Kültür Sanat Edebiyat Şiir

  • fuzuli23.01.2007 - 08:29

    halin
    derdin
    tercümecisi

  • yalan05.01.2007 - 00:56

    İslamiyetin esası, sıdktır.

    İmanın hassası, sıdktır.

    Bütün kemalata isal edici, sıdktır.

    Ahlak-ı aliyenin hayatı, sıdktır. Terakkiyatın mihveri sıdktır.

    alem-i İslamın nizamı, sıdktır.

    Nev-i beşeri kabe-i kemalata isal eden sıdktır.

    Ashab-ı Kiramı bütün insanlara tefevvuk ettiren, sıdktır.

    Muhammed-i Haşimi Aleyhissalatü Vesselamı meratib-i beşeriyenin en yükseğine çıkaran, sıdktır.

  • bayram01.01.2007 - 14:29

    önceden güzel bişeydi
    şimdi sadece karın ağrısı

  • dost01.01.2007 - 02:10

    mutlaka olmalı

  • savaş20.12.2006 - 08:10

    Savaş bir para israfıdır...Hayatın kazançlarını silip süpürür.
    E.O'NEİLL

  • hezeyan24.10.2006 - 19:32

    başkası tarafında düzeltilemeyen yanlış düşünce sanrı

    Gönül hezeyandaysa kaygansa zemin ve yük ağırsa sevdalılarla olmak gerekir
    bir insan için gönüllerin sultanından daha güzel sevdalı olabilir mi

  • arzu11.09.2006 - 19:32

    İlk arzuyu yenmek,onu takip eden diğerlerini tatmin etmekten daha kolaydır.
    Benjamin Franklin

  • ben24.07.2006 - 19:08

    herkesten daha az tanıdığım gittikçe yabancılaştığım ama hep kaybetmekten korktuğum

  • ağustos24.07.2006 - 18:15

    dünyaya geldim
    ve sen kaybolup gittin
    gelmiştim oysa
    bilemezdin

  • mezarlık14.07.2006 - 19:12

    KARACAAHMET

    Deryada sonsuzlugu zikretmeye ne zahmet!
    Al sana, derya gibi sonsuz Karacaahmet!
    Gobeginde yalanci sehrin, sahici belde;
    Ona sor, gidenlerden kalan $ey neymis elde?
    Mezar, mezar, zitlarin kenetlendigi nokta;
    Mezar, mezar, varliga yol veren gecit, yokta...
    Onda sirlarin sirri: Bulmak icin kaybetmek.
    Parmaklarin saydigi ne varsa hep tuketmek.
    Varmak o iklime ki, ugramaz ihtiyarlik;
    Ebedi gencligin taht kurdugu yer, mezarlik.
    Ebedi genclik olum, desem kimse inanmaz;
    Ta$ ihtiyarlar, servi curur, olum yipranmaz.
    Karacaahmet bana neler soyluyor, neler!
    Diyor ki, viran olmaz tek bucak, viraneler,
    Zaman deli gomlegi, onu yirtan da olum;
    Olumde yekpare an, ne kesiklik, ne bolum...
    Hep olmadan hic olmaz, hicin otesinde hep;
    Bu mu dersin, taslarda donmus sukuta sebep?
    Kavuklu, basortulu, fesli, basacik taslar;
    Taslara yaslanmis da kuflu kemikten baslar,
    Kum dolu gozleriyle suzuyor insanlari;
    Suzuyor, sahi diye topraga basanlari.
    Onlar ki, her nefeste habersiz oldugunden,
    Gulup oynamaktalar, gelir gibi dugunden.
    Onlar ki, sifirlarda rakamlari bulmuslar,
    Fikirden kurtularak, olumden kurtulmuslar.
    Soyle Karacaahmet, bu ne acikli talih!
    Taslarina kapanmis, agliyor koca tarih!


    Necip Fazil, Cile
    1969