlarımı ve bekleyişlerimi yüklediğim, şu sıralar hayatımdaki en özel türküdür. Nişanlım şuan Muş'ta askerliğini yapıyor... HAYIRLI TEZKERELER!
Havada bulut yok, bu ne dumandır?
Mahlede ölü yok, bu ne şivandır?
Ana ben ölmedim bu ne figandır?
Eli Yemendir, gülü çemendir!
Giden gelmiyor, acep nedendir?
Kışlanın ardında,üç ağaç incir;
Kolumda kelepçe, boynumda zincir!
Zincirin yerleri ne yaman sancır!
Eli Yemendir, gülü çemendir!
Giden gelmiyor, acep nedendir?
Kışlanın ardında, sıra söğütler;
Zabitler oturmuş, asker öğütler.
Yemen'e gidecek bu koç yiğitler
Eli Yemendir, gülü çemendir!
Giden gelmiyor, acep nedendir?
Kışlanın ardında, redif sesi var;
Bakın çantasına acep nesi var?
Bir çift kondurası, bir al fesi var!
Eli Yemendir, gülü çemendir!
Giden gelmiyor, acep nedendir?
Kışlanın ardını, duman bağladı.
Analar, babalar kara bağladı!
Yemen'e gidene herkes ağladı!
Eli Yemendir, gülü çemendir!
Giden gelmiyor, acep nedendir?
Kışlanın ardında yüzüyor kazlar;
Ayağım ağrıyor, yüreğim sızlar!
Yemen'e gidene ağlıyor kızlar!
Eli Yemendir, gülü çemendir!
Giden gelmiyor, acep nedendir?
Kışlanın ardında, bir kırık testi;
Askerin üstüne sam yeli esti!
Gelinlik tazeler umudu kesti!
Eli Yemendir, gülü çimendir
Giden gelmiyor, acep nedendir?
Sozleri tam olarak boyleymis. Nakaratta soylenen 'Alo Yemendir' ya da 'Ano Yemendir' deyimleri yanlismis. Dogrusu yukarda yazili oldugu gibi 'Eli Yemendir' seklinde olaniymis.
Bir de, 'Burasi Mustur, yolu yokustur, giden gelmiyor, acep ne istir' seklinde soylenen nakarat bolumu, sonradan eklenmis turkuye...
Ünlü Yemen Türküsü’ndeki “Burası Muş’tur” sözünün “Burası Huş’tur” olarak değiştirilmesi üzerine çıkan tartışmada uzmanların son kararı: Burası Muş'tur! 90’lı yılların başında, Sekizinci Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın en sevdiği türkülerden biri olarak popülerliği daha da artan “Yemen Türküsü' içinde geçen “Burası Muş’tur' sözlerinin aslında “Burası Huş’tur' olduğuna ilişkin söylentiler asılsız çıktı.
İstanbul Teknik Üniversitesi Müzikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Songül Karaosmanoğlu Ata, ilk olarak 1944 yılında Ankara Devlet Konservatuarı adına Muzaffer Sarısözen, Halil Bedii Yönetken ve Rıza Yetişen tarafından oluşturulmuş derleme ekibi tarafından Duriye Keskin adlı mahalli bir sanatçıdan derlenen türküdeki “Burası Muş’tur' sözlerinin 90’ların ortasında kaynağı belirsiz söylentiler sonucu “Burası Huş’tur' şeklinde değiştirildiğini ifade etti. Ata, TRT’nin bile söylentilerden etkilenerek türkünün sözlerinde tahrifat yaptığını belirtti.
“TÜRK KALESİNİN İSMİDİR' TRT’nin değiştirdiği sözlerin altına “Huş; Yemen’in başkenti Sana ile Taiz kentleri arasında bulunan bir Türk Kalesinin ismidir' açıklamasını yaptığını hatırlatan Ata, “Türkünün sözlerini dikkatli bir şekilde okursak, Anadolu toprakları üzerinde bir yerlerde söylendiğini anlayabiliriz. Bu sözlerin ‘hüküm sürülmeye çalışılan bir toprakta’ yakılması mümkün değildir' dedi. Ata, türkünün Osmanlı döneminde Yemen’e yollanan askerlerin arkasından yakılan ağıtlara bir örnek teşkil ettiğini vurgulayarak, “Türkünün sözleri arasında rastladığımız birkaç kelime dahi, Anadolu topraklarında yakıldığını ispatlamak için yeterli olacaktır. Örneğin ‘Kışlanın önünde redif sesi var’ derken yedek askerlerin bile savaşa çağrıldığından söz ediliyor. Topraklarında savaşmaya gidilen Yemen’den nasıl olur da yedek asker toplanabilir ki? ' yorumunu yaptı.
“TRT TAHRİFAT YAPTI' Buna rağmen, TRT yetkililerinin türkünün sözlerini değiştirmenin yanı sıra, değiştirilen notanın sanki Muş ilinden derlenmiş gibi gösterildiğine dikkat çeken Ata, 2001 yılında Ankara Radyosu’na konuya ilişkin hazırladığı bir rapor gönderdiğini fakat cevap alamadığını kaydetti. Ata, “TRT yaptığı yanlışı o tarihte gördü ve değiştirdi. Ancak değişiklik kamuoyunda kanıksandı' diye konuştu. Uzun yıllar “Muş' şeklinde söylenmiş, sevilmiş, birçok caz ve klasik müzik icra eden müzisyene esin kaynağı olmuş bu türkünün, son zamanlarda birçok müzisyen tarafından “Huş' şeklinde söylendiğine dikkat çeken Ata, “Söylentilere dayanarak yapılan tahrifat halk kültürünün önemli eserlerinden birinin yanlış icra edilmesine neden oldu. Konservatuvar öğrencileri bile türküyü yanlış sözlerle okuyor. Bundan sonra TRT ve ilgili kurumların böylesi konularda daha özenli davranması gerekiyor' diye konuştu. SON SÖZÜ HOCALAR SÖYLEDİ: BURASI HUŞ DEĞİL MUŞTUR.
Hüseyni Makamını ve Muş ile Huş karışıklığını..Profesyonel olarak şarkı veya türkü okuyanların.benzer ayrıntılardan haberdar olup.dinleyiciye bilgi vermelidir..
ahanda açıklıyorum işte sıkı tutunun...bu parçada geçen...burası muştur yolu yokuştur sözü değiştirilmiştir...aslı burası huştur yolu yokuştur olacak...(neden içimde bana bakıp güldüğünüze dair garip bi his var) ............................:P
Gözyaşını bestelemişler adını yemen türküsü koymuşlar.