Önce puan biriktireceksin,çocukluğundan itibaren, - iyi ve güzel davranışlar, amel dediği o - kumbara gibi, sonra dilek aşamasına geleceksin, yakarman bir fayda sağlayacak, durduk yerde sana niye hizmet etsin, sen hizmet et diye yaratılmışsın, fazla büyüklenirsen, balonunu söndürür, gider sentetik çözümler ararsın, falanca terapi ile de havanı alırsın, doğal yolu o değil, o şaşırtmaca kısmı, eleyecek, doğal mecrana dönebilirsen sana faydası daha fazla olacak, tabii önce anlaman lazım, kafa basmıyorsa, o kafana basacak. Bilmem ne türbesinden de sana fayda yok, onlar ters köşe, fayda yapıtığın güzel işlerde, sana ön sıralarda yer ayıracak olan o, Yunus bunları anlatır işte, dön bak.
Bir karşılaşmanın pek çok değişkeni, sen tam anlamadan bilinçdışında billurtaştırması, bilincin de payı var, ama, düşük, zaten yüksek olsa, ona hesap kitap denir, çoktan ölü doğmuş demektir, işte, modern evre sana bu ölümü hediye ediyor, sağlığını bozan da bu, matematik gereklidir de, fazlası nesnelleştirir, halbuki sen öznen arttıkça sağlığını kurabilen bir canlısın, yani özneyi solduran aşama da çıkış noktası, samimiyetini tesis etmek, olur mu, biraz zor olur, ancak gayret, biraz katkı sağlayacak, tercihlerin, yoksa devre dışısın, geçmiş olsun, biletler çöpe.
Dünyanın enerji motoru, üretimin kilit anahtarı, herkesi bir örnek yapmaya kalkmak, doğrudan öldürmektir, herkesin yeteneği farklı düşünülmüş, her bireyin de toplumda bir işlevi var, kimse yerini küçümsemesin, her taş kendi yerinde ağır, ego sorunlarıyla, tuzağa düşersen, geleceğini baltalarsın hem dünyan berbat olur, hem ahiretin, onun için ipime sıkı tutununun diyor, yani içine ittiği bataklıkta, oyun gereği, dünya ortamında, kabiliyet de verdik, ısrar edersen burdan da çıkabilirsin diyor, ayet, ama, gayret olmazsa batıp gidiyorsun, tanınan fırsat da çöp oluyor, gerçekten gübre olursun o zaman, kendini adarsan doğrunun pusulasına, o seni burdan daha esenlikli yerlere ulaştırır, hayat oyunu bu işte.
Bir bilgi başka bir bilgiyle bağlantıya girdiğinde bilgi olma vasfı kazanır, tek başına hiçbir şeydir, zamanla yıpranır ve çürür çevresine zarar vermeye başlar, yenilenmesini başka bir bilginin katkısıyla sağlar, onun için kültür arası etkileşim hayatidir, gelişim için, kapalı ortamda çürümeye başlayan bilginin kimseye faydası olamaz, ama çok zararı olur. Mukayeseli muhakeme eğitimin temeli olmak zorundadır, yoksa yerinde sayar durursun, iyi de yaşayamazsın.
Dünyada ki sorunun yeni aşamada, hayvan kurulumuna mı dönüş yapıcan bir kriz durumunda, yoksa buna fren koyacak değerleri mi benimseyeceksin, yani din, iman, yoksa can veren unsurlarından soyutlanmış bir iskelete dönüşeceksin, sonra da sepet havası, bunu tercihin belirleyecek, ne geleneksele takılıp kalacaksın, ne de modernin arazlarına teslim olacaksın, yani dengeyi kuracaksın, çıkış noktası orda, iyi de bunu neden yapıyor insana, işte sınav o, hangisini seçeceksin onun yolunu mu, yoksa bozuk yolda kaybolup gidecek misin, hayat oyununun en ağırlıklı parçası modern aşamada, Ya Camus nün dediği gibi başaşağı gideceksin - Düşüş - ya da onun ipine tutunup bataktan çıkacaksın, geldiğin bir yol ağzı, hangi yöne gidersen, o geleceğin olacak, anlaşıldı mı, dünya, neden oyuncak değil. O bilmeyene kolay gelir, sonra, arabesk batağında çözüm ararsın, o da bir şey çözmez, sızlanır durursun.
