Bir kimse sadece hilâf-ı vâkî bir beyanda bulunuyorsa o basit bir yalan; söylediği yalana kendisi de inanıyorsa o mürekkep bir yalan, başkalarını da inandırmak için propaganda yapıyorsa o da mük'ap (katlamalı) bir yalandır.
yalan harbi kötü.ama bence beyaz yalan yok diyorlar.bence doğru değil.yani beyaz yalan şudur bence.mesela biri sordu msnden niye çıktın demin dedi.sen de hikayesi uzun bişey yapmışın onun yerine off be yemek yedim falan dersin.arada ben yaparım da
Bazen bir mazeret bildirilir ama onun gerçek olmadığı bellidir...Ne gerek var ki yalana....Gerçeği söylemek en ahlaklıca iken... Ben insanın,zeki, yürekli aynı zamanda dürüst olanını severim...
bir bakıma yaşantımızda yalan değilmi neden söylemek istemedikçe söylediğimiz çılgın bir arzu ve dürtü bilemiyorum ama bildiğim tek doğru bütün insanlığın baş vurduğu bir giz gibi geliyor bana
Başın sıkışınca,başvurulan meziyet...Yalan söylüyorsam şöyle olayım,böyle kalayım derken bile söylenilen,karşıdakini ikna ettiğini zannederken,aslında kendi SÜPER EGO'larımızı bastırdığımız söylemler.......Valla doğru söylüyorum inanın ki.! ! ! ! ! ! ! =0)))))))
yalan:genelde erkeklerin kullanmaya yatkın oldukları bi cahalet unsuru! ! ! hayattaki insanlar o kadar çaresiz ki yalan demeyi mezhep edinmişler... ben bunu sölerken ufak tefek zarar vermeyen yalanlardan bahsetmiyorum,insanı incilten ve rencide eden yalanlardan söz ediyorum.. öyle bi düşünceki anlamıyorum sanki yalansız yaşanmıyor düşüncesini benimsiyorlar! ben genelde ilişkilerde rastlıyorum buna ve gerçek anlamda ilişkilerin bitiş nedenide bundan kaynaklanıyor.bende çoğu ilişkimde bundan şikayetçiyim ve içimde beslediğim o duygu biranda bitiyo:((( anlayacanız yalan insanı sadece yıpratıyor ve güven denilen duyguyu kaybediyor.yani: yalanın yararı olmuyor zarardan başka...
olaylar ve durumlar bütünüyle oynayabilme sanatıdır. özellikle erkekler kullanırlar...
- abi ne kadar icersem iceyim hayatta kusmam. - sen çok farklısın! - ben mükemmel bir xx degil, seni istiyorum. - (ayrılırken) :sen çok iyi birisin, çok iyi bi insansın. sorun bende sanırım. - geçmişte yaşadıkların beni ilgilendirmez. - ilk kez sana 'seni seviyorum' dedim. - uyuya kalmışım, telefon da sessiz de biliyosun, ondan duymadım. - valla iki kadeh içtim hayatım.
çocuğuz; yalanlarıyla, nişanlı çiftleri birbirinden ayıran,muhtarı koltuğundan eden,ortalığı birbirine katan, metin ayan, en samimi arkadaşım aynı zamanda kankardeşim.başımız sıkışıyor hemen metine,koşuyoruz”meto balığa gideceğiz eve uyduracak bir yalan bul ”metin ciddi adam pozlarında”şefika teyzeler salçalık biber alacakmış,bizde yardıma gideceğiz deyin”diyip, eli cebinde uzaklaşıyor metin, bizler,gördünüzmü lan,nasılda bir çırpıda uydurdu yalanı,helal lan metin sana,diyerek övünüyoruz.metin hakkında her gün yeni bir şey duyuyoruz, metin okulun müdürünü kandırmış,metin statdaki kapıcıyı babam komiser diye kandırıp şeref locasında girip,maçı ordan seyretmiş. metin koca bir yalan fabrikası,yeryüzünde metin’in kandıramayacağı kimse yoktur ,metin gözümüzde bir efsane, tekerlemeleri bile ona uyarlıyoruz: fili yuttu bir yılan,budamı yalan metin ayan. attı yalanı metin ayan,dayan yüreğim dayan. metin’de, metin …cümle aleme yalanlar uyduran metin bir tek bana yalan söylemez çünkü biz kan kardeşiz, kankardeşler birbirine yalan söylemez. (kankardeşlik: kargıyla kestiğimiz ellerimizdeki kanı karşılıklı emmekle oluşturduğumuz bir bağdır) metin’in kankardeşlik konusundada kurbanı çoktur.mahallenin yarısını,gel kan kardeş olalım,deyip,ellerini kargıyla kestikten sonra kendisi bir yalan uydururak sıvışıp,kaçmıştır. bazen kızarım metin’e, bırak yalancılığı,diye. metin güler,geçer…
