Çocukken belli gökler görüşümü keskinleştirdi, tüm karakterlerle biçim aldı yüz çizgilerim, devinmeye başladı görüngüler. Şimdiyse anların bengi bükümü ve matematik sonsuz beni kovalıyorlar bu dünyada, bir yurttaşın ulaşacağı bütün başarılara katlanarak, saygı göstererek o garip çocukluktan ve sınırsız tutkunluklardan, bir savaş düşlüyorum, haklılığın ya da gücün, önceden hiç kestirilemez mantığını, bir musiki tümcesi kadar basit bu.
Arthur Rimbaud, 1891, Fransız Mistik ŞAİR, İlluminations,
Mehlika Sultana aşık yedi genç, gece şehrin kapısından çıktı, bir hayal gibi dünya güzeli, gittiler görmeğe Kaf dağlarına. Bu emel gurbetinin yoktur ucu, daima yollar uzar, kalp üzülür. Ömrü oldukça yürür her yolcu, varmadan menzile bir yerde ölür. sandılar doğdu içinden bir an, bir zaman baktı o viran kuyuya. Mehlika Sultana aşık yedi genç, seneler geçti, henüz gelmediler, Oradan gelmiyecekmiş dediler.
Yahya KEMAL,
İyi ama, Dulcinea diye biri yok ki der Sancho Pancho, Varsın olmasın, madem ki seviyoruz der Don Kişot da.
Barbarlıktır. - Ortega GASSET, İspanyol Filozof, 1955, Neden, çünkü meslek sahibidir sadece yani sınırlı bir adacık, bilgi okyanusunun ortasında, başka bir şey bilmez işinden başka, yeni cahilliye dönemi modern evrenin kurbanlığı, o sığlıkta gemisini yüzdüremez, kolayca batma ihtimali taşır, ya maddi ya psişik, ve oyunun okyanusda yüzen çaresiz mantarına dönüşür, belki batmasa bile, o enginlikte kayıptır, bir daha düşünün, Kurucu kadrolar imkanları varken neden gitmezler de ülkelerini adam etmeye çalışırlar, eksikleri yerine koyarak, işte o hem dünyayı, hem de ahireti kaçırmamaktır, ama onlar engin adamlardı, senin çıkışın da ancak bu yoldan geçer modern anlayışın kıskacında, nefes almak istersen.
Yaşamı çok değerli bulduğu için heba edenlere üzülür.
Hiç kimsenin mutluluğu karamsarlar kadar değildir. - Hobbes, 1691, İngiliz Filozof.
William BLAKE, 1757, Londra, Şeyh GALİP, 1757, İstanbul, gökhan, 1957. İstanbul,
Şeyh Galip, 42, Kierkegaard, 42, Kafka, 42, yaşında öldüler, farklı coğrafyalarda, misyonları bitince.
Çocukken belli gökler görüşümü keskinleştirdi, tüm karakterlerle biçim aldı yüz çizgilerim, devinmeye başladı
görüngüler. Şimdiyse anların bengi bükümü ve matematik sonsuz beni kovalıyorlar bu dünyada, bir yurttaşın
ulaşacağı bütün başarılara katlanarak, saygı göstererek o garip çocukluktan ve sınırsız tutkunluklardan, bir savaş düşlüyorum, haklılığın ya da gücün, önceden hiç kestirilemez mantığını, bir musiki tümcesi kadar basit bu.
Arthur Rimbaud, 1891, Fransız Mistik ŞAİR, İlluminations,
Çev. Can ALKOR.
Mehlika Sultana aşık yedi genç, gece şehrin kapısından çıktı,
bir hayal gibi dünya güzeli, gittiler görmeğe Kaf dağlarına.
Bu emel gurbetinin yoktur ucu, daima yollar uzar, kalp üzülür.
Ömrü oldukça yürür her yolcu, varmadan menzile bir yerde ölür.
sandılar doğdu içinden bir an, bir zaman baktı o viran kuyuya.
Mehlika Sultana aşık yedi genç, seneler geçti, henüz gelmediler,
Oradan gelmiyecekmiş dediler.
Yahya KEMAL,
İyi ama, Dulcinea diye biri yok ki der Sancho Pancho, Varsın olmasın, madem ki seviyoruz der Don Kişot da.
Biz bilirizcilerin bilgisi, her zaman bilmeleri gerekenin, kırıntısı bile değildir.
Barbarlıktır. - Ortega GASSET, İspanyol Filozof, 1955, Neden, çünkü meslek sahibidir sadece yani sınırlı bir adacık, bilgi okyanusunun ortasında, başka bir şey bilmez işinden başka, yeni cahilliye dönemi modern evrenin
kurbanlığı, o sığlıkta gemisini yüzdüremez, kolayca batma ihtimali taşır, ya maddi ya psişik, ve oyunun okyanusda yüzen çaresiz mantarına dönüşür, belki batmasa bile, o enginlikte kayıptır, bir daha düşünün, Kurucu kadrolar
imkanları varken neden gitmezler de ülkelerini adam etmeye çalışırlar, eksikleri yerine koyarak, işte o hem dünyayı, hem de ahireti kaçırmamaktır, ama onlar engin adamlardı, senin çıkışın da ancak bu yoldan geçer modern anlayışın kıskacında, nefes almak istersen.
En iyinin inancı eksiktir büsbütün,
en kötüyse şehvetli bir yoğunlukla
dopdolu, belli ki bir giz açıklanmak
üzere.
William Butler YEATS, İrlandalı Mistik ŞAİR, 1919, Avrupanın ikazcılarından, sonra bilinenler.
Bir kere olan neden tekrar olamıyor, o zaman olmanın mantığı olmaz, baştan iptal. Bu yaşta bu zeka sorunlarımız
yerinde duruyor.
Neden her mezun olan bir türlü mezun olamıyor.