Toprak altındaki sır, yani cesetten varlıktan başkanın canlısına, heykellerin uykusundan kurtulmasıyla açığa çıkıyor, ama dünya zamanı ile değil, zamandışı zaman ile, şu döngüsel zaman - Nietzche nin sonsuz dönüşüne geldik - reenkarnasyon, değil, saçmalamayalım, - sana doğru bütün aşklardan sonra, çirkin hatıralar lazım - bu ne anlama geliyor, çünkü dünyada bildiğin bütün kavramların adı var, kendi yok, geçici ve silik, bir ara parlasa bile, sönmeye mahkum, çünkü samimisi elmas değerinde bulmak için bütün tarihi gezmen lazım, modern evrede bu iyice silikleşiyor, çünkü dökecek, lazım değilsin, kendini yırtarsan olur, elinde milyarlarcası var, ve bu farkettiğin çirkin hatıralar, samimi ve gerçek olanını işaret ediyor, yani kendini - Beni anın. - KURAN - şimdi merkeze geldik, o da zaten onu istiyor, ondan seni oraya taşıyor, bütün uzandığın dallar kırılınca, kucağa geliyorsun, işte o zaman senin içinde onun için de gerçek zaman oluşuyor, zamandışılık ta, - Ahiret gerçek hayat, bir bilseler - KURAN, dediği o.
Bizim bildiğimiz canlılar uyur kayıp halinde, heykelin ki nasıl oluyor, cansızın ki, çünkü madde hep uyku hali, canlıda yok uyku, ondan canlı, nasıl aşikarlaşıyorlar, canlıyla etkileşimle, gene Berkeley kıyılarındayız, biz maddeyi uykusundan ya da ölü halinden kurtarıyoruz, peki biz ölürsek, madde de imha oluyor, başka bir canlıya transfer olup yaşıyor, herkes ölse, işte orası hiçlik çünkü etkileşim yok artık, peki, hiçlik nasıl geçiş noktası olabiliyor, zamandışılıkla etkileşim başlıyor, bildiğimizin zamanın etkileşimi, kavramlar alanımızda değil artık, maddeyi uykusundan kurtaran etkileşim, dünya şartlarında, zamandışılık ortamında maddeden soyutlanmışı - ölerek - somuta taşıyor, üstelik nesnellik ötesi, ama, özneye de ihtiyacı yok, çünkü, bütün özneleri özünde toplayarak faal, bahsettiği o. İyi de bunları, 25 yaşında nerden biliyor, o bilmiyor ki.
Bir belde ki yaşar bazen hayatı, Ve o vakit Allah kadar güller sarar tabiatı. İçinde fezaya düşen kürelerin sürati. Ve yarım kalmış bir kadeh gibi çeker gönlümü ölüm, Ve ben eskiyen bir şarap gibi yaşarım bütün hilkati. Ben gitmek isterim o yere ki benim olsun gülleri, Beyazlığını avuçlarıma söylesin heykellerin mermeri. Ve ruhum sabahları girerken bir sabah gibi içeri. Aydınlıklarla giden ruhumun gittiği o yeri özlerim, Özlerim, aydınlıklarla gelen ruhumun geldiği yeri. Ben gitmek isterim o yere ki hiç eşyası yoktur, Allah bile yaşamaz orda hemen kaybolur Ayırır vücutları kendisinden , hava gibi bir sur, Bilinmez, duyulmaz, anlaşılmaz nerdedir yolu. Yalnız günün bazı saatlerinde kaplar ortalığı o nur.