bir gün okuldan dönüyorum,baktım köşede metin beni bekliyor”ne haber meto? ”elindeki poşeti uzatarak”iyi be ozi,amcamdan para istemeye gidecem,annem poşetteki tavuğu bekliyor,poşeti anneme geçerken bırakmanı isteyecektim”deyince”ayıp ettin metin, yalan yok dimi”sualime”herkese var sana yok,yalanım varsa babam ölsün”deyince gülme krizine tutularak ayrıldık. metin 6 yaşlarındayken babasını trafik kazasında kaybetmişti.geriye tek kalan amcasının yardımıyla kıt kanaat geçinmek zorundaydılar.metin’de kurbanlarını inandırmak için babam ölsün yalanına çok sık başvururdu. buda bizi epey eğlendirirdi…poşet elimde ağır ağır ilerliyorum,soğuksu caddesinin köşesinden çıkan bir kadın hışımla üzerime atlayıp”imdattt hırsız,poşetimi çaldı ” diye bağırmaya başlamazmı! ”ne hırsızı teyzeciğim, bu bizim metin’gilin poşeti”deyip, içimdende,metin herkese yalan söyler bana söylemez,diye teselli bulmaya çalışıyorum.kadın can hıraş bağırıyor,etrafımıza insanlar toplandı.teyze bi sus,ulan bu sokağın yarısı beni tanır,teyze sus, kurbanın olayım sus,sana kendimi vereyim beni kes,teyze sus,teyze çıldırdı bağırıyorda,bağırıyor.ne olmuş, diyen başımıza toplandı,allahtan tanıdık biri yok etrafta.birden enseme sert bir tokat geldi”lan,birde öğrencisin,sana okulda hırsızlıkmı öğretiyorlar”diyen bir lavuk ikinci tokatı patlatmaya çalışyorduki. dönerek yerden aldığım bir taşı kafasına yapıştırarak”kim lan hırsız,rspuçocuğu,söyle bakalım kim hırsız? ”diye arşı alayı ayağa kaldırdım,adam kanayan kafasını tutarak kaçmaya başladı.etrafımdakiler bu tavrımdan ürküp sesizce beklemeye koyuldular,birden”hayırdır”diyen tanıdık bir ses duydum.dönüp baktığımda dayımı karşımda buldum.dayım,teyzeye bir yanlışlık olduğunu, benim böyle şeyler yapmayacağımı,gerekirse tavukların parasını verebileceğini söyledi. kadın poşetteki tavukları alarak kayboldu...dayımla gergin bir şekilde eve doğru gidiyoruz,içimden,metin bana yalan söylemez,herkese söyler bana söylemez,yok yok söylemez,biz kankardeşiz,bana yalan söylemez”diye geçiriyordum ki sol yanımdan korkunç bir karaltının yüzümde patladığını hissettim.”nerden buldun lan o poşeti”diye soran dayım,tekme tokat beni dövmeye başladı”çalmadım dayı “diyorum,dayım”nerden aldın lan”deyip vuruyor”içimden,metin bana yalan söylemez,biz kan kardeşiz,diyorum.gözüm kararıyor,metin bana yalan söylemez,gözüm kapanıyor…
büyüdüm,olgunlaştım; ağır ağabeylerimin,ablalarımın,öğretmenlerimin, arkadaşlarımın,sevgililerimin,ahlakın,hukuğun,kurumların yalanlarını gördüm. anladım ki bu dünyada, her şey yalan üzerine kuruluyor…
