Bir var/say/d/ım... ya hayatta yok/saydım... ya z/âhirde ol/saydım, bir an/lâm katar/mıy/dım ELİF'e 'he' ler ile y/anar/mıy/dım hep ayn şîn ve kâf ile mim/i düş/ün/meden..
var/say/dım, âh/ir oldum, lâmı k/attım, mim/i düş/t/üm, y/andım hep mim/i/le......
varsay/dım; bir vardı,hep vardı o hep vardı, yoksay/dım; ben yoktum, hiç yoktum, hiç olmadım, ve kül ol/dum; yana yana, gül ol/dum âhh ile hep mîme hep mîme..
Varsayalım ben bir öküzüm. Ve varsayalım Kral ve Ben'in ülkesinde yaşıyoruz. Burda herkes ineğe tapıyor. Ve kral istediği için tüm dünya kralın ülkesi olarak anlatılıyor. Ve herkes ineğin mutlak kutsallığına inanıyor..
Bir gün japonyadan biri geldiğinde ineğe tapmadığı için yeryüzünün mutlak gücüne saygısızlık ettiği için onu öküzler başına kurban ediyoruz.
Acaba inekler cennetinde gerçek yerimiz neresidir? Kendi içinde yasalardan yola çıkarak elde edilen çözüm, kesinliği net varılacak yargı, elbette cennetteki en baş köşedir.
Peki japonyadan gelen kişi neden bunu bilmiyordur. Madem mutlak güçü inek temsil ediyor. Bir şekilde haberdar olmalıydı.. Japon aslında tüm gezegeni kaplayan kralın ülkesinden değil de bir uzaylı mıydı? Eğer uzaylıysa ve ineğin mutlak gerçeğinden habersizse, biz inancımızda kuşkuya düşmeli miyiz? Haşa! İnancımız kuşkuyu ölümle cezalandırıyor. O zaman açılımlar ne olmalı?
Bir insan bir dünya.Ayri dünyalarin insanlariyiz.Hepimiz.
Bir var/say/d/ım...
ya
hayatta yok/saydım...
ya
z/âhirde ol/saydım,
bir an/lâm katar/mıy/dım ELİF'e 'he' ler ile
y/anar/mıy/dım hep ayn şîn ve kâf ile
mim/i düş/ün/meden..
var/say/dım,
âh/ir oldum,
lâmı k/attım,
mim/i düş/t/üm,
y/andım hep mim/i/le......
varsay/dım; bir vardı,hep vardı o hep vardı, yoksay/dım; ben yoktum, hiç yoktum, hiç olmadım, ve kül ol/dum; yana yana, gül ol/dum âhh ile hep mîme hep mîme..
Var Sayım, Var olanı ihtimal dahilinde kabul etme..... Aslında varsalar sayılmalılar....
Varsayım, (Var) 'ım (Say) 'ın......
gerceğe giden yol uzerinde kimi zaman kumdan yapılmış kimi zamansa taştan yapılmış basamaklardır
Varsayım:Arastırmacının kontrolu dısında kalan ve arastırmada kapsanmayan fakat ıncelenen problemın arastırmanın kısıtları nedenıyle ıncelenmeyenlerle ılıskısını gosteren ıfadelerdır.Zaman,guc,kaynak vs nedenlerle ıncelenmeyen problemler olup,ıncelenen problemle bırlıkte butunluk teskıl eden ve ıncelendıgı takdırde anlamlı acıklamalar olusturacak ıfadelerdır. Incelen problemlerle ılgılı hıpotezler olusturulur.Incelenmeyen problemler ve ıncelenen problemler bagıntısını ve ılıskısını gostermek ıcınde varsayımlar olusturulur.Bunlar cogu zaman bırbırıne karısmaktadır.
Ve gerçeğe nasıl ulaşabiliriz o zaman?
Desteksiz, sağlam zemini olmayan varsayım üretmem kolay kolay...
Varsayalım ben bir öküzüm. Ve varsayalım Kral ve Ben'in ülkesinde yaşıyoruz. Burda herkes ineğe tapıyor. Ve kral istediği için tüm dünya kralın ülkesi olarak anlatılıyor. Ve herkes ineğin mutlak kutsallığına inanıyor..
Bir gün japonyadan biri geldiğinde ineğe tapmadığı için yeryüzünün mutlak gücüne saygısızlık ettiği için onu öküzler başına kurban ediyoruz.
Acaba inekler cennetinde gerçek yerimiz neresidir? Kendi içinde yasalardan yola çıkarak elde edilen çözüm, kesinliği net varılacak yargı, elbette cennetteki en baş köşedir.
Peki japonyadan gelen kişi neden bunu bilmiyordur. Madem mutlak güçü inek temsil ediyor. Bir şekilde haberdar olmalıydı.. Japon aslında tüm gezegeni kaplayan kralın ülkesinden değil de bir uzaylı mıydı? Eğer uzaylıysa ve ineğin mutlak gerçeğinden habersizse, biz inancımızda kuşkuya düşmeli miyiz? Haşa! İnancımız kuşkuyu ölümle cezalandırıyor. O zaman açılımlar ne olmalı?
beni yok sayın..................:P
Olasılık
varsayalım sen bir ineksin :)