Mavi bir ortancadaydı yüzün. Baktığım her yerdesin... Bazen yağmurda, Bazen bir çocuk gülüşünde. Dokunduğum her çiçektesin, Kadife kadife gül yaprağında. Bugün mavi bir ortamcadaydı yüzün. Doyamadım bakmaya, Kıyamadım dokunmaya. Mavidir ya ömrüm, Sen mavimsim. Mavi ortancadaydı yüzün, Bir sabah yeli gibi... Ruhuma şifa Mavi ortanca.
Bir derviş vardı... Gri renkli. Çok yolladım martıları, duymadı. Derviş, Duy sesimi Nefesim kesiliyor yokluğunda. İçimden sana bir yol var; Ne sen geliyorsun Ne ben... Öyle hasret birikti ki gözlerimde Yaş değil kan olup oturdu yüreğime. Hadi bir dua dervişim, bir dua...
Zaman... Söyle sevgili ne zaman? Biz bir masala tutsak iki kahraman... Zamanı ne zaman yakalasak Yok oluyoruz. Söyle sevgili Ne zaman? Sıla mı, gurbet mi zaman? Zaman... Alıp içine bizi sürükleyen duman. Ne çıkabilirsin içinden, Ne yetişebilirsi ardından.
Seni düşünmek, içimde bir sızı... Seni düşünmek, başka bir iklimde, Başka bir nefes alış... Hani rüzgâr çarparya Temmuz akşamı, Hani nisanda sabah sabah bir çiğ düşerya Okşadığın nergiz yaprağından avuçlarına... İşte öyle... Bir sızı seni düşünmek. Seni düşünmek, Kendime dönmek, Yokluğunda seni bulmak.
Mavi bir ortancadaydı yüzün.
Baktığım her yerdesin...
Bazen yağmurda,
Bazen bir çocuk gülüşünde.
Dokunduğum her çiçektesin,
Kadife kadife gül yaprağında.
Bugün mavi bir ortamcadaydı yüzün.
Doyamadım bakmaya,
Kıyamadım dokunmaya.
Mavidir ya ömrüm,
Sen mavimsim.
Mavi ortancadaydı yüzün,
Bir sabah yeli gibi...
Ruhuma şifa
Mavi ortanca.
Mavi bir masaldı ömrüm...
Biraz huzur,
Biraz neşe,
Biraz özlem...
En çok da isyan.
İsyanım da mavi, özlediklerim de...
Mavidir ruhum
Biraz da asi.
Bir derviş vardı...
Gri renkli.
Çok yolladım martıları, duymadı.
Derviş,
Duy sesimi
Nefesim kesiliyor yokluğunda.
İçimden sana bir yol var;
Ne sen geliyorsun
Ne ben...
Öyle hasret birikti ki gözlerimde
Yaş değil kan olup oturdu yüreğime.
Hadi bir dua dervişim, bir dua...
Zaman...
Söyle sevgili ne zaman?
Biz bir masala tutsak iki kahraman...
Zamanı ne zaman yakalasak
Yok oluyoruz.
Söyle sevgili
Ne zaman?
Sıla mı, gurbet mi zaman?
Zaman...
Alıp içine bizi sürükleyen duman.
Ne çıkabilirsin içinden,
Ne yetişebilirsi ardından.
Seni düşünmek, içimde bir sızı...
Seni düşünmek, başka bir iklimde,
Başka bir nefes alış...
Hani rüzgâr çarparya Temmuz akşamı,
Hani nisanda sabah sabah bir çiğ düşerya
Okşadığın nergiz yaprağından avuçlarına...
İşte öyle...
Bir sızı seni düşünmek.
Seni düşünmek,
Kendime dönmek,
Yokluğunda seni bulmak.