ve bebeğim, 36 yıllık kişisel tarihimde duyduğum en güzel yalan senin uydurduğun yalandı.belki senin için sıradan,anlamsız bir yalan olabilir ama benim için milattı…bu yalandan önce,alkolun coşkun labirentlerinde dolaşarak,saçma sapan ilişkiler yaşayan, umudunu,amacını yitirmiş,anlamsız saatleri tekrarlayan bir adamdım… yalanından sonra yaşamımın akışı değişti,kendime çeki düzen verip,disipline olmaya başladım.işime sarılıyor,sorumluk bilinciyle davranıyor,çevremdeki gereksiz ilişkileri buduyor,ruhumu onarıyordum.hayatımın en mutlu günleriydi desem yeridir…bu yalancı mutluluk geçen günkü randevu talebine kadar sürdü,işte o an bu rüyanın bitebileceği gerçekliği aklıma düştü.randevu saatinin gelmesini hiç istemedim,kalbim sıkışıyor,terliyorum,gözüm sürekli saatte. buluşma anı gelip çattığında “ sana bir şey söylemiştim ya”diye başladığın ilk cümlende ağzını kapatıp, bırak bu güzel yalan sürsün, demeyi çok istedim,öyle istedimki anlatamam.sen konuşurken,gözümün çevresinde yıldızlar uçuşuyordu ama senin karşında güçsüz duramazdım,evet,gibi kelimelerle geçiştirip,durdum.ayrıldıktan sonra seni tekrar aradığımda,lütfen bu yalanı sürdürelim, demeyi düşündüm fakat artık çok geçti,yalan gerçeğe dönüşmüştü… yalanım canımı acıtmadımı,diye soracak olursan,gerçeği öğrendikten sonra çok acıttı,kelimelerin gücüne inan biri olarak bunları yazmayı çok isterdim ama duygularıma tercüman olabileceklerini zannetmiyorum... sana yazdığım bu satırları okuyamayacağını ve seni bir daha göremeyeceğimi biliyorum bebeğim ama yazıp içimi dökmekten başka bir şeyde gelmiyor elimden… o güzel yalanının hatırına sana son bir kez canı gönülden sarılmayı çok isterdim.umarım her şey gönlünce olur.
biri diğerine sebep olan, o yüzden genelde zincirleme şekilde birbirini izleyen, söyleyene zeka seviyesi ve kapasitesine göre az ya da çok zaman kazandıran bir nevi hayata karşı çalım, manevra.
NEDEN ERKEKLERİN YALANI ANLAŞILIYOR? Dr Jez Rose’a göre kadınların yalan söylediğinin zor anlaşılmasının sebebi daha sosyal bir yapıya sahip oluşları. “Kadınlar sözlerini el kol hareketleri ve rahat davranışlarıyla desteklediği için yalanları maskeleniyor” diyen Rose, kadınların konuşurken inandırıcı şekilde karşısındakinin gözünün içine baktığını kaydetti. Rose, “Bu da sözlerin yanlışlığının ortaya çıkmamasına sebep oluyor. Oysa erkekler bu konuda başarısız. Erkekler kadınlarla aynı metotları kullanarak yalanlarını maskelemeye çalışsa da bunu inandırıcı yapamıyor” dedi. Erkeklerin eşlerini aldattığında kolayca ortaya çıkmasının nedenini de buna bağlayan Rose, “Erkekler sadece şimdiyi düşünür. Detayları kafalarında kuramadıkları için de söylediklerini unutur” sözleriyle erkeklerin yalan söyleme konusundaki başarısızlığını açıkladı.
Bir kimse sadece hilâf-ı vâkî bir beyanda bulunuyorsa o basit bir yalan; söylediği yalana kendisi de inanıyorsa o mürekkep bir yalan, başkalarını da inandırmak için propaganda yapıyorsa o da mük'ap (katlamalı) bir yalandır.
yalan harbi kötü.ama bence beyaz yalan yok diyorlar.bence doğru değil.yani beyaz yalan şudur bence.mesela biri sordu msnden niye çıktın demin dedi.sen de hikayesi uzun bişey yapmışın onun yerine off be yemek yedim falan dersin.arada ben yaparım da
Geri döndüren gördün mü geçmişi?
Boşa soldurdun,o nazlı gençliği,
Bir avuç toprak için yiyor,kendini.
Dünya’da ölümden başkası yalan…
Bazen bir mazeret bildirilir ama onun gerçek olmadığı bellidir...Ne gerek var ki yalana....Gerçeği söylemek en ahlaklıca iken...
Ben insanın,zeki, yürekli aynı zamanda dürüst olanını severim...
kötülüklerin anasıı
Doğru olmayan, insanları kandıran sözler ve davranışlar :)
İslamiyetin esası, sıdktır.
