olaya bilimsel bakarsak; maddelerin ısı verildiğinde oksijenle etkileşime girmesi denebilir. bir de bazen yanmayan bazen yanabilen malzemeler de vardır.
'Acılarımın en tatlısıydın. Kalsam, kendimi üzecektim, gitsem seni... Ne gidecek kadar korkaktım, ne kalacak kadar cesaretli. “Korkma“ dedim kendi kendime “ölünce geçer korkma“ ama ölmedim! Ruh kanserimle birlikte yaşamayı öğrendim. Senden çok daha erken çıkmıştım ben yola. Ve yola çıktığımda aşkın, ömrün en uzun, en sessiz üç harfi olduğunu biliyordum. Aşk bir kelimeyse, bin kelimesizlikti çünkü. Öyle çok sustum ki sana, kendi sesimi unuttum adeta. Sana dilsizlikten yapılma bir lisanla geldim; anlamadın... İki ayrı uykuda iki ayrı rüyanın birbirine dokunması gibiydi aşk. Sen bunu bilmiyordun. Toydun. Aramızdaki fark buydu: Sen ateşin yaktığını bilirdin, ben ateşte yanmayı.'
Yanmak, kah Mecnun gibi çöllerde, leyla uğruna, Yanmak, kah Mansur gibi En'el Hak uğruna, Yanmak, kah dünyaklık için, dünya uğruna, Yanmak bir şey değilde, yandığın şeye değdimi a dost? .................................(N.Orhan-İZMİR)
yanış bir tezkiyedir..ruhu arıtır.. 'mumcu muma der ki:Seni yanıp yakılıp yok olman için dövdüm...' mum dile gelse:yandım,yakıldım..yokluğa siğindım... vesselam..
Ay yıldızların parlamasına ihtiyaç duyar,
çünkü O'na göre tek başına sevmek anlamlı değil, boş bir tuval gibidir.
işte yanmak!
karanlığın içinde o aydınlığa esir düşmek.
sevgiler.
olaya bilimsel bakarsak; maddelerin ısı verildiğinde oksijenle etkileşime girmesi denebilir. bir de bazen yanmayan bazen yanabilen malzemeler de vardır.
“Canımın yandığını hissetmiyorsan,
Sevdim deme boşa.”
'Acılarımın en tatlısıydın.
Kalsam, kendimi üzecektim, gitsem seni...
Ne gidecek kadar korkaktım, ne kalacak kadar cesaretli.
“Korkma“ dedim kendi kendime “ölünce geçer korkma“ ama ölmedim!
Ruh kanserimle birlikte yaşamayı öğrendim.
Senden çok daha erken çıkmıştım ben yola.
Ve yola çıktığımda aşkın, ömrün en uzun, en sessiz üç harfi olduğunu biliyordum.
Aşk bir kelimeyse, bin kelimesizlikti çünkü.
Öyle çok sustum ki sana, kendi sesimi unuttum adeta.
Sana dilsizlikten yapılma bir lisanla geldim; anlamadın...
İki ayrı uykuda iki ayrı rüyanın birbirine dokunması gibiydi aşk.
Sen bunu bilmiyordun.
Toydun.
Aramızdaki fark buydu: Sen ateşin yaktığını bilirdin, ben ateşte yanmayı.'
yanmalı insan icab ederse..yanmalı değer mi değmez mi diye düşünmeden öylesine yanmalı ki gerçek olsun hissettiklerin..
Yanmak, kah Mecnun gibi çöllerde, leyla uğruna,
Yanmak, kah Mansur gibi En'el Hak uğruna,
Yanmak, kah dünyaklık için, dünya uğruna,
Yanmak bir şey değilde, yandığın şeye değdimi a dost?
.................................(N.Orhan-İZMİR)
Yanmak: (yan) mak, yan(lı) olma durumu sonucu kişinin kendini musibete maruz bırakması hali....
yanma varlığın ötesinde bir varlık erinci ama muhatabı ibrahim olduğunda...
ibrahim olun(a) mayınca, ateşe gül fermanı çıkmasını beklemek boşuna....
tuz
biber
yara..
vs vs vs
yanmak istiyorum ben de CEHENNEM 'de.
amaaa,
afrika' da şu an yanan, binlerce çocukla birlikte..
yanmayan ne bilsin!
yanmayan yananı görünce panik olur,
hortumu dayar
-yanma! sön!
alevin dili olsa da konuşsa;
-sönme! yan!
ÜZGÜN DEĞİLİM
Üzgün değilim kanmayı öğrendimse
Senden seni kıskanmayı öğrendimse
Gelsin beni çepeçevre kuşatsın o ateş
Yüz yıl yanarım yanmayı öğrendimse.
Ümit Yaşar Oğuzcan
çiviyi çiviyle sökerler
soğuktan donanı buzla ovarlar
ben yanmışım
beni fırına mı koysalar
ne güzel seydir insanin insana yanmasi ey sevgili...
yanış bir tezkiyedir..ruhu arıtır..
'mumcu muma der ki:Seni yanıp yakılıp yok olman için dövdüm...'
mum dile gelse:yandım,yakıldım..yokluğa siğindım...
vesselam..
Hasretinle böyle yandım ha yandım...:((