Neden - Allah bile yaşamaz orda - diyor, Dağlarca, çünkü zamandışılık, başka bir yaşama alanı burda bildiğimiz tarz değil, ne diyordu Kuran, - Tanrı zamandır. - artık zaman yok ki, dünyada bildiğin yaşam, dünyayı vareden zaman olsun, gerek yok, işlevi bitti, başka bir varlık alanındayız, ister 4. Boyut de, ister 5. ister sonsuz, mühendisler çalışsın dediğimiz nokta burdan başlıyor, bu ülkeye de o zaman petrol geliri gibi para akar, yoksa alçak sürünmeye devam, bir avuç insan dışında, göstermelik hassasiyetle kimse daha iyi yaşayamıyor. Çağımızda parayı iyi mühendisler kazandırır, petrol bile bir gün bitebilir. Zamanın ruhunu kavrayamazsan, ruhun nereye gider onu da bilemezsin, ayaklar altında kalırsın, çünkü zaman affetmez, unutmayalım, dünyada - Tanrı zamandır. - KURAN.
Neresi orası, işte muciza vatan - Novalis - ya da ahiret, veya gerçek hayat, provası değil, burası eleme dökme yeri, tutumuna göre, herkes için düşünülmemiş, o yola baş koyanlara, onun için her fedakarlığı göze alacaklara, düşünülmüş, öyle istemişse bizi aşar, kendine tapanların kapsama alanına da, idrakine de girmez. Zamandışılık, mucize vatan, ahiret, hangisini istersen söyle, aynı yeri işaret eder, tek bir ölçüsü var onun için bir adım öne çıkmak, başka bir yolunu bilen yok henüz, var diyen çıkarsa koşa koşa hemen ona git, burda öyle şeyler bilinmiyor, o konunun cahiliyiz, ayrıca mide sorunlarımız da var.
Önce puan biriktireceksin,çocukluğundan itibaren, - iyi ve güzel davranışlar, amel dediği o - kumbara gibi, sonra dilek aşamasına geleceksin, yakarman bir fayda sağlayacak, durduk yerde sana niye hizmet etsin, sen hizmet et diye yaratılmışsın, fazla büyüklenirsen, balonunu söndürür, gider sentetik çözümler ararsın, falanca terapi ile de havanı alırsın, doğal yolu o değil, o şaşırtmaca kısmı, eleyecek, doğal mecrana dönebilirsen sana faydası daha fazla olacak, tabii önce anlaman lazım, kafa basmıyorsa, o kafana basacak. Bilmem ne türbesinden de sana fayda yok, onlar ters köşe, fayda yapıtığın güzel işlerde, sana ön sıralarda yer ayıracak olan o, Yunus bunları anlatır işte, dön bak.
Bir karşılaşmanın pek çok değişkeni, sen tam anlamadan bilinçdışında billurtaştırması, bilincin de payı var, ama, düşük, zaten yüksek olsa, ona hesap kitap denir, çoktan ölü doğmuş demektir, işte, modern evre sana bu ölümü hediye ediyor, sağlığını bozan da bu, matematik gereklidir de, fazlası nesnelleştirir, halbuki sen öznen arttıkça sağlığını kurabilen bir canlısın, yani özneyi solduran aşama da çıkış noktası, samimiyetini tesis etmek, olur mu, biraz zor olur, ancak gayret, biraz katkı sağlayacak, tercihlerin, yoksa devre dışısın, geçmiş olsun, biletler çöpe.