İmanın hassası, sıdktır.
Bütün kemalata isal edici, sıdktır.
Ahlak-ı aliyenin hayatı, sıdktır. Terakkiyatın mihveri sıdktır.
alem-i İslamın nizamı, sıdktır.
Nev-i beşeri kabe-i kemalata isal eden sıdktır.
Ashab-ı Kiramı bütün insanlara tefevvuk ettiren, sıdktır.
Muhammed-i Haşimi Aleyhissalatü Vesselamı meratib-i beşeriyenin en yükseğine çıkaran, sıdktır.
hayatta en çok sevdiğim sensin canım
Doğada bu kadar yalınlık varken, insanoğlunun
belki de kendine söyleyerek keşfettiği
büyük suç!
Kendine yalan söyleyen herkese söyler.....................
yalan gercek olmayandir. yalan ihanettir yalan pisliktir. yalan insanlik degildir
bitti yalanlarla dansım..yormayın beni yeter..
bir bakıma yaşantımızda yalan değilmi neden söylemek istemedikçe söylediğimiz çılgın bir arzu ve dürtü bilemiyorum ama bildiğim tek doğru bütün insanlığın baş vurduğu bir giz gibi geliyor bana
Zinadan daha büyük günahı olduğu belirtilen, ahlaksızlık....! ! !
Başın sıkışınca,başvurulan meziyet...Yalan söylüyorsam şöyle olayım,böyle kalayım derken bile söylenilen,karşıdakini ikna ettiğini zannederken,aslında kendi SÜPER EGO'larımızı bastırdığımız söylemler.......Valla doğru söylüyorum inanın ki.! ! ! ! ! ! ! =0)))))))
Cimcimeeeeeeeeeeeeeee
Duy sesimi, seni çok seviyorum
Ölümden başkası yalan...
Ölümede hazırlıklıysan ve zaten seninle kol kola ise...
Fazla beklememek gerek...
yalan:genelde erkeklerin kullanmaya yatkın oldukları bi cahalet unsuru! ! !
hayattaki insanlar o kadar çaresiz ki yalan demeyi mezhep edinmişler...
ben bunu sölerken ufak tefek zarar vermeyen yalanlardan bahsetmiyorum,insanı incilten ve rencide eden yalanlardan söz ediyorum..
öyle bi düşünceki anlamıyorum sanki yalansız yaşanmıyor düşüncesini benimsiyorlar!
ben genelde ilişkilerde rastlıyorum buna ve gerçek anlamda ilişkilerin bitiş nedenide bundan kaynaklanıyor.bende çoğu ilişkimde bundan şikayetçiyim ve içimde beslediğim o duygu biranda bitiyo:(((
anlayacanız yalan insanı sadece yıpratıyor ve güven denilen duyguyu kaybediyor.yani: yalanın yararı olmuyor zarardan başka...
Yalan şeyler deme bana...
sagopa kajmer gerçeği anlatıyor
olaylar ve durumlar bütünüyle oynayabilme sanatıdır.
özellikle erkekler kullanırlar...
- abi ne kadar icersem iceyim hayatta kusmam.
- sen çok farklısın!
- ben mükemmel bir xx degil, seni istiyorum.
- (ayrılırken) :sen çok iyi birisin, çok iyi bi insansın. sorun bende sanırım.
- geçmişte yaşadıkların beni ilgilendirmez.
- ilk kez sana 'seni seviyorum' dedim.
- uyuya kalmışım, telefon da sessiz de biliyosun, ondan duymadım.
- valla iki kadeh içtim hayatım.
bebeğime...
