Ağızdan çıkan ne varsa çarpıp bir yerlere, döndü. Bazen pişman ederken bazen zevkle dinletti kendini. Yürekten çıkanlar dönmedi çok kere. Sevdalar karşılıksız, bedenler yalnız kaldı bu yüzden.
küçükken acık ve yüksek bir alan buldummu bagırırdım adımı söylerdim..oda tekrar yankı yapar ve gelirdi..aklım bir türlü almazdı..ne kadar cok severdim bagırmayı..şimdi suskun bir cocuk misaliyim
en fazla kulak çınlaması yapanı iç yankılarımızdır sanırım... dışarı çıkamıyor çoğu zaman iç seslerimiz... en çok yüreğimiz de yankılanıyor... haykırışlarımız...
ses dalga hareketi yapmakta.bir duvara çarpında geri döner tıpkı ışık gibi.yankı da sesin yüzeye çarparak geri gelme durumu.ama mecaz anlamda kullanıldığı da olur.bir hareket veya sözün bir şekilde kişiye karşısındakilerce yapılan başka hareket veya sözler olarak geri dönüşü de yankı bulması olarak ifade edilebiliyor.
'yanut' kelimeside aynı kökenden.Geri dönmek, cevap vermek anlamlarında. Dil devriminden sonra 'yanıt' olarak telaffuz edilmeye başlamış. 'Yankı'nın orijinal yazılışı 'yanku'. 'yanmak' fiilinin türevleri ikiside. ancak bu fiil ile ne gibi semantik ilişki var aralarında bilemiyeceğim. bir kaç çağrışım yapsada anlamları harflere tercüme etmek çok zor..
Ağızdan çıkan ne varsa çarpıp bir yerlere, döndü. Bazen pişman ederken bazen zevkle dinletti kendini. Yürekten çıkanlar dönmedi çok kere. Sevdalar karşılıksız, bedenler yalnız kaldı bu yüzden.
Çoğu kez, bir yankı, yinelediği sesten daha güzeldir. İşte bu yüzden seni yazıyorum; yazdığımı okuduğumda o YANKI gibisin
ACIM YANKI YANKI
Acım yankı yankı, kulaklarımda
Ben erimekteyim, göremiyorsun.
Israr ediyorum, tüm haklarımda
İsyanıma göğüs geremiyorsun.
Ya silip, yeniden başlayacağız
Ya birbirimizi haşlayacağız
Ya da karşılıklı taşlayacağız
Önüme seçenek seremiyorsun.
Kurabilir miyiz; bir hayal, bir düş?
En güzel düş olup, yüreğime düş!
Yakışır mı bize; kızıp, kin güdüş?
Sevgi çiçekleri deremiyorsun.
Onur çırpınıyor, anılarında! ..
Hâlâ bir yol bulma sanılarında.
Sevgi ve hoşgörü kanılarında...
Doyulmaz tadına eremiyorsun.
Onur BİLGE
http://www.antoloji.com/siir/siir/siir_SQL.asp? sair=42021&siir=0&sira=5&order=baslik
küçükken acık ve yüksek bir alan buldummu bagırırdım adımı söylerdim..oda tekrar yankı yapar ve gelirdi..aklım bir türlü almazdı..ne kadar cok severdim bagırmayı..şimdi suskun bir cocuk misaliyim
ŞİMDİ BENİ DUYABİLİYORMUSUN... şimdi beni duyabiliyormusun.... şimdi beni duyabiliyormusunn....
ne ekersen onu biçersin
en fazla kulak çınlaması yapanı iç yankılarımızdır sanırım... dışarı çıkamıyor çoğu zaman iç seslerimiz... en çok yüreğimiz de yankılanıyor... haykırışlarımız...
ses dalga hareketi yapmakta.bir duvara çarpında geri döner tıpkı ışık gibi.yankı da sesin yüzeye çarparak geri gelme durumu.ama mecaz anlamda kullanıldığı da olur.bir hareket veya sözün bir şekilde kişiye karşısındakilerce yapılan başka hareket veya sözler olarak geri dönüşü de yankı bulması olarak ifade edilebiliyor.
duyumsama her defasında kendini ve her şeyi.
dönüş
bir ses oyunu
'yanut' kelimeside aynı kökenden.Geri dönmek, cevap vermek anlamlarında.
Dil devriminden sonra 'yanıt' olarak telaffuz edilmeye başlamış.
'Yankı'nın orijinal yazılışı 'yanku'.
'yanmak' fiilinin türevleri ikiside.
ancak bu fiil ile ne gibi semantik ilişki var aralarında bilemiyeceğim.
bir kaç çağrışım yapsada anlamları harflere tercüme etmek çok zor..
söylediğimiz şeylerin bize geri dönme durumu......
tıpkı hayat gibi.....
hangimiz yaptığımız şeylerin...(iyi yada kötü) ...
karşılığını görmedik....
YANKI=HAYAT......yankı:hayat......
Eko...
Akis...