Çin’in kuzeybatısında Uygur Türkleri’nin yaşadığı Doğu Türkistan bölgesinde ülkede hakim Han Çinlileri’nin ve Komünist partinin baskısından şikayetçi. Doğu Türkistan’da radikal İslami oluşumlardan şüphelenen Çin yönetimi bölgedeki bağımsızlık hareketlerine karşı önlemleri sertleştirdi.
Kaşgar kentinin tarihi merkezinde müezzinler kendi sesinin gücüne güvenmek zorunda. Çünkü hoparlör kullanılması yasak. Çin, ülkede yaşayan Müslümanlar üzerinde kontrolü 11 Eylül’ün ardından daha da sıkılaştırmış. Doğu Türkistan özerk bölgesinin başkenti Urumçi’de, İslam Koleji’ndeki Kur'an Kursu'na kimlerin katılabileceğine komünist yetkililer karar veriyor.
Şehirdeki üniversite Pekin’deki Devlet Konseyi tarafından finanse ediliyor ve üniversite kapsamında bir de din okulu bulunuyor. Burada camilere, komünist ders planına göre imam yetiştiriliyor. Çin’deki reform ve dışa açılım politikasının kurucusu Deng Xiaoping’in teorileri, milli din ve azınlık poltikası gibi.
Afganistan’a sınır şeridi
Sincan, Çin’in kuzeybatı sınırı boyunca uzanan büyük bir bölge. Kaşgar kenti ise ülkenin batı ucunda önemli bir konuma sahip. Kuzeyden Kırgızistan’a, güneyden Pakistan’a bağlanıyor. Arada da Afganistan ile bir sınır şeridi bulunuyor.
İşte Afganistan sınırındaki bu konumu nedeniyle, Taliban’a karşı savaştan bu yana Çin’in gözünde önemi arttı. Çünkü Çin rejimi bu sayede Uygurlar’ın bağımsızlık hareketine karşı açtığı savaşa uluslararası alanda mazeret bulmuş oldu. Doğu Türkistan İslami Hareketi gibi sürgündeki gruplar terör örgütü ilan edildi.
Bu ortamda Uygur kültürünü ve dinini öne çıkaranların Pekin yönetimi gözünde ‘ayrılıkçılık’ ya da teröristlikle damgalanması eğilimi doğdu. Çin İnsan Hakları Örgütü’nden Nicolas Becquelin, 11 Eylül saldırılarından bu yana Çin’in Uygur kültürünü bastırmaya çalıştığını, tarihçilerin, pop şarkıcılarının yakından gözlendiğini hatta kitapların yakıldığını belirtiyor ve devlet kontrolü dışında hiçbir kültürel ya da dini aktiviteye izin verilmediğini belirtiyor.
Uygurlar’ın çoğu şehirlerinde yaşanan değişimden de şikayetçiler. Giderek daha fazla Han-Çinli’nin bölgeye yerleştiğini, inşa edilen gökdelenler, otoyollar, alışveriş merkezleri ve parayla kültürlerinin ve şehirlerinin yok edildiğini düşünüyorlar.
11 Eylül sonrası Uygurlara yönelik baskılarını arttıran Çin, devlet kontrolü dışında hiçbir kültürel ve dini faaliyete izin vermiyor. Çin'in kuzeybatısında Uygur Türklerinin çoğunlukta olduğu Doğu Türkistan bölgesinde esaret altındaki Müslüman Türkler (Uygurlar, Kazaklar, Kırgızlar, Tatarlar, Özbekler, Salurlar) ülkede hakim Han Çinlilerinin ve Komünist partinin terör ve baskısından şikayetçi. Doğu Türkistan'da İslami oluşumlardan şüphelenen Çin yönetimi bölgedeki bağımsızlık hareketlerine karşı önlemleri sertleştirdi. Alman Radyosu DW'den Eva Corell bölgeyle ilgili izlenimlerini şöyle aktarıyor: 'Kaşgar kentinin tarihi merkezinde müezzinler kendi sesinin gücüne güvenmek zorunda. Çünkü hoparlör kullanılması yasak. Çin, ülkede yaşayan Müslümanlar üzerinde kontrolü 11 Eylül'ün ardından daha da sıkılaştırmış. Doğu Türkistan özerk bölgesinin başkenti Urumçi'de, İslam Koleji'ndeki kuran kursuna kimlerin katılabileceğine komünist yetkililer karar veriyor. Burada camilere, komünist ders planına göre imam yetiştiriliyor. Çin'deki reform ve dışa açılım politikasının kurucusu Deng Xiaoping'in teorileri, milli din ve azınlık poltikası gibi.' Çin yönetimi, Uygur kültürünü ve dinini öne çıkaranları 'ayrılıkçılık' ya da teröristlikle damgalıyor. Çin İnsan Hakları Örgütü'nden Nicolas Becquelin, 11 Eylül saldırılarından bu yana Çin'in Uygur kültürünü bastırmaya çalıştığını ve devlet kontrolü dışında hiçbir kültürel ya da dini faaliyete izin verilmediğini belirtti.
mani dinini benimseyen uygurlar bu sayede yerleşik hayata gecmiştir..