Dünyanın enerji motoru, üretimin kilit anahtarı, herkesi bir örnek yapmaya kalkmak, doğrudan öldürmektir, herkesin yeteneği farklı düşünülmüş, her bireyin de toplumda bir işlevi var, kimse yerini küçümsemesin, her taş kendi yerinde ağır, ego sorunlarıyla, tuzağa düşersen, geleceğini baltalarsın hem dünyan berbat olur, hem ahiretin, onun için ipime sıkı tutununun diyor, yani içine ittiği bataklıkta, oyun gereği, dünya ortamında, kabiliyet de verdik, ısrar edersen burdan da çıkabilirsin diyor, ayet, ama, gayret olmazsa batıp gidiyorsun, tanınan fırsat da çöp oluyor, gerçekten gübre olursun o zaman, kendini adarsan doğrunun pusulasına, o seni burdan daha esenlikli yerlere ulaştırır, hayat oyunu bu işte.
Bir bilgi başka bir bilgiyle bağlantıya girdiğinde bilgi olma vasfı kazanır, tek başına hiçbir şeydir, zamanla yıpranır ve çürür çevresine zarar vermeye başlar, yenilenmesini başka bir bilginin katkısıyla sağlar, onun için kültür arası etkileşim hayatidir, gelişim için, kapalı ortamda çürümeye başlayan bilginin kimseye faydası olamaz, ama çok zararı olur. Mukayeseli muhakeme eğitimin temeli olmak zorundadır, yoksa yerinde sayar durursun, iyi de yaşayamazsın.
Dünyada ki sorunun yeni aşamada, hayvan kurulumuna mı dönüş yapıcan bir kriz durumunda, yoksa buna fren koyacak değerleri mi benimseyeceksin, yani din, iman, yoksa can veren unsurlarından soyutlanmış bir iskelete dönüşeceksin, sonra da sepet havası, bunu tercihin belirleyecek, ne geleneksele takılıp kalacaksın, ne de modernin arazlarına teslim olacaksın, yani dengeyi kuracaksın, çıkış noktası orda, iyi de bunu neden yapıyor insana, işte sınav o, hangisini seçeceksin onun yolunu mu, yoksa bozuk yolda kaybolup gidecek misin, hayat oyununun en ağırlıklı parçası modern aşamada, Ya Camus nün dediği gibi başaşağı gideceksin - Düşüş - ya da onun ipine tutunup bataktan çıkacaksın, geldiğin bir yol ağzı, hangi yöne gidersen, o geleceğin olacak, anlaşıldı mı, dünya, neden oyuncak değil. O bilmeyene kolay gelir, sonra, arabesk batağında çözüm ararsın, o da bir şey çözmez, sızlanır durursun.
Toprak altındaki sır, yani cesetten varlıktan başkanın canlısına, heykellerin uykusundan kurtulmasıyla açığa çıkıyor, ama dünya zamanı ile değil, zamandışı zaman ile, şu döngüsel zaman - Nietzche nin sonsuz dönüşüne geldik - reenkarnasyon, değil, saçmalamayalım, - sana doğru bütün aşklardan sonra, çirkin hatıralar lazım - bu ne anlama geliyor, çünkü dünyada bildiğin bütün kavramların adı var, kendi yok, geçici ve silik, bir ara parlasa bile, sönmeye mahkum, çünkü samimisi elmas değerinde bulmak için bütün tarihi gezmen lazım, modern evrede bu iyice silikleşiyor, çünkü dökecek, lazım değilsin, kendini yırtarsan olur, elinde milyarlarcası var, ve bu farkettiğin çirkin hatıralar, samimi ve gerçek olanını işaret ediyor, yani kendini - Beni anın. - KURAN - şimdi merkeze geldik, o da zaten onu istiyor, ondan seni oraya taşıyor, bütün uzandığın dallar kırılınca, kucağa geliyorsun, işte o zaman senin içinde onun için de gerçek zaman oluşuyor, zamandışılık ta, - Ahiret gerçek hayat, bir bilseler - KURAN, dediği o.
Aşikar olup heykeller uykusundan. - Dağlarca,
Bizim bildiğimiz canlılar uyur kayıp halinde, heykelin ki nasıl oluyor, cansızın ki, çünkü madde hep uyku hali, canlıda yok uyku, ondan canlı, nasıl aşikarlaşıyorlar, canlıyla etkileşimle, gene Berkeley kıyılarındayız, biz maddeyi uykusundan ya da ölü halinden kurtarıyoruz, peki biz ölürsek, madde de imha oluyor, başka bir canlıya transfer olup yaşıyor, herkes ölse, işte orası hiçlik çünkü etkileşim yok artık, peki, hiçlik nasıl geçiş noktası olabiliyor, zamandışılıkla etkileşim başlıyor, bildiğimizin zamanın etkileşimi, kavramlar alanımızda değil artık, maddeyi uykusundan kurtaran etkileşim, dünya şartlarında, zamandışılık ortamında maddeden soyutlanmışı - ölerek - somuta taşıyor, üstelik nesnellik ötesi, ama, özneye de ihtiyacı yok, çünkü, bütün özneleri özünde toplayarak faal, bahsettiği o. İyi de bunları, 25 yaşında nerden biliyor, o bilmiyor ki.
Gerçek zafer zamandışılığın fethidir, dünyada ki başarı sabun köpüğü.
Bir belde ki yaşar bazen hayatı,
Ve o vakit Allah kadar güller sarar tabiatı.
İçinde fezaya düşen kürelerin sürati.
Ve yarım kalmış bir kadeh gibi çeker gönlümü ölüm,
Ve ben eskiyen bir şarap gibi yaşarım bütün hilkati.
Ben gitmek isterim o yere ki benim olsun gülleri,
Beyazlığını avuçlarıma söylesin heykellerin mermeri.
Ve ruhum sabahları girerken bir sabah gibi içeri.
Aydınlıklarla giden ruhumun gittiği o yeri özlerim,
Özlerim, aydınlıklarla gelen ruhumun geldiği yeri.
Ben gitmek isterim o yere ki hiç eşyası yoktur,
Allah bile yaşamaz orda hemen kaybolur
Ayırır vücutları kendisinden , hava gibi bir sur,
Bilinmez, duyulmaz, anlaşılmaz nerdedir yolu.
Yalnız günün bazı saatlerinde kaplar ortalığı o nur.
Neden - Allah bile yaşamaz orda - diyor, Dağlarca, çünkü zamandışılık, başka bir yaşama alanı burda bildiğimiz tarz değil, ne diyordu Kuran, - Tanrı zamandır. - artık zaman yok ki, dünyada bildiğin yaşam, dünyayı vareden zaman olsun, gerek yok, işlevi bitti, başka bir varlık alanındayız, ister 4. Boyut de, ister 5. ister sonsuz, mühendisler çalışsın dediğimiz nokta burdan başlıyor, bu ülkeye de o zaman petrol geliri gibi para akar, yoksa alçak sürünmeye devam, bir avuç insan dışında, göstermelik hassasiyetle kimse daha iyi yaşayamıyor. Çağımızda parayı iyi mühendisler kazandırır, petrol bile bir gün bitebilir. Zamanın ruhunu kavrayamazsan, ruhun nereye gider onu da bilemezsin, ayaklar altında kalırsın, çünkü zaman affetmez, unutmayalım, dünyada - Tanrı zamandır. - KURAN.
Her taraf biterken başlayan ülke. - Dağlarca.
Neresi orası, işte muciza vatan - Novalis - ya da ahiret, veya gerçek hayat, provası değil, burası eleme dökme yeri, tutumuna göre, herkes için düşünülmemiş, o yola baş koyanlara, onun için her fedakarlığı göze alacaklara, düşünülmüş, öyle istemişse bizi aşar, kendine tapanların kapsama alanına da, idrakine de girmez. Zamandışılık, mucize vatan, ahiret, hangisini istersen söyle, aynı yeri işaret eder, tek bir ölçüsü var onun için bir adım öne çıkmak, başka bir yolunu bilen yok henüz, var diyen çıkarsa koşa koşa hemen ona git, burda öyle şeyler bilinmiyor, o konunun cahiliyiz, ayrıca mide sorunlarımız da var.