çocuğuz; yalanlarıyla, nişanlı çiftleri birbirinden ayıran,muhtarı koltuğundan eden,ortalığı birbirine katan, metin ayan, en samimi arkadaşım aynı zamanda kankardeşim.başımız sıkışıyor hemen metine,koşuyoruz”meto balığa gideceğiz eve uyduracak bir yalan bul ”metin ciddi adam pozlarında”şefika teyzeler salçalık biber alacakmış,bizde yardıma gideceğiz deyin”diyip, eli cebinde uzaklaşıyor metin, bizler,gördünüzmü lan,nasılda bir çırpıda uydurdu yalanı,helal lan metin sana,diyerek övünüyoruz.metin hakkında her gün yeni bir şey duyuyoruz, metin okulun müdürünü kandırmış,metin statdaki kapıcıyı babam komiser diye kandırıp şeref locasında girip,maçı ordan seyretmiş. metin koca bir yalan fabrikası,yeryüzünde metin’in kandıramayacağı kimse yoktur ,metin gözümüzde bir efsane, tekerlemeleri bile ona uyarlıyoruz: fili yuttu bir yılan,budamı yalan metin ayan. attı yalanı metin ayan,dayan yüreğim dayan. metin’de, metin …cümle aleme yalanlar uyduran metin bir tek bana yalan söylemez çünkü biz kan kardeşiz, kankardeşler birbirine yalan söylemez. (kankardeşlik: kargıyla kestiğimiz ellerimizdeki kanı karşılıklı emmekle oluşturduğumuz bir bağdır) metin’in kankardeşlik konusundada kurbanı çoktur.mahallenin yarısını,gel kan kardeş olalım,deyip,ellerini kargıyla kestikten sonra kendisi bir yalan uydururak sıvışıp,kaçmıştır. bazen kızarım metin’e, bırak yalancılığı,diye. metin güler,geçer…
bir gün okuldan dönüyorum,baktım köşede metin beni bekliyor”ne haber meto? ”elindeki poşeti uzatarak”iyi be ozi,amcamdan para istemeye gidecem,annem poşetteki tavuğu bekliyor,poşeti anneme geçerken bırakmanı isteyecektim”deyince”ayıp ettin metin, yalan yok dimi”sualime”herkese var sana yok,yalanım varsa babam ölsün”deyince gülme krizine tutularak ayrıldık. metin 6 yaşlarındayken babasını trafik kazasında kaybetmişti.geriye tek kalan amcasının yardımıyla kıt kanaat geçinmek zorundaydılar.metin’de kurbanlarını inandırmak için babam ölsün yalanına çok sık başvururdu. buda bizi epey eğlendirirdi…poşet elimde ağır ağır ilerliyorum,soğuksu caddesinin köşesinden çıkan bir kadın hışımla üzerime atlayıp”imdattt hırsız,poşetimi çaldı ” diye bağırmaya başlamazmı! ”ne hırsızı teyzeciğim, bu bizim metin’gilin poşeti”deyip, içimdende,metin herkese yalan söyler bana söylemez,diye teselli bulmaya çalışıyorum.kadın can hıraş bağırıyor,etrafımıza insanlar toplandı.teyze bi sus,ulan bu sokağın yarısı beni tanır,teyze sus, kurbanın olayım sus,sana kendimi vereyim beni kes,teyze sus,teyze çıldırdı bağırıyorda,bağırıyor.ne olmuş, diyen başımıza toplandı,allahtan tanıdık biri yok etrafta.birden enseme sert bir tokat geldi”lan,birde öğrencisin,sana okulda hırsızlıkmı öğretiyorlar”diyen bir lavuk ikinci tokatı patlatmaya çalışyorduki. dönerek yerden aldığım bir taşı kafasına yapıştırarak”kim lan hırsız,rspuçocuğu,söyle bakalım kim hırsız? ”diye arşı alayı ayağa kaldırdım,adam kanayan kafasını tutarak kaçmaya başladı.etrafımdakiler bu tavrımdan ürküp sesizce beklemeye koyuldular,birden”hayırdır”diyen tanıdık bir ses duydum.dönüp baktığımda dayımı karşımda buldum.dayım,teyzeye bir yanlışlık olduğunu, benim böyle şeyler yapmayacağımı,gerekirse tavukların parasını verebileceğini söyledi. kadın poşetteki tavukları alarak kayboldu...dayımla gergin bir şekilde eve doğru gidiyoruz,içimden,metin bana yalan söylemez,herkese söyler bana söylemez,yok yok söylemez,biz kankardeşiz,bana yalan söylemez”diye geçiriyordum ki sol yanımdan korkunç bir karaltının yüzümde patladığını hissettim.”nerden buldun lan o poşeti”diye soran dayım,tekme tokat beni dövmeye başladı”çalmadım dayı “diyorum,dayım”nerden aldın lan”deyip vuruyor”içimden,metin bana yalan söylemez,biz kan kardeşiz,diyorum.gözüm kararıyor,metin bana yalan söylemez,gözüm kapanıyor…
büyüdüm,olgunlaştım; ağır ağabeylerimin,ablalarımın,öğretmenlerimin,
arkadaşlarımın,sevgililerimin,ahlakın,hukuğun,kurumların yalanlarını gördüm. anladım ki bu dünyada, her şey yalan üzerine kuruluyor…
ve bebeğim, 36 yıllık kişisel tarihimde duyduğum en güzel yalan senin uydurduğun yalandı.belki senin için sıradan,anlamsız bir yalan olabilir ama benim için milattı…bu yalandan önce,alkolun coşkun labirentlerinde dolaşarak,saçma sapan ilişkiler yaşayan, umudunu,amacını yitirmiş,anlamsız saatleri tekrarlayan bir adamdım… yalanından sonra yaşamımın akışı değişti,kendime çeki düzen verip,disipline olmaya başladım.işime sarılıyor,sorumluk bilinciyle davranıyor,çevremdeki gereksiz ilişkileri buduyor,ruhumu onarıyordum.hayatımın en mutlu günleriydi desem yeridir…bu yalancı mutluluk geçen günkü randevu talebine kadar sürdü,işte o an bu rüyanın bitebileceği gerçekliği aklıma düştü.randevu saatinin gelmesini hiç istemedim,kalbim sıkışıyor,terliyorum,gözüm sürekli saatte. buluşma anı gelip çattığında “ sana bir şey söylemiştim ya”diye başladığın ilk cümlende ağzını kapatıp, bırak bu güzel yalan sürsün, demeyi çok istedim,öyle istedimki anlatamam.sen konuşurken,gözümün çevresinde yıldızlar uçuşuyordu ama senin karşında güçsüz duramazdım,evet,gibi kelimelerle geçiştirip,durdum.ayrıldıktan sonra seni tekrar aradığımda,lütfen bu yalanı sürdürelim, demeyi düşündüm fakat artık çok geçti,yalan gerçeğe dönüşmüştü… yalanım canımı acıtmadımı,diye soracak olursan,gerçeği öğrendikten sonra çok acıttı,kelimelerin gücüne inan biri olarak bunları yazmayı çok isterdim ama duygularıma tercüman olabileceklerini zannetmiyorum... sana yazdığım bu satırları okuyamayacağını ve seni bir daha göremeyeceğimi biliyorum bebeğim ama yazıp içimi dökmekten başka bir şeyde gelmiyor elimden… o güzel yalanının hatırına sana son bir kez canı gönülden sarılmayı çok isterdim.umarım her şey gönlünce olur.
ben antolojinin bir- incisiyim :)
yalan antivalla, kelimesiyle başlatılması gereken cümlelerimizdir bilader.
babam kızım gece yarılarına kadar dışarda kalıp gününü gün edebilirsin dedi :)
affedemediğim bir söz; doğruluktan uzak ve kişiliği oturmamış insanların söylediği sözleri çağrıştırıyor
kötü birşey çok kötü hemde çokkkkkkkkkkk
biri diğerine sebep olan, o yüzden genelde zincirleme şekilde birbirini izleyen, söyleyene zeka seviyesi ve kapasitesine göre az ya da çok zaman kazandıran bir nevi hayata karşı çalım, manevra.
yalanım varsa ney olayım
herkes beni üflesin
bende ağlayayım..
ankarada lapa lapa kar yağıyor
ve buna rağmen insanlar akın akın denize girmeye devam ediyor...
NEDEN ERKEKLERİN YALANI ANLAŞILIYOR?
Dr Jez Rose’a göre kadınların yalan söylediğinin zor anlaşılmasının sebebi daha sosyal bir yapıya sahip oluşları.
“Kadınlar sözlerini el kol hareketleri ve rahat davranışlarıyla desteklediği için yalanları maskeleniyor” diyen Rose, kadınların konuşurken inandırıcı şekilde karşısındakinin gözünün içine baktığını kaydetti. Rose, “Bu da sözlerin yanlışlığının ortaya çıkmamasına sebep oluyor. Oysa erkekler bu konuda başarısız. Erkekler kadınlarla aynı metotları kullanarak yalanlarını maskelemeye çalışsa da bunu inandırıcı yapamıyor” dedi.
Erkeklerin eşlerini aldattığında kolayca ortaya çıkmasının nedenini de buna bağlayan Rose, “Erkekler sadece şimdiyi düşünür. Detayları kafalarında kuramadıkları için de söylediklerini unutur” sözleriyle erkeklerin yalan söyleme konusundaki başarısızlığını açıkladı.