Sincan Sürgünleri...
dogu turkistanda,cinlilerin hakimiyyeti altinda bi turk halki.ozgurlukleri,kendi dilinde konusma hukuklari elinden alinmis bir turk halki
Günümüzde kullanılan ' uygar ' kelimesi bu devletten esinlenerek türetilmiş..
Çin’in kuzeybatısında Uygur Türkleri’nin yaşadığı Doğu Türkistan bölgesinde ülkede hakim Han Çinlileri’nin ve Komünist partinin baskısından şikayetçi. Doğu Türkistan’da radikal İslami oluşumlardan şüphelenen Çin yönetimi bölgedeki bağımsızlık hareketlerine karşı önlemleri sertleştirdi.
Kaşgar kentinin tarihi merkezinde müezzinler kendi sesinin gücüne güvenmek zorunda. Çünkü hoparlör kullanılması yasak. Çin, ülkede yaşayan Müslümanlar üzerinde kontrolü 11 Eylül’ün ardından daha da sıkılaştırmış. Doğu Türkistan özerk bölgesinin başkenti Urumçi’de, İslam Koleji’ndeki Kur'an Kursu'na kimlerin katılabileceğine komünist yetkililer karar veriyor.
Şehirdeki üniversite Pekin’deki Devlet Konseyi tarafından finanse ediliyor ve üniversite kapsamında bir de din okulu bulunuyor. Burada camilere, komünist ders planına göre imam yetiştiriliyor. Çin’deki reform ve dışa açılım politikasının kurucusu Deng Xiaoping’in teorileri, milli din ve azınlık poltikası gibi.
Afganistan’a sınır şeridi
Sincan, Çin’in kuzeybatı sınırı boyunca uzanan büyük bir bölge. Kaşgar kenti ise ülkenin batı ucunda önemli bir konuma sahip. Kuzeyden Kırgızistan’a, güneyden Pakistan’a bağlanıyor. Arada da Afganistan ile bir sınır şeridi bulunuyor.
İşte Afganistan sınırındaki bu konumu nedeniyle, Taliban’a karşı savaştan bu yana Çin’in gözünde önemi arttı. Çünkü Çin rejimi bu sayede Uygurlar’ın bağımsızlık hareketine karşı açtığı savaşa uluslararası alanda mazeret bulmuş oldu. Doğu Türkistan İslami Hareketi gibi sürgündeki gruplar terör örgütü ilan edildi.
Bu ortamda Uygur kültürünü ve dinini öne çıkaranların Pekin yönetimi gözünde ‘ayrılıkçılık’ ya da teröristlikle damgalanması eğilimi doğdu. Çin İnsan Hakları Örgütü’nden Nicolas Becquelin, 11 Eylül saldırılarından bu yana Çin’in Uygur kültürünü bastırmaya çalıştığını, tarihçilerin, pop şarkıcılarının yakından gözlendiğini hatta kitapların yakıldığını belirtiyor ve devlet kontrolü dışında hiçbir kültürel ya da dini aktiviteye izin verilmediğini belirtiyor.
Uygurlar’ın çoğu şehirlerinde yaşanan değişimden de şikayetçiler. Giderek daha fazla Han-Çinli’nin bölgeye yerleştiğini, inşa edilen gökdelenler, otoyollar, alışveriş merkezleri ve parayla kültürlerinin ve şehirlerinin yok edildiğini düşünüyorlar.
11 Eylül sonrası Uygurlara yönelik baskılarını arttıran Çin, devlet kontrolü dışında hiçbir kültürel ve dini faaliyete izin vermiyor. Çin'in kuzeybatısında Uygur Türklerinin çoğunlukta olduğu Doğu Türkistan bölgesinde esaret altındaki Müslüman Türkler (Uygurlar, Kazaklar, Kırgızlar, Tatarlar, Özbekler, Salurlar)
ülkede hakim Han Çinlilerinin ve Komünist partinin terör ve baskısından şikayetçi.
Doğu Türkistan'da İslami oluşumlardan şüphelenen Çin yönetimi bölgedeki bağımsızlık hareketlerine karşı önlemleri sertleştirdi. Alman Radyosu DW'den Eva Corell bölgeyle ilgili izlenimlerini şöyle aktarıyor:
'Kaşgar kentinin tarihi merkezinde müezzinler kendi sesinin gücüne güvenmek zorunda. Çünkü hoparlör kullanılması yasak. Çin, ülkede yaşayan Müslümanlar üzerinde kontrolü 11 Eylül'ün ardından daha da sıkılaştırmış. Doğu Türkistan özerk bölgesinin başkenti Urumçi'de, İslam Koleji'ndeki kuran kursuna kimlerin katılabileceğine komünist yetkililer karar veriyor. Burada camilere, komünist ders planına göre imam yetiştiriliyor. Çin'deki reform ve dışa açılım politikasının kurucusu Deng Xiaoping'in teorileri, milli din ve azınlık poltikası gibi.'
Çin yönetimi, Uygur kültürünü ve dinini öne çıkaranları 'ayrılıkçılık' ya da teröristlikle damgalıyor.
Çin İnsan Hakları Örgütü'nden Nicolas Becquelin, 11 Eylül saldırılarından bu yana Çin'in Uygur kültürünü bastırmaya çalıştığını ve devlet kontrolü dışında hiçbir kültürel ya da dini faaliyete izin verilmediğini belirtti.
Göçebe hayattan yerleşik hayata geçen ilk